- 259 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
TOPLUMUMUZ VE İNSAN YAPIMIZ
TOPLUMUMUZ VE İNSAN YAPIMIZ
Hayatımız pamuk ipliğine bağlı. Her an ölümle karşı karşıyayız. Ölüm bize ne uzak/ölüm bize ne yakın/ölümsüzlüğü tattık /bize ne yapsın ölüm’ diyen şairi anmak gerekecek burada. O da kanser gibi amansız bir hastalıktan ölmüştü. (Mehmet Akif İnan)
Bir yandan hastalıklar, diğer yandan toplumumuz için bir vakıa haline gelen intihar vakaları, öldürmeler hayatta kalmamızı oldukça zorlaştırmakta. Toplumu saran mutsuzluğun yol açtığı depresyon en büyük tehlike. Hayattan zevk almayan, alamayan toplum ne denli zenginleşirse zenginleşsin bir değer ifade etmiyor.
O halde ne yapmalıyız. Bunca yıldır dini değerlerin yozlaşması, hayatın alabildiğine maddileşmesi, insanların sözde inançlı ama özde maddeci bir kişiliğe düşmeleri her şeyi berbat eden bir durum. Ne denli ekonomik olanaklara kavuşursa kavuşsun mutlu olamıyor, yaşama sevincini hissedemiyor insan.
Her şeyiyle Batılaşmış, maddeci bir felsefeyle yaşamaya başlamış bir Müslüman toplum, adı ne denli Müslüman olursa olsun gerçekte maddeci bir kişiliktir, erdemden ve yardımlaşma duygusundan uzak bu kişilik yapısı kendi kendisinin canavarı haline gelebiliyor.
Cömertlik ve fakirleri koruma, yardımlaşma duygusundan uzak, bencil yaşama duygusuna sahip insanın yaşama sevinci duyması imkansız. İyilik yapma ve bununla yaşama aşkına kavuşamamış insan tipi her zaman için kendi kendine zararlı bir varlık haline gelmesi mümkün.
Osmanlı toplumunun vakıf anlayışının yaygın oluşunu düşünürsek, bu gün bu anlayışa tekrar geri dönülmesinin ne kadar önemli olduğunu –bir az sosyolojik okuma yaparsak- anlayabileceğimiz açıktır.
Günümüzün insanı batı tipi kurgulanmış, zavallı, bencil, tüketici, hırslı, egoist ve hedonist yapıdadır. Hazcı insan tipi sonunda yaşama sevincini tüketmektedir. Bu da toplumuzun geleceğini, insan yapımızı tehdit eden en büyük sorundur.
Ahmet Kemal
Kayıt Tarihi : 16.2.2015 12:17:00
YORUMLAR
Tebrikler usta toplumumuzu cok güzel analiz etmissin.Bize giydirilmeye calisilan, bu elbise dar geliyor,öylesine dar geliyor ki, mankurtlastriyor bizi adeta..
Batidan körü körüne taklit edilen bu elbise, bizi nasil bu hale getirdigine kisaca biraz göz atalim.
Batili insanlar Kilisenin egemenliginde ilme bilime uymayan insanlik degerlerinle bagdasmayan yasama karsi asirlarca maruz kaldigi icin bu baskici despotluga karsi dindan uzaklasti, halkin cogunlugu dinsizlesip baska sistemler gelistirdiler.Bu sistemler bahsi gecen dinlere karsi gelistikleri icin, hic bir degeri kendi degerlerinin üzerine cikarmazlar, dinleri ya yiyip bitirirler yada göstermelik rituellere mahkum ederler, yada kapitalizmin carklarinin daha iyi dönmesi icin kullanirlar.Daha acik bir ifadeyle Kanunlar nefislerin arzu ve isteklerine göre tanzim edilmistir.
Nefsani bir ahlak sistemi yerlesik sistem halina geldigi icin adamlar sözde mutlu yasayip gidiyor.
Cocugu gay olmus, Papaz subyanci olmus,batiliyi rahatsiz etmez. hanimi baskasiyla dusup kalkmis, kocasinin onu aldatmasi, onu rahatsiz etse bile mahkemeye gider en kötü ihtimal bosanir.
Peki bunlar bizim icin yenilir icilir bir sey mi?
Dini bütün bir aile olmasa bile toplum degerleri bunlari nasil hazm etsin...
Edemeyincede, ya bunalim basliyor yada, kendi kanunu kendi uygulamaya koyuyor