- 467 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DOST MU? POST MU?
DOST MU? POST MU?
Sevgili dostlar bu günkü konumu DOSTLUK üzerine seçtim, seçmek zorunda kaldım. Çünkü dost benim için kıymetli bir kelime, öyle olduğunu düşünüyorum. Eminim ki sizler de dostluk üzerine konuşacak çok şeyleriniz mutlaka vardır. Sizlerinde dostluk konusunda söylemek, benimle paylaşmak istedikleriniz olursa mutlaka okumak, dinlemek hatta bu köşemde siz dostlara paylaşmak isterim. Dostluk notlarıma başlamadan önce yıllar evvel bir hocamın bana dostluk üzerine bir anekdotu olmuştu ve ben bundan çok etkilenmiş, hafızama kazımıştım. Bu anekdotu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bir tilki ile yılan nasıl olmuşlarsa arkadaş olmuşlar belirli bir zaman sonra bu tilki ile yılanın arkadaşlığı dostluğa dönmüş. Her yere beraber gitmeler, yemeler içmeler her şey güzel gidiyormuş. Bu dostluklarında yiyecek bulma, koruma vs her konuda hep tilki aktifmiş bu da yılan da içten içe bir kıskançlık duyguları hakim olmaya başlamış. Fakat bir gün tilki ile yılan gezerlerken önlerine küçük akan bir dere çıkmış. Karşıya da mutlaka geçmeleri gerekiyor. Ne yapalım nasıl yapalım diye düşünürlerken yılanın aklına bir fikir gelmiş ve tilkiye ben buradan sürünerek geçemem senin boynuna sarılayım öyle karşıya geçeyim teklifinde bulunmuş ve tilkide bunu kabul etmiş. Yılan tilkinin boynuna sarılarak akan dereden karşıya geçmeye başlamışlar ki karşıya bir iki adım kaldı kalmadı derken yılan iğrenç bir şekilde tıslamaya başlayarak tilkiye nihayet seni boğmanın fırsatını yakaladım seni burada boğarak öldüreceğim demiş, tabi tilki şaşkın sadece neden diyebilmiş yılan, seni kıskanıyorum, kıskandım hep sen ön plan dasın her şeyi sen yapıyorsun bu da bende sana karşı bir hırs intikam oluştu diye söylenmeye başlamış. Sevgili dostlar bilirsiniz tilki kurnazlığı ile bilinen bir hayvandır. Tilki, peki yılan kardeş o zaman son defa yüzünü bana göster de bir göreyim de ondan sonra öldürürsün demiş. Yılanda kabul etmiş ve yüzünü tilkinin yüzüne getirmiş. Tilki yılana eski dostlukların verdiği hatıra binaen uzun uzun bakmış yılan kardeş emin misin hala beni öldürmek istiyor musun diye sormuş! Yılan da evet hem de nasıl istiyorum deyince Tilki seri bir hamle yaparak yılanın kafasını bedeninden koparmış ve yılanı dere kenarına çıkarmış. Yılanı cetvel gibi çimlerin üstüne dümdüz sermiş. Ve dostluk üzerine kıssadan hisseyi söylemiş. BEN YAMUK YUMUK FESAT KISKANÇ DOSTLUĞU DEĞİL DOĞRU DÜZ OLANINI SEVERİM demiş. Şimdi sevgili dostlar maalesef arkadaşlarımızı, dostlarımızı seçerken çok hatalar yapıyoruz. Şimdi şöyle dediğinizi sanki duyar gibiyim.. Kavun değil ki….Haklısınız … Sevgili dostlar şunu çok iyi öğrendim ki her le dost olunmuyor zaten bir insanın gerçekten bir dostu olacaksa bu bir elin beş parmağını geçmemeli diye düşünüyorum.
Sevgili dostlar bu gün dostluk üzerine bir şeyler karalamaya çalıştım. Dost derken zaten çok çok iyi düşünmek gerekiyor. Sevgili dostlar bir birimizi dinleyelim anlamaya çalışalım . Arkadaş olmak çok zor dost olmak zorun imkansızı gibi… Kazandığımız arkadaşlıkları bir başkalarının çıkarı için harcamaya kalkarsanız kaybedenler hep çıkarını düşünenler olmuştur. Tarih sayfaların açıp bakarsınız yaşanmışlıkları görürsünüz. Kırılan kalpler bir daha kolay kolay düzelmiyor sevgili dostlar. Karşınızda ki insanı iyi dinleyin yorumunuzu ona göre doğru dürüst yapın. En önemlisi de HAK yemeyin.
Sevgili dostlar Allah’a emanet olun…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.