- 584 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TÜRKİYEMİZ - ORMANLARIMIZ - CİĞERLERİMİZ CAYIR CAYIR YANIYOR,ALLAHIM CC. SEN YARDIM ET BİZE..
Geçen hafta bir yıl aradan sonra yine Doğu Karadeniz’de Rize’de doğal afet yaşandı.Bir yıl önce de Giresun’da bir ilçemizden denize dökülen dere sele yol açmış milyonlarca lira zarara uğramıştı yöre halkımiz.Başka yerlerde de olan biten bundan çok farksızdı.
Yıllarca öncede Karadeniz’de Doğu’da Batı’da buna benzer dolu afet sel felaketleri yaşandı elbette.Ama sel olsa da eskilerde derelerden akar denize kavuşurdu.Şimdi öyle değil Karadenizde ve her tarafta dere yataklarına binalar yapılıyor.Dere tabii yatağından akmayınca taşkınlıklar oluyor.
Bu süper hücre denilen aşırı su dolu bulutları da bu betonlaşma ve yanlış şehirleşme yapıyormuş yetkliler söylüyorlar.O zaman bunun sonucuna katlanacağız.Başka çaresi yok..
Meteoroloji Yetkilileri bunu yapanın süper hücre denilen yağmur dolu bulutları gösterdiler. Bu süper hücrelerinde deniz suyunun aşırı ısınıp buharlaşması gölgedeki sıcaklığın 40 dereceye yükselmesi aşırı betonlaşmayı bu olayların sebebi olarak gösterdiler.
Tıpkı yeryüzündeki fayların hareket edip plakaları yerinden oynatmasıyla oluşan deprem afetlerine yapılan yorumlara benzer yorumlar yapıldı.
Tamam Avrupa’da da Almanya’da birkaç hafta sel olmuş,başka ülkelerde bir kaç yıl önce yumurta büyüklüğünde yağan dolu araçların seraların camlarını kırmış,caddelerde logarları tıkayarak sokaklarda insan boyu sellere neden olmuştu.
Avrupalılar azgın millet ne de olsa hakettiler demiştim o zaman.
İspanya’da sel olduğu zaman Arenalarda boğalara layık gördükleri zulmün cezasını Rabbim dünyada veriyor demiştim.
Bizim ülkemizde Canım Türkiyemizde İstanbul’a İzmir’e Ankara’ya kısaca tüm Türkiye’mize böyle yumurta ceviz büyüklüğünde dolu yağmaz camlar araçlar zarar görmezdi.
Dün Antalya Manavgat’ta öğleden sonra dört farklı noktada aynı anda birden bir orman yangını meydana geldi.Rüzgarın da etkisiyle kısa zamanda ilerleyen yangın 3 kişinin ölümüne ve binlerce dekar ormanın içerisinde yaşayan canlıların zarar görmesine neden oldu.
Civarda bir çok köy boşaltıldı ahırlar evler yandı harabeye döndü kaçabilenler yangından canlarını zor kurtarabildiler.
Dün öğleden sonra bir çok ilde elliden fazla yerde en son Mersin Adana,Marmaris ve Muğla’da ormanlarımız cayır cayır yanmaya başladılar.
Kimileri Pkkk yı suçluyor onlardan gelen, bazı internet sitelerinden gelen mesajlar, zafer işaretleri yapan yangına körükle gidip kardeşliğimize zarar verecek paylaşımlarda bulunan zavallı aldatılmış hainlerin ekmeğine yağ sürenler var.
Devlet yetkililerimiz elinden geleni yapmaya ellerindeki imkanlarla önce yangını söndürmeye sonrasında ise her zaman olduğu gibi halkımızın yaralarını sarmaya çalışıyorlar.
Milyonlarca lira zarar yok olan ormanlar evler,kaybolan milli servet, yanan yakılan canlarımız,kısaca Türkiye cayır cayır bir temmuz sıcağında kavruluyor yanıyor.
