- 519 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
AFGANİSTAN NERESİ, HİÇ BİLİR MİSİNİZ?
AFGANİSTAN NERESİ, HİÇ BİLİR MİSİNİZ?
Antakya – Atayurt Gazetesi
Ey ülkeyi yönetenler!
Afganistan neresi, hiç biliyor musunuz?
Ben, yine de anlatayım:
MÖ 5. yüz yıla kadar uzanan Afganistan tarihi; bilinen en uzun istilalar tarihine sahiptir. Tarihi boyunca Afganistan; Roma İmp. Büyük İskender, İranlılar, Yunanlılar, Araplar, Türkler, Moğollar, İngilizler ve en son Sovyetlerin ve ABD’nin işgaline uğramış, hiç kimseye “YAR” olmamış; SSCB’ne ve küremizin korsanı ABD’ye mezar olmuş bir ülkedir Afganistan.
Başka bir anlatımla Afganistan, siyasal tarihi boyunca; bulunduğumuz gezegenin yani bu dünyadaki cehennemin adıdır Afganistan.
Afganistan dünyanın en sert coğrafyasına sahiptir. Yüzölçümünün üçte ikisini yüksek, yalçın, hırçın, yolu yolağı olmayan, geçit vermez dağlar oluşturur. Bu dağların altı birbiriyle bağlantılı tüneller dehlizi, labirentler denizidir. Afganistan’ın bu özel fiziki koşulları; ulaşım ve iletişimi, deyim yerindeyse olanaksız kılar.
Dünyada en kirli, en kanlı paranın kaynağı; esrar üretiminin, dağıtımının, terörün ve cehaletin merkezi, en esrarengiz coğrafyaya sahip bir ülkedir Afganistan.
Afganistan, insan görünümlü yılan ve çıyanların - suç ve suç örgütlerinin egemen olduğu – saklanıp barındığı; dünyanın en ulaşılmaz, insan yutan dağlar silsilesine sahip bir ülkedir.
Stratejik konumundan dolayı dünya ticaret merkezi - Asya’nın Kalbi olarak nitelendirilen Afganistan; radikal etnik ve mezhepsel grup ve kültürlerin bitimsiz çatışmalarının; işgal, kanlı terör saldırılarıyla dünyanın başını çeken bir ülke olarak sürüp gelmiştir.
“Asya’nın Kalbi” olarak nitelendirilen Afganistan, Dünya Siyasi tarihinde; bu denli kesintisiz, hiç bitmek bilmeyen uzun istikrarsızlığın, kan ve kargaşanın egemen olduğu başka bir ülke yoktur.
Afganistan’ın, Kapitalizm için cazibe merkezi olmasının nedeni; stratejik konumu (Rusya, Türki Cumhuriyetleri, Çin, Hindistan, İran, Anadolu ve Ortadoğu’ya egemen olmak) ve henüz el değmemiş, zengin yer altı kaynaklarına sahip, bakir bir ülke olmasıdır.
Rusya’nın yenilerek çıktığı, Vietnam’dan sonra ABD’nin 2. Vietnam Bataklığı olan Afganistan’dan çekilirken; siyaset edenlerin kirli ilişkilerinin sonucu düştükleri bataklıktan – tutsaklıktan kurtulmak için; kınalı Kuzu Mehmetçik’in kanının ve canının bedeli üzerinden destan yazmak, kahraman olmak için; “Rus Ruleti” kumarını oynamak...
Ülkedeki canlı ve cansız her şeyin sahibi oldukları vehmine – yanılgısına kapılanların; akıl ve mantıkla anlatımı olanaksız olan – Afganistan Seyrü Seferiyle karşı karşıyayız.
Devlete cebren ve hile ile egemen olmuş mafya, siyaset, basın, tarikat; aklaştırılmak istenen kanlı ve kirli Kara Paranın girdabında – Anaforu içinde bir ülke; bitmek bilmeyen fiyat ayarlamaları – zam, vurgun, talan, işsizlik, yokluk, yoksulluk, soygun ve kapıya dayanmış AÇLIK.
