- 587 Okunma
- 5 Yorum
- 7 Beğeni
ELMA HASADI
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Şu hayatımda hiç unutmadığım bir gün var. Anlatmamı ister misiniz?
Köyümüzde bakımını hep aksattığımız hatta varlığını çoğunlukla unuttuğumuz elma ağaçlarımız vardı. Bambaşka bir bahaneyle köydeydik o gün. Sonra amcamın aklına geldi o ağaçlar. Gidip toplayalım mı elmaları gençler dedi bize. Biz iki kız kardeş ve amcamın kızı ile beraber gitmeye karar verdik. Ama üzerimizdeki kıyafetler tarlalarda kirletilemeyecek elbiselerdendi. Köydeki bir akrabamızın evinden kıyafetler aldık. Basma etekler, fistanlar, tozdan ve güneşten korunmak için baş örtüleri.. Köylü kadınlar olmuştur ufak rötuşlarla, şivemiz ve yüzümüzdeki makyaj işi bozuyor görünse de etrafımızdakiler bu değişimimizden bir hayli keyif almıştı. Elimize de sepetleri vermeleriyle yola koyulduk.
Sapsarı yollardan ilerledik, kupkuru otların arasından. Gözümüzü gönlümüzü açan, hayranlıkla seyredeceğimiz yeşillikler, ağaçlar yoktu etrafımızda. ‘Cennettir bizim köyümüz’ diye bahsedeceğimiz bir yer değildi, ‘iyidir bizim köy’ diyebilirdik ancak. Kurak gibi görünse de bir çok şey verirdi bu topraklar bize, yılanlara, çıyanlara, herkese. Koca tarlada 10-12 elma ağacı var yoktu. Cılız kalan bu ağaçlar, güneşe boyun eğmiş, usul usul duruyorlardı. Bende durgunluğa neden olan bu manzara amcamda çocuksu bir enerjiye neden oluyordu. Belki de çocukluğunun özlediği an’larını gördüğündendir, bilemiyorum.
Bir ağacın yanına gittik, amcam her dalı dikkatle inceliyor, ağacı sarmış olan karıncalardan ve başka parazitlerden şikayet ediyor, bu ağaçlara bakmadığı için hayıflanıyordu. Ama üzüntü yoktu sesinde, heyecan ve enerji. Haydi kızlar, dedi. Ben değnekle silkeliyorum siz toplayın. Ufacık, yemyeşil elmalar düştü ağaçtan. Üç kız toplamaya başladık pazarda beş para etmeyecek elmaları. Sonra kafama gökten bir elma düştü. ‘Ah’ dedim. Kızlar gülmeye başladı, amcam da ‘kafana mı geldi?’ dedi ve güldü. Ben de güldüm. Gülerken tekrar baktım etrafıma, kıyafetlerimize, sarı toprağa, cılız ağaçlara, uzaktan geçen at arabasına ve güneşe. Ne kadar gerçekti her şey, dün nerde, hangi kıyafetler içinde idim. Kafam bir yere çarpsa böyle güler miydim yoksa şanssızlığıma mı yanardım? Yeni aldığım kotum toza bulansa mutlu olur muydum burada tozlar içinde güldüğüm gibi. Hep bir yeşillikler arıyor gönlümüz, afili bir şelale başı, gürül gürül çağlayan bir nehir, ulu bir çınar. Cennet bile hep aynı. Oysa bu sarı toprak, bu cılız, karınca dolu elma ağaçları huzurdu benim için. Cennet başka ne vaat edebilir ki insana. Huzura çıkmayan bir haz olabilir mi? Döndüm ve ağaca baktım tekrar, amcama, kız kardeşime ve kuzenime. Hepimiz amcam gibi heyecanlıydık. Sanki çocukluğumuz burada geçmiş gibi, sanki özlediğimiz bir an’ımızı yeniden görmüş gibi. Sepetimizi, yerken diş kıracak kadar sert elmalarla değil de incilerle dolduruyor gibi.
Sonraları çok şey yaşadım. Büyük mutluluklar, büyük acılar. Hepsinden bir şeyler silinip gitti zihnimde ama o sarı topraklar üzerindeki cılız elma ağaçlarından hiçbir şey silinmedi. Gösterişli, abartılı ne varsa söndü zamanla ama o yalın, abartısız, iddiasız, saf huzur hep aklımda. Tekrar peşinden koşup aramadım o elma ağaçlarını. Biricik olarak kalsın diye hayatımda. Çerçeveletip sabitledim zamana. Zihnimin