- 405 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Savaşı silahlar değil, kalemler yazar.
Bana hatırlama sanatını değil, unutma sanatını öğret; çünkü ben hatırlamak istemediklerimi hatırlıyorum ve unutmak istediklerimi unutamıyorum. / Themistokles
Yeryüzünü bizden önce kullanma şansını yakalayanlar, bizden önce yaşadıkları için, belki bizden bazı yönlerde daha şanslılardı. Lakin tarihe bakış ve ondan ders alma ve teknoloji konusunda bizden daha şanslı değillerdi. Lakin onların bize bıraktığı dünyanın dümeni o an onların elindeydi. Kendilerinin ve gelecekte ki nesillerin bilgilenmesi için her şeyi not almak zorundalardı. Bize birçok mektup bıraktılar. Bizde onlardan yola çıkarak tarihi yazdık ve yazmaya devam ediyoruz.
Zamanın koşulları ve o sırada ki bir hata veya bir ihmal üzerine bazı kadim medeniyetler dahi çöküş yaşamış ve en nihayetinde ensesinde ikinci olarak bekleyen medeniyetler tarafından egale edilmiştir. Tıpkı Perslerin Ahameniş imparatorluğunu kurduktan sonra Yunanlıların üzerine yürüyüp o an ki zayıflıklıklarından faydalanması ve onları yenmesi gibi. Yunanlılar imparator Darius komutasında ki Persleri maraton savaşında yendikten sonra tekrar Darius’un oğlu Xerhas tarafından saldırıya ugruyorlar. Bu sefer ki saldırı daha öncekilere benzemiyor daha sistemli ve daha azametli. Tarihte yazılanlara göre ki bu Grek kaynaklı tarihçilerin genellikle o zamanlarda revaçta olduğu zamanlarda, 300 tanecik Spartalı, Termophile geçidinde onbinlerce persli askeri öldürüyor. Akabinde 4 gün kadar sonra Xerhas bir yunanlı hain tarafından bir arka yol bularak sparta askerlerini yenmeyi başarıyor. Tarih bunu öyle bir yazıyor ki sanki 300 asker orda aylarca yemeden içmeden perslileri değirmen taşı gibi ögütecek. Lakin orada bir kurnazlık yaparak 4. gün bu hainoğlu hain tarafından arka yol ve geçitler söylenip hem sparta askerlerinin erkekliğine bir halt sürdürmüyor hemde Atına ya doğru ilerleyen pers ordusunu bir noktada bağlıyor. Tarihçi demiyor ki yunanlılar perslerin kendilerini yeneceğini anladı ve Atina yı terkederek mora yarımadanın girite vs kaçtı demiyor. Ayrıca o 4 günlük Thermophile geçidinde Xerhas ın beklemesinin asıl sebebinin Sparta da kutsal sayılan festival için saygıdan olduğunuda söylemiyor. Kalem kimin elinde tarihi o yazıyor. Bu sebepten tarih yazmak çok önemlidir. Kimin doğrusu kime göre veya neye göre olduğunun aksi yazılmadıkça yanlış dahi yazılsa o yazılan doğru sayılır.
Thermophile geçidinde denizi tutan amiral ve bu tarih sahnesinin yazılmasına olanak sağlayan o sırada ki Yunanlıların asil ve asıl kahramanı Themistokles’tir. Themistokles tarihi yazmanın asıl zafer olduğunu bilen kaybetse dahi onu en ufak pürüzlerle Grek onurunu kurtarmayı başaran bir, düşünür, savaşçı, politikacı ve tarihçiydi. Günümüze gelen tarihi olayları anlatan kitaplarda kendi yaşadığı yıllarda bayağı etkili olduğunu düşünmeden edemiyorum. Savaşı silajlar değil, kalemler yazar.
YORUMLAR
Düşündürücü ve de yüreklendirici bir paylaşım.
Emeğinize yüreğinize sağlık değerli hocam kıymetli dost yazarım.
Öznemle ve özlemimle okumak adına mutluyum ve de yazmak adına.
Aslında bir etkileşim ve farkındalık sunan bir mucize kalemin ve edebiyatın güzelliklerine vakıf olmak nasıl da şükür vesilesi.
Olmuyor.
Okumadan asla olmuyor.
Yazmadan asla olmuyor ve işte bizleri bir arada tutan:
Edebiyatın ışıltısı ve dostluğun esintisi.
En içten selam ve saygılarımla
mavitükenmez
Yani anlayacağınız kurtuluş yok üstadem :)
Gülüm Çamlısoy
Ki...
Bir ömür kendimi hep yarı yolda bıraktım konu ne olursa olsun akabinde beni yarı yolda bırakan eski dostlarım...
Mesleki anlamda bir fiyaskodur kendime yaptığım ve terk ettiğim mesleğim hatta mesleklerim.
Öz güvenden ayrı kendimi hep eleştirir ve acımasızca sorgularım yine kendimi.
Belki de bir ömür kimseye beğendiremediğimden yaptıklarımı.
Baskıcı ve otoriter bir aile yapısının ardından okuduğum sıkı disiplinli okullar...
Kendime asla acımam acımadım da bu bağlamda kalemle olan dostluğum bir mucizenin de esintisidir.
Yazmak çok çok ciddi bir esim hayat gibi çok ciddiye aldığım..
Çook teşekkür ederim.