- 504 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
KARGAŞALI
Bu sızı geçmiyor. Hangi edebi benzetmelerle anlatsam da yetmiyor.
Neden geceden gelir ki ?
Bu özlem, ayrılık betermiş sekarattan. Dost bildiklerimin sırtlarının sertlikleri mi acıtan canımı, yoksa sen misin ?
Bu yazım daha da kargaşalı olsun.
Hindiba inan bazen dönen dünyaya bağırmak istiyorum. Yoruldum !!! diye.
İçim, nefes almaya yetmiyor bu elem neden bu denli kalıcı oldu ki bende ? Günah kefareti mi ?
Bitmeyen günahların mı ... ?
Bir derviş nefesi lazım benden.
Benden lazım yoksa ümitsizlik ve korku sırat köprüsüne yetişemiyecek.
Perişanlık nedir ?
İçimin kırk yamalı yerlerinden sızı almak bitmeyen bir döngü, acı, pişmanlık, nefret...
Yorgunluk !!!
Yazmaya bile yorgunum toparlanmayan kalemim iyice yokluğa dost gelir.
Çektiğim dumanlar bile sevdiğimin yüzüne bürünür, çalınan türküler de gözyaşlarım anılarıma sarmaşırlar.
İncesi, şelaleden akan suyun bir taşa çarparak başka yola inceden inceden akması.
Ah bu içimin fırtınalarını bilsen hep senden, bilmem umurunda olur muydu ?
Ansızın yüzün zamana hükmeder sevdiğim senin hayalin zamanı nasıl da süzer. Etme yakma beni gelip kalbiminin önüne... Vermediğim bir canım kaldı onun da elemlerden hiç tadı tuzu yok. Ayrılık canda neşe mi bırakır ? Hala son sarılmanda yaşıyorum kaldım sende, kendimi sana bıraktım elemimi alıp usulca gittim. Bavuluma kokunu da koydum sonra yastığımın altınada baktım olmuyor içime hapsettim. İnan korkuyorum kokunu unutmaktan. Canıma sakladım. Son nefesimde seninle beraber vericeğim nefesini. Perişanım, perişan...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.