DP’nin KORE’si; AKP’nin SURİYE’si, LİBYA’sı derken; şimdi de tarihi boyunca bir bataklık olan Afganistan şeytan üçgenine kulaç atmak…
Üstelik insanımızın ahlakı, vicdanı kirletilmiş, aklı bulandırılmış, tabu saydığımız şehitlerimizi bile ayırılmış koşullarda; … gibi; canınız çektiği ve bir kurtuluş simidi olur hayaliyle (Ki İnsanlığın Siyasi Tarihinde Hayal Ekenler, Kan ve Gözyaşı Biçmiştir) zaman kazanmak için; bir ulusun yazgısı üzerinden destan yazamaz; istediğin zaman kahraman olamazsın Arkadaş! Destanlar ve Kahramanlar toplumların ve tarihinin doğal akışından yazılır ve doğar.
İnsanlığın “Siyasi Tarihi” ahlar, acılar, ağıtlar üzerine kurulan bütün rejimlerin ve sarayların; döktükleri kan deryasında boğulduğunu – yıkıldığını yaza gelmiştir.
Siyasi iktidar, 80 milyon yurttaşın yerine; ben hepinizin yerine düşünüyorum dayatması; tebaa olmasını istemesinin de ötesinde; her bir yurttaşın, kendini GASSSAL’a – cenaze yıkayıcısına teslim olan bir ölü gibi teslim olmasını istiyor.
Devlete akıl, ahlak, bilim ve sanatın yerine; hurafe, tarikatlar ve mafya egemen olmuştur.
Yılan dilini kullanan ve kendini Aziz sayan …lar! Yazıktır, günahtır, gelin kıymayın Anadolu’ya, Anaların kınalı kuzularına kıymayın; vazgeçin Afganistan Seyrü Seferinden.
Son Söz:
Ey benim “Canım Muhalefet – Demokrasi Cephesi!”:
İşçiden çiftçiye, emekliden köylüye, gençliğin geleceğine, işsize, ekonomiden komşu ülkelerle ilişkilere, kamunun soyulmuş hazinesine, satılmış kamu mallarına, Hukuka, insan haklarına değin ne yapacaksınız?
Toplum Mimarlığı, liderliği Atatürk gibi risk alma sanatıdır. Toplumla bir “Manifesto” namus sözleşmesi imzalayınız, halkı inandırınız!
Tanın ağarmasını, şafağın sökmesini gözleyen her canlının gözünde ışık; yüreğinde mutlaka umut ve yaşama sevinci var demektir. SAYGILARIMLA
28 Haziran / ANTAKYA
YORUMLAR
Afganistanı bilmeyenimiz yok sayılır...Sovyetlerin komünizmin yenilebilir olduğunu çökmesini hızlandıran Mücahitlerin ülkesi olarak biliriz...Destan yazan bir milleti, Dünyanın en cahil barbar ülkesi olarak yansıtmanız Afganistanı tanımadığınızın göstergesi yada esas terör ülkelerini eş geçmenizden kaynaklaniyor..ABD yede sovyetlerin akıbetini yaşatabilirlerdi fakat ne acıkı dost kardeş müslüman geçinenler karşı tarafa yer aldılar.Türkiye ile muazzam bağları olan bir ülke.Türk askeri orada amerikanın işgaline yardım etmek için gönderilirken bu sesi neden duyamıyorduk?
HALİL YILMAZ HITMİYE
Afganistan ın tarihsel sürecini güzel bir dil ile anlatmışsınız bende biraz şu anki durumundan söz edeyim.
Abd ordusunun hezimete uğrayarak çekildiği Afganistan Taliban ve Hükümet güçleri arasında yoğun çatışmalara evrildiği bir süreci yaşıyor.
Yıllarca Afganistan da görev yapmış barış adı altında işkal kuvvetleri olarak bulunan batı orduları çekilirken sebebini anlayamadığım ordumuz orada neden görev alıyor.
Şimdiden Afganistan da yeni kan gölleri oluşmaya başlamışken iç savaş nedeniyle,benim ülkemin askeri kurbanlık olarak mı orada kalacak .
Bu kanlı hamur Afganistan da daha çok kan emecek ,umarım askerlerimiz zaiyat vermeden ülkemize geri dönerler.
Hayırlı çalışmalar dilerim