- 370 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
İNSAN OLMAYA GELDİM
İnsan ne muhteşem bir varlık…
Âdem… Topraktan bedene geçmek, bedenin serpilip gelişmesi, güzelleşmesi ve hayata tutunma çabaları başlarken diğer yandan şuur gelişir. Bir ceset halindeyken bedenine ilahi ruh üflenir. İçecek suyu, yiyecek lokması var, aldığı nefestir saniyede bir onu canlı kılan. Gelecek insan edilmiş, itibar kazandırılmış, ama çilesi bitmemiş, bitmez de âdemin.
İnsan; yaratılış itibariyle güzel olduğu kadar, keşke ahlaki olarak da güzel olsaydı. Biraz küçülebilse, egolarından kurtulabilse… Daha saf, sade ve net olabilse... Burnumuzun direği biraz fazla sızlansa… Oysa çok büyüdük, bir o kadar da dağıldık, toparlanamıyoruz gayri.
Şu arzı kürsüde yürüyecek yol üzerinde dikenlerdir ayağa batan, yüreğimizi kanatan… Yine de garip bir çeşit yaratıktır insan. Ne sıcağa dayanır, ne soğuğa, ne varlığa ne de sıkıntıya vs. ömrü müddetince yuvarlanır gider.
Tolstoy doğru mu söylemiş ne?
“Hayatta mutluluk yoktur.” diye.
İnsan; seçilen varlık…
Hayat kurallarıyla birlikte bizim dışımızda gelişiyor her dönemin ruhuna uygun. İnsanlar işledikleri günahlarından ötürü tövbe ederler, sonra tekrar günaha bulaşırlar, tekrar tövbe ederler ve Allah’a sığınırlar, ama sözlerinde durmazlar, daha çok günaha bulaşırlar.
Oysa kendime bakıyorum; hayatıma giren her teknoloji kolaylığı, fıtratımdan bir parça alıp gitti. Ve ben sadece bir kalıptan ibaret kaldım. Ruhumun bütün güzellikleri yok oldu sanki belki de öyle görüyorum.
Hayat beni dağıtmasın isterim, bir amacım, bir idealim olsun her daim; çünkü hayatın girdabında sürüklenmek ölümden beterdir. İpin ucundan sıkı tutmanın farkındayım, kaçarsa bir daha yakalanması zor olur.
Ben insan, kötülülerin anası…
Dengeyi iyi ayarlamak gerek; bir yanım istem dışı kötülüğe sürüklenirken, diğer yanım “DUR” demesini bilmeli. Beni yönlendiren düşüncelerimden her zaman korkarım, onları ben yönlendirmeliyim. Birde; tepeden bakan insan olmaktan Allah’a sığınırım, en büyük yıkım yüksekten düşmektir.
“Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” Diye, buyuran İslam Peygamberi Hz. Muhammed (S.A.V.), insanlık için uyguladığı ilk icraatlardan biri kız çocuklarını diri diri toprağa gömmek töresini kaldırmak olmuştur diye biliriz. Hal böyleyken, günümüzde işlenen –söylemeye dilimiz varmıyor - ahlaksızlıklar niye?
Gün geçtikçe yüreğimizde sevgi kalmadı. Duyduklarımız, gördüklerimiz, yaşadıklarımıza baktıkça insanlığımızdan utanır olduk… İnsanlara karşı yüreğimiz kinle doldu. Genleriyle oynanmış ürünleri yedikçe iyi beslendik, beslendikçe nefretler yuttuk, içimiz kötülükle doldu. İçimizdeki kötülük büyüdü, dışa vurdu.
Derlerdi…
“Bu adam ermiştir, kerametleri vardır” diyenleri çok gördük, çok duyduk.
Ermişlik dedikleri, kişinin kalbini terbiye etmesinden sonra kazanılan bir vasıf olsa gerek. Acep keramet, onun meyvesi olabilir mi, yaratanın hediyesi?
Biz yine de erenlere karışmayalım, hayatımız devam etsin, kerametlerimiz de olmasın, sadece bir gün de olsa kötülüklerden uzak duralım. Uzak duralım da!..
Yeter ki İnsanlıktan çıkmayalım…
30 Haziran 2021
Mehmet AKIN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.