Bir eski mankenimizin Manavgat’ta çiftliği varmış yangında yanmış yok olmuş üzüntüden felç geçirmiş hastaneye kaldırmışlar.Köylüler varlıklarının bir günde ellerinden çıkmasına beş parasız üzerindeki elbiseleriyle ortada kaldıklarına üzülüyor Allahtan geldi diyerek sabır gösteriyorlar.
Bir teyzemizin tedavi için biriktirdiği 15 bin tl.si yangında yanıp kaybolmuş.Onca büyükbaş küçükbaş ve ormanda yaşayan kuşlar kaplumbağalar keklikler yılanlar çıyanlar.Hepsi de insanlar gibi evsiz yurtsuz kaldılar.
Buna sebep olanların bu acıları bu asil millete yaşatanların elbette hem bu dünyada hem de öbür alemde inanın yatacak yerleri yok.Var esfel-i safilin denilen cehennemdeki dere onların ebedi kacakları yurtları olacak ilerde inşaallah.
Dış güçler elbette bizim ilerlememizi durdurmak için Pkk sı Ypg si İşidi ile takoz koyacaklar yangın çıkartacaklar,Gezi ,15 Temmuz benzeri kalkışmalar tertipleyecekler.Bu onların cibilliyetleri icabı onlardan herşey beklenir.
Önemli olan bizim bir ve beraber olmamız, kardeşliğimizi güçlü tutmamız şairin toplu vurdukça yürekler şiirindeki gibi bize güllede top ta işlemeyecektir.
Bu asil ve necip millet daha büyük felaketleri Balkan,Kurtuluş savaşları Yunan, Bulgar, Rus mezalimlerini yaşamıştır ve yaşamaya da devam etmektedir.
Benim dikkat çekmek istediğim asıl nokta bu bela ve musibetlerin sel, deprem, yangın ve benzeri olaylardaki manevi eksikliğimizden kaynaklanan ilahi ceza olayı ve Rabbimizin bizi bunlarla edeplendirmesi meselesidir.
Hani meşhur bir söz vardır dükkanlarda asılan ser levhadır.İnsanlar atasözlerini hayatlarındaki en uygun durumda, en uygun anda kullanırlar. Çok duyulan atasözlerinden biri de kula bela gelmez hak yazmadıkça hak bela yazmaz kul azmadıkça atasözü olup,her insanın başına gelebilecek olan sıkıntı ve sorunlarla ilgili durumlarda kullanılmaktadır.
İnsanların başına gelen şeylerin, kendilerinin yönelişi ve tercihlerinin sonucudur. İnsanların başına durduk yerde bir musibet gelmez. Öncelikle insanın kendisi azar, sınırı aşar ve ardından Allah o yönde bir takdirde bulunur. Kişi kendisinin azgınlığı nedeni ile kötü durumlara düşebilmektedir.
Yıllar boyunca insanlara yaptığı haksızlıklardan sonra bu hale geldi, kula bela gelmez hak yazmadıkça hak bela yazmaz kul azmadıkça demişler.
Yıllar evvel Abdurrahman Şeref Laç Beyin Hz.İbrahim ve Nemrut adlı yazmış olduğu kitabında okumuştum.Lut as.ın kavmi Hz.Allahın cc. yasakladığı lutilik=eşcinsellik fiilini alenen işler iken bir gün ilahi azap gelivermiş.Hz.Allah cc. Cebrail,İsrafil ve Mikail adı verilen üç büyük meleğini Lut as. a göndermiş.
Lut as.ın inanmayan kafir karısı bu gelen üç güzel erkek suretindeki melekleri Lut as. içeri alınca hemen azgın sapkın cinsellere bugün kü LBGT-İ lere (bunun manasını geçen aylarda öğrendim internetten Lezbiyen-bisexsüel-gay-trans takımı demekmiş) haber vermiş onlar da gelip Hz. Luttan onları ilişkide bulunmak için istemişler.
O melekler içerden dışarıya çıkarken yerden toprak alıp üzerlerine atınca onların hepsi kör olmuş.Dışarı kaçarak Lut bir sihirbaz arkadaşları da öyle bizi kör etti sihriyle diyerek kaçışmışlar.
