4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1232
Okunma
Bir şiir okuyucusu ya da yorumcu , şairin söz üretme ve yeni bir dil yaratabilme olgusu ile anlamlı olabilecek bağlar kurabilmelidir.Şairin ürettiği yeni ve farklı sözcükler , mevcut dilin kuralları içinde kalınarak özgün bir şiir dilinin oluşturulmasına katkıları belirlenmelidir.Böylesi bir çaba bizi şiir incelemesine , çözümleme sürecine götürür.Konuya girmeden önce bazı kavramların sözlük anlamlarını, yani diğer bir deyişle tanımları vermekte yarar görüyoruz.
Yorum:Bir yazının veya sözün , anlaşılması güç yönlerini açıklayarak aydınlığa kavuşturma.
Çözümleme ( analiz ) :Bir metni belirli yöntemlere bağlı kalarak gözden geçirme.
Biçim : Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş , form. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre dış görünüşü , şekil.
Dize :Şiirin satırlarından her biri , mısra.
Ses :Kulağın duyabildiği titreşim , seda , ün.
Bir şiirin çözümlemesi yapılırken hangi boyutlar dikkate alınmalıdır ?Yani , temel hareket noktaları neler olmalıdır ?
İşte soruların cevapları :Birinci hareket noktası şiirin “anlatım “ düzeyidir.İkincisi “anlam “ boyutudur.
Konuyu biraz daha açalım:Şiirde anlatım boyutlarını oluşturan unsurlar ; “ biçim” ve “ses “ tir, sözcük ilişkileridir. Anlam boyutundan kastedilen şey ise “ içerik bağlantıları “ dır.
Şair , kusursuz bir anlatım düzeyini yakalamalıdır.Sözcüklerle yazılır şiir ama ; sözcükler ve bunlarla oluşturulan dizeler arasındaki geçişlerde “ ses “, “tını “ olmalıdır.Sesi ihmal eden şiir; içine tuz katılmamış yemeğe , şekersiz içilen üstelik de fazla demlenmiş acı çaya benzer.
Yorumcu ya da analiz yapan kişi öncelikle şairin sesi nasıl oluşturduğunu irdeler.Şiirin içeriğindeki kalın ve ince ünlüler ne oranda yer almıştır , bunu belirler.Sessiz harfleri de gözden geçirir.
Şiirde tekrarlar da sesi güçlendirir , ritmi ve şiirin akışkanlığını sağlar.Metnin şiirselliği bu şekilde tamamlanır.
Şiirin anlam boyutundan anlaşılması gereken husus , içerik bağlantılarıdır.Dizelerin oluşumu, dizilişi , birbirleriyle olan bağlantıları , bağlantılar arasında anlam ve ses bütünlüğünün korunması yaşamsal önem taşır.
Şiirde sözcükler yatay ve dikey olarak sıralanır.Tek başına her bir sözcük çok pırıltılı olabilir ; asıl beceri hangi sözcüklerin yan yana dizilişi , nasıl harmanladığı ve anlamlandırıldığı konusunda ortaya çıkar.Seçilen kelimeler anlatımı destekliyor mu , birbiri arasında anlamsal bir bağlantı kurulmuş mu , anlamı bozuyor mu , yoksa güçlendiriyor mu , bir araya gelişleriyle farklı ve özgün imgeler yakalanabilmiş mi , işte yorumcunun ya da analizi yapanın görevi bunları belirlemektir.
Sizin de dikkatinizi çekmiştir mutlaka , okuduğunuz şiirlerde çok sık kullanılan sözcükler vardır : İlk aklıma geleni söyleyeyim ; “yakamoz “. Ben kullanmadım ama , yakamı hiç kurtaramadım “ yakamozlar “ dan .Kullanılmasın mı ? Asla bunu ima etmiyorum.Altını çizeceğim şu :Bir yığın pırıltılı sözcüğü , kavramı , deyimi , artık ne derseniz deyin , şiirin içine yerleştirerek salt bunlarla iyi şiir yapılamaz.Öte yandan şair bir sihirbazdır , öylesine sıralar sözcükleri ki , ortaya okunası , okuru hayran bırakan “şiir “ dökülür.
Aksi takdirde şiirin içeriğinde bir anlam kazanmamış , okuyanda çağrışım gücünü oluşturmayan sözcüklerin kaderi , Tanpınar ‘ ın da ifade ettiği gibi sözlükteki adreslerine geri dönmek olacaktır.
Sözü şöyle bağlayalım : “ Şiir kurgu , imge , anlatım ve anlam açısından tutarlı , özgün ve etkileyici “ olmalıdır.
Meraklısı için kaynaklar :
TANPINAR , Ahmet Hamdi . “Edebiyat Üzerine Makaleler “.1977 , İkinci baskı.
KOTKUT , Ece . “Şiir Dili Ve Bir Çözümleme Örneği : Tanpınar , “ Ne İçindeyim Zamanın”. Türkbilig Dergisi , Türkoloji Araştırmaları , 2005 / 9 .