Konuşamama Zindanları
İçgüdülerimiz var değil mi, hemfikiriz. Acaba konuşmak da bir içgüdü mü? Bence öyle. Vaktin geçmediği zamanlar olur, konuşmaya ihtiyaç duyarız ya da herhangi bir sebep olmasa da yalnız kalmak istemez yanımızda laflayacak birini ararız. Buraya kadar her şey normal.
Ülkemizi düşünelim. Konuşarak çözemediğimiz o kadar sorun yığılı duruyor ki. Fiziki, kültürel şartları düşünülünce, ülkemiz gerçekten çok zengin olmalıydı, yanılıyor muyum? Ama etkili bir iletişimin olmadığı bir ortamda hiç yeni fikirler oluşturamıyor, etkili atılımlar yapamıyoruz.
Ülkemiz konuşulursa çözülebilecek bir sorunlar yığını. Aile arasındaki sorunlarımızı bile konuşamıyoruz. Çünkü yasaklar ailesiyiz, konuşmak zayıflık. Böylece verimsiz bireyler yetişiyor ve yıkım kaçınılmaz oluyor.
Içgüdüleriine direnen bir kişi, çıkamayacağı bir hapse atmış oluyor kendini ve müthiş ızdırap çekiyor.
Konuşmaktan korkmak, cehalettir. Kişi huzurlu bir hayat için duygularını, fikirlerini açmalı, paylaşmalıdır.
Korkmayalım; zindanlarımızdan, önyargılarımızdan kurtulalım. Sevelim, sevilelim. Konuşalım, lütfen..