Hz. Cebrail as.kendilerinin bu ümmetin azgınlarına ilahi azap için geldiklerini Hz. lut as. Sen inanan müminlerin dışarıya çıkıp şehri terketmelerini istemişler.Gece yarısı Hz. Cebrail as. bugünkü Lut Gölü yerinde olan şehri kanatlarıyla yerden 300 metre yukarıya kaldırıp öylece şiddetle birden bırakıvermiş.
Bugünkü Lut gölü o lutilerin yaşadığı şehirdir gölün derinliği 300 metre civarında olup,ve suları dünyanın en tuzlu asitli sularıdır ,içerisinde hiç bir canlı yaşayamaz.Üzerinden yanlışlıkla uçan kuşlar kokusundan bayılıp ölürler rivayete göre.
O azabın geldiği gece yine rivayete göre 150 bin veya yetmiş bin Velinin teheccüd=gece namazı kıldıkları halde inanmayan kafirlerle birlikte azap olunup öldükleridir.
Yaşın yanında kurunun da yandığı misalinde olduğu gibi suçları bu halkla bir arada yaşayıp emri bil magruf nehyi anil münker vazifesi denilen şimdilerde Kürsilerden hocaların yaptığı iyiliği emir kötülükten uzaklaştırma görevini layık-ı vechiyle yapmadıkları içindir olsa gerek..
Şimdi ahir zamanın ahirindeyiz hocalar öyle diyorlar.Lut as.ın ümmetinin diğer ümmetlerin yaptıklarının binlerce milyonlarca misli günah fuhuş zina,gıybet faiz,cinayetler bu sel,yangın deprem olan mahallerde yapılıyor mu yapılmıyor mu?
İnternet aleminde bazen istemeden görüyoruz işitiyoruz oradan biliyorum.
Hacı amcamın, hacı teyzemin torunları sahillerde otellerde elin gavuruna zinakar fahişelere Ruslara Almanlara Fransızlara hizmet ediyorlar mı etmiyorlar mı?.Onlarla bir ve beraber yeyip içmiyorlar mı?Onları dost edinmiyorlar mı?
Onlarla herşeyini paylaşan bu insanların Didimde Dikilide,Ayvalıkta,Edremitte sahillerde su gibi bira rakı içtiklerini Yunan gemisiyle Midilli Adasından gelen Yunanlılarla kardeş gibi yaşayıp İslamdan uzaklaştıklarını 2005 de 2007 ve 2008 de gittiğim İzmir gezilerimden biliyorum.
Aydın Didim’de sokaktan denize giden kızlarla erkeklerin İngiliz’mi Alman’mı Türk’mü olduğunu farkedemezsiniz.Sabahlara kadar içki içilir Allaha isyan edilir hayvan gibi otellerde zina fuhuş at gibi tepişilir,
Bizim gavurlar ile elin gavurunun kızının erkeğinin otellerde onlara hizmet eden öğrencinin hizmetlilerin abdestinde namazında insanlar olduğunu düşünemiyorum bendeniz.
Çanakkale’yi topla silahla alamayan dış yabancı güçler bugun maalesef eskiden çok az olmakla beraber Turgut Özallı yıllardan sonra sahillerimizi ele geçirip içerilere doğru bu mileti yok etmek için yoğun bir gayret ve çabanın içerisine çoktan girmişlerdir farkedip de önlem alan uyanık müslümanlardan Allah razı olsun.
Onun için bilen büyüklerimiz sahillerfde denizde dizleriniz için şifa aramayın boşuna kalmadı.Şimdilerde kaplıca sularına gidin demektedirler.Haramla göz zinasıyla günahla fuhuşla Allahın cc. şifası elbette bie rada bulunamaz!!
1994 lerden evvel Yugoslavya henüz dağılmadan evvel Boşnak bacılarımız yeni evlerine halı kanepe,koltuk alırlarken Sırp komşuları silah stokluyorlardı.
Yine Boşnaklarla Sırp ve Hırvatlar bir arada hınzır etinide bilerek bilmeyerek yiyerek dost hayatı yaşıyorlardı.İşyerlerinde evlerde haremlik selamlık ve helal gıdaya dikkat edilmiyordu.
Sonucu gördük 40 bin Boşnak kadının ırzına geçen Sırplar zorunlu hapishanelerde Boşnak bacılarımızı Sırp piçlerini doğurmaya zorlamışlardı.Serebrenica’da 8000 den fazla Boşnak erkeği soykırıma uğratılmıştı.
Bela gelince birden toplu gelir hayvanata da gelir müslümanada kafirede gelir.Kullarım akıllarını başlarına alıp bana dönsünler diye de gelir.
Vazifesini yapan hoca hacı şehit olur,vazifesinde gevşek davranan gafil müslümanda azaba düçar olup ebedi menziline bir an evvel varır.
Tarih kitapları bunların misalleriyle doludur.Salih,Lut,Eyke Halkı,İtalya’da Pompei halkının başlarına gelenler.vb.Kısacası Alemin nizamı Hz.Allahın elinde onu döndüren Hz.Allah, tabiat olaylarını idare eden yapan melek Mikail as. Hz.Cebrail yine vazifesinin başında Hz. Azrail can almaya devam ediyor.Kulum seni ben yarattım benim istediğim gibi yaşa yoksa bu nimetlerimi bir günde alırım ben diyor Mevlamız cc.
Ölünce herkes bunun farkına varıyor da,insan olan için ölmeden evvel farkına varmak lazım değil mi?Nice ateist başlına gelen bir mucizevi halden sonra istikametini değiştirip Hakkın yoluna dönmüşlerdir.
***
Bu sıralar neden birden bizde de kafir ülkelerde görülen türden azap benzeri afetler görülür oldu sebebini bilemiyorum..
Anlaşılan bu asil millet bozulmuştu galiba .Bu asil millet Allah cc. Hz.lerinin isteklerini yapmıyordu aksine de günahları açıktan işlemekte beis görmeyen bir toplum haline gelmişti..
Sonuçta pek şaşılacak durum yok değil mi aslında?.Nasıl yaşarsanız dünyada Hak celle ve A’la tarafından öyle muamele görürsünüz denilmiyor mu?
Allahın cc. bizlere verdiği ömür sermayesi hızla tükenmekte,adeta bir sabun gibi erimekte,saniyeler, dakikalar saatler, haftalar, aylar, seneler hızla bizi kabir denilen berzah aleminin ilk durağına götürmektedir
Acaba bundan ülkemizde şehrimizde aramızda yaşayan müslüman kardeşlerimizin yüzde kaçı farkında olup ona göre hazırlık yapmaktadırlar.
Şu fani dünyada en çok yetmiş, seksen sene yaşayıp mutlaka sonunda öleceğiz.Kimsenin müslüman olsun ecnebi olsun asla bir tereddüdü yoktur bu konuda..
Bu fani yalancı dünya hayatı bizlere birer emanettir aslında.Günü vakti saati saniyesi gelince emaneti veren Hak Celle ve Ala Hz.leri emanetini geri alacaktır.
Bir Hadis-i Şerifte Resulullah Efendimiz sav.:İnsana beş şey sorulmadan kıyamette mahşerde yerinden kımıldamayacağını haber vermektedir.Gençliğini sağlığını malını ömrünü nerede ve nasıl geçirdiğinin hesabını vermesi istenecektir.
Allah-ü Teala bu fani kısa hayatımızın her safhasından bizi suale tabi tutacak hesabuını veren cennete veremeyen cehenneme gidecektir.
Kur’an-ı Kerim’de insanoğlunun özellikle de müslümanların yaptıklarından mesul olduklarına işaret edilmektedir.İnsanoğlu bu fani hayata ebedi hayatı kazanmak için gönderilmiş bu nedenle dünya ahiretin mezrası yani tarlasıdır buyurulmuştur.
Burada ahiret kazanılmakta insanlar cenneti de ateşi de buradan kazanıp götürmektedirler.
Şuurlu,akıllı müslümanlar bu dünyada attığı her adımı bu mesuliyyet duygusuyla atmak zorundadır.Yaptığı her fiili İslama göre yapar ve ölmeden önce de kendisini hesaba çeker denilmiştir.
***
Bugünkü toplum hayatımızdan Allah cc. ve Resulu razı mıdır sizce?Vallahi de billahi de razı değildir.Hiç kimse de oturup bir araya gelip Allah bizim bu yaşantımızdan razımıdır acaba diye bir endişe taşımıyorlar.
Ya da herkesin o kadar işi gücü var ki Firavun zamanında yaşayan müminlerin geçim sıkıntısından akledip de firavun sülalesine karşı birlik olamadıkları bu sistemin üç bin yıl devam etmesi gibi bunun düşünecek ne zamanları ne de imkanları olsun..
Bugünkü müslümanlar bir araya gelince din konuşulmuyor Allah ve Resulu konuşulmuyor.Yaşını başını almış ihtiyarlarımız bile cenaze otobüsünde mezarlığa giderken yolda gördükleri terminal çevresindeki gökdelenleri Avm.leri kimlerin yaptığından söz ediyorlar.
Birisi de demiyor ki arkadaşlar şu önümüzde kabre giden karderşimizin yerinde biz olabilirdik biraz sonra melekler kabirde bize sual ederlerse nasıl cevap vereceğiz demiyorlar inanın.Bu kadar mı dünyaperest olduk Allah aşkına..
Bugünün müslümanları fakir değil ki. Allah cc. Hz.lerinin mal ile imtihan ettiği ümmeti Muhammedden bir çoğu,bir eve birini daha katma,yazlık kışlık daireler arsalar alma peşinde,eşlerden her ikisinin de arabası var hem de son model bir çoğu iki maaşlı yazları tatil yapar cinsinden..
İnanın ben zekat verecek fakir göremediğim için fakir okuyan din talebelerine ya da Afrikaya Irak Suriyeli muhacir kardeşlerimize üç beş kuruş zekatımı veriyorum.Çevremizde artık pek fakir fukara kalmadı da ondan..
Fakir müslüman yok değil,ama din fakiri,ilim fakiri,edep fakiri,ibadet fakiri..Camilerde sabah namazında bir saf göremezsiniz.Kıçı kırık bir yabancı sanatçı bozuntusuna milyarları bir çırpıda veren,onlarca km.yerden en güzel kıyafetleri giymek suretiyle saatler öncesinden statlarda yerlerini alan gençlerin edepden dinden ibadetten yoksul ana babaları olan fakirleri ise gırla gidiyor..
Onlar mevzumuzun dışında melekler bile onları Kadir Gecesinde insan suretinde görmezler Allaha ne çok dilsiz hayvan-ı natık mahlukun var Rabbim derlermiş!!!
***
Dünyada afat ve belalar üç sebeble gelir:
Birincisi,o adam itaat etmiyorsa itaat edip ibadete başlasın diye gelir.Şayet isyanına devam ederse bu onun için ceza olur.İbadete başlarsa onun hakkında affı ilahi tecelli eder.
İkincisi,İtaat eden biri ise afat gelince vazgeçerse onun için cezadır.İbadetlere devam ederse affa mazhar olur.Eğer biraz daha fazla yaparsa onun hakkında terfi-i derece olur.
Üçüncüsü ise,Zevk ve feyiz halinde ibadetleri yaparken afetler gelirse,eğer ondan sonra feyiz azalırsa onun için affı ilahidir.Çoğalırsa terfii de büyüklüktür.Silistrevi ksa.
Afat ve belalardan kurtulmanın yolu kulluk ve ibadettir.Çünkü afatın zuhuru,itaate davet hikmetine bağlıdır.Letaifleri ile fuyuzatı ilahiyeye bağlı müminler hususiyle ricali maneviyye bu alemin emniyyetidirler.
Aciz bir insan bir silah makina yapar da onun emniyyetini düşünür Hz.Mevla cc. bu dünyanın kainatın emniyyetini nasıl düşünmez?Bu alemin bekası ism-i Celali letaifleriyle söyleyenlerin mevcudiyetine bağlıdır.Silistrevi ksa.
***
Bugünkü müslümanların halini bilmek için onların nasıl yaşadıklarına günlük hayatta Allahın istediği şekilde yaşayıp yaşamadıklarına bakmak gerekiyor.
Bugünkü müslümanlarda faiz var,kumar var,alkol var,zina var,namazsızlık var,hırsızlık var var da var.Sorduğun zaman bunların günah olduğunu biliyor ama nedense bu alışlanlıkları bu günahları da terketmiyor.
Bakara Suresi 279. Ayeti Kerimede Allah-ü Teala Hz.Leri şöyle buyuruyor:’Ey iman edenler Ey müminler topluluğu,Allahtan korkun ve faiz ile alakayı derhal kesin.Aranızda faiz alıp vermeyi terkedin’ buyuruyor.
Bu Hitab-ı İzzet ehl-i küfre,Ehl-i Kitaba değik bil akis müslümanlaradır.Eğer benim dediğimi yapmaz hala faiz alıp vermeye devam ederseniz Allaha ve Resulüne karşı harp etmiş olursunuz buyuruyor ayetin devamında..
Bugünkü müslümanların bir kısmı Allaha ve Resulüne savaş açmış olmuyorlar mı o zaman?Allah aşkına söyler misiniz bugün İstanbulun Ankaranın İzmirin vel hasıl bütün Türkiyedeki en güzel şehirlerde en güzel caddelerdeki köşe başlarının ana acaddelerin bankalara tahsis edildiğini görmüyor musunuz?
Devletin ve özel sektörün hemen hemen tüm televizyon ve radyo kanallarında faizli muamele yapan kamu ve özel sektör bankalarının reklamları yapılmıyor mu yıllardır?
Müslüman kardeşimin bilezikleri ile para yardımıyla yıllar önce İslami yayın yapan muhafazakar kesimin televizyonlarında bile son zamanlarda faizli banka kredili ev reklamlarını görmekte bu duruma üzülmekteyiz.
İslam Hukuk Sisteminde yani İslam Ticaret Hukukunda faizin her türü yasaklanmıştır.Resmisi özeli küçüğü büyüğü hepsi Allahın kitabındaki hükme göre haram kılınmıştır.İslam Hukukuna göre bir şey haramsa o harama götüren bütün yollarda haram kılınmış yasaklanmıştır.
Bugün faizin adı kredili satış adı altında yumuşatılmış müslümanların ev araba almalarına kolaylık sağlamak için örtülü faiz uygulamaları başlatılmıştır.Müslümana düşen bankadan elini çekmek helal dairesinde kalmaktır.Kredi kartıyla yapılan alış verişlerde İslami hükümlere riayet ederek harama düşmekten sakınılmalıdır.
Bankaya elini kolunu kaptırıp sonunda faiz sarmalı altında iflas eden müslüman iş adamlarının acıklı hallerini görüp üzülmekteyiz.Faiz katlandıkça katlanmakta sonunda memur kardeşimiz esnaf kardeşimiz ya erken emekliye ayrılmakta emekli tazminatını almak suretiyle dışarda ek iş yapmakta ya evini arabasını bankaya kaptırmakta ya da Allah korusun intihar ederek hayatına son vermek yanlışlığına kapılmaktadır.
Banka dolaylı yoldan malların fiyatlarının artmasına zemin hazırlamaktadır.Bankalar piyasadan halktan para mevduat toplarken yüzde on vermekte,aldığı bu parayı sanayiciye esnafa kredi olarak onbeşe yirmiye vermekte,alan esnaf bu faiz maliyetini ürettiği mallara aksettirince fiyat otomatikman katlanmakta bu şekilde fiyatlar enflasyon artışıyla karşı karşıya kalmaktadır.
Bir de ahmakça bir görüş var neymiş bu zamanda büyük paraları altını dövizi evde saklayamaz müslüman ne yapacak bankada kasada ya da vadeli vadesiz mevduat olarak saklayacak.Tamam doğru da ev al kardeşim bir ev daha al,arsa al paranı helal dairesinde değerlendir..
Bankaya parayı veriyor ama faizi kalsın ben haram yemem diyor bankada onun parasını çatır çatır yiyor karına kar katıyor.Müslümana düşen haramı büyütmek olmamalı diyen içki satan yerden alış veriş yapmayan müslüman,neden bankayı eşkiyayı hırsızı kollayıp koruyor?Bu hırsıza kolay çalsın diye merdiven dayamak değil de nedir?
Burada bankaya kalan faiz kısmının fakir fukaraya verilmesi,caminin hela vb. yerlerine harcanmasını caiz gören ulemanın görüşlerini de dikkaten alıp bu şekilde bir sevap beklemeden değendirilmesi uygun diyen hocaları da biliyorum.
Helal belli haram da belli ama şüpheli olanlar belirsiz burada müslüman kardeşime düşen şüpheli olanları helalin hatırına helali bize veren Cenab-ı Zül Celalin hatırına terketmektir.
Bir şey haramsa İslam Hukukuna göre o harama götüren bütün yollar da haramdır demiştik.Mesela zina haramdır.Öyleyse zinaya götüren sonunda işlenecek günah zina olan her eylem de haramdır.Zina kadınla erkek arasında olur değil mi?Erkekle kadının yalnız bir evde odada bulunması da haramdır o zaman..
İmam-ı Azam ra.bir fetvasında:
Bir hatun kadın bir yerde oturursa o yere vucudunun hararetini bırakır -bugünün insanı otobus gemi,trenin koltuğunu düşünelim-İşte o koltuktan kalktığı zaman o hararet o koltukta bir süre kalır değil mi?O hararet sıcaklık kalkmadan bir erkek müslüman kardeşimiz oraya oturursa haram işlemiş o hanım kardeşimizle zina etmiş olur buyuruyor.Gördünüz mü müslümanlıktaki inceliği..
Peki ne yapmalı oturmamalı müslüman otobüslerde trenlerde gemilerde aile peronları olmalı kadın erkek ayrı seyehat etmeli.Başka çaresi yok ki bunun.Yoksa zina etmiş olursun sonunda bu cemiyet olur.Niye ibadet ediyorum da namazım beni kötülüklerden alıkoymuyor diye şikayet eder durursun.
Asansöre de yalnız başına bir kadınla binmek haramdır ve müslüman için sakıncalıdır.Haydi kadının bana şunu yaptı diyerek bas bas bağırdığını düşünün bir bakalım.Çocuklarla bile tek başıma asansöre binmem bendeniz..
’’Bir odada kapalı olursa o oda da mahremi olmayan bir kadınla bulunamazsınız.Ya kapı açık olacak.Yahut yanınızda başka bir kadın bulunacak.Yoksa Had yani sopa cezası vacip olur.’’Silistrevi kas.
Burada başta idareciler o kanunları tüzükleri yönetmelikleri çıkaranlar sonra da o kanunlara uyanlar mesuldürler..
İslam Hukukundan bir misal daha veriyor İmam-ı Azam Hz.leri bize:Bir müslüman erkek kardeşimiz,annesi teyzesi kız kardeşi yada hanımı gibi olmayan yani kendisine helal olmayan bir kadınla eski tabirle hatunla bir arada olup onun iki bacağı arasına bir saniye nazar etse baksa o kadının kızı kendisine ebediyyen haram olur onunla evlenemez nikahlanamaz buyuruyor.
Buna İslam Hukukunda talak-evlilik bahislerinde Hürmeti musahere-yani sıhriyet haramlığı-dokunma haramlığı deniliyor.İslam Hukuk-Fıkıh Kitaplarında bunun misalleri doludur.
Bugün müslüman kadınla müslüman erkek aynı işyerinde çalışmakta mıdır,aynı işyerinde aynı odada biri bir masada diğeri diğer masada çalışmakta mıdır..Aynı odada çalışan kardeşlerimiz kapıyı açık tutup herkesin odayı görmelerini temin etmek ve birbirlerine de bakmamak zorundadır.
Yoksa ne olur zina olur şeytan aralarında mekik dokur birbirlerinin sesini işitirler mahrem hallerini öğrenirler göz zinası ederler ,doğan çocukarı da zina mahsulu olur ya da bundan etkilenir sonuçta işte bu cemiyyet olur.Anne karnında iken çocuklar ya helalle ya haramla beslenirler ya said ya eşkiya olurlar.
Bu cemiyyette zina yok mudur,kumar yok mudur,içki yok mudur?Gazetelerde açık saçık yayınlar yapılmakta,televizyonlarda kimin nesi olduğu belirsiz veled-i zinalar bize gösterilmekte,okulda açık saçık giyinen öğretmenler ders vermekte,düğünlerde açık saçık kızlar erkekler kol kola el ele tutuşmakta değil midir?
Bu müslüman olmayan gayr-i müslim dönmelerin yıllardır çıkarttığı Türkiye Türklerindir diyen başlığına Türk Bayrağı koyup da kendisi zerre-i miktar Türk olmayan gazete müsveddelerini kanında Türk kanı olan Sözde müslüman olduğunu söyleyen kardeşimiz nasıl alabilmektedir?
Bugün bankaya işi düşmeyen yok gibidir.Diyanet mensupları dahi bir özel banka ile çalışmakta bu bankalarda en galiz faiz kumar içki alış verişi yapabilmektedir.Müslüman kardeşimize düşen bankada parasını maaşını hemenca toptan alıp bırakmamak o banka ile işlemden kaçınmaktır.
İdarecileri faiz konusunda uyarmak gerekmektedir.Faizin tozu denilen illet budur bundan kaçış pek kolay değildir.Zaman ahir zaman olsa da müslüman kardeşimize düşen helal kazanç olmalı İslami Banka ya da Katılım Bankası ile helal dairesinde çalışma iradesini göstermektir.
Yine İmam-ı Azam ra. ve diğer ulemanın yazdığı fıkhi eserlerde:Bir erkek yani Zeyd anne hala teyzesi,kız kardeşi gibi olmayan kendisine dokuınması, ellemesi haram olan bir hanımla kadınla avretle elini uzatıp da onun elleriyle tokalaşırsa bu arada bundan da bir sıcaklık bir hararet alırsa,yani şehvete gelirse,içi kıcıklanır haz duyacak olursa o kadınla zina etmiştir ve o kadının kızıyla ebediyyen evlenemez buyuruyorlar.Bu erkek için nasılsa kadın içinde aynıdır.Kadın bu işi yaparsa erkeğin oğluyla evlenemez demektir.
Bugün bunu yapanlar asri-medeni oluyorlar,yapmayanlar gerici mürteci oluyor bu nasıl iş anlamak mümkin değil.Şeytanın dediğini yapanlar medeni olur mu,
Allahın dediğini yapanlar gerici olur mu?Hayvanlar gibi açık saçık gezenler nasıl medeni olur?
Ne hallere düştü müslümanın evladı.Kim kurtaracak bu asil milleti düştüğümüz bu zilletten?Allahım sen bir sahip gönder bizlere..
Neydik ne olmuşuz!!Biz ne güzel millettik son yıllarda nasıl bir millet olduk böyle.Karıncayı ezmeyen milletin torunları gece yarılarına kadar televizyonlardan,internetten çıkamaz oldu.
Sabah ezanı duyulmasın rahatsız oluyoruz diyen sözde muallimler gördük.Eazandan rahaytsız olanlar sonunda sela ile öteki tarafa gittiler amma nereye nasıl gittiler bilemiyoruz.
Ezanı bu memlekette 18 yıl aslına uygun olmyarak Türkçe okutan Ayasofyamızı bizlere kapatan zihniyyet ile ezandan rahatsız olup Valiliğe şikayet edn zihniyyet arasında vallahi bendeniz bir fark göremiyorum.
Allah ıslah eylesin ne diyelim bu ülkede bunlarla bir arada yaşamaya mahkumuz.Suriyeliler Iraklılar şimdilerde Afganlar bize geldiler kapılarımızı onlara açtık amma bizim Allahtan başka gidecek bir kapımız yok!!
İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizi helak etme Allahım diye dua etmekten başka elimizden bir şey gelmiyor.
29.07.2021//KIRIKKALE
HİDAYET DOĞAN OSMANOĞLU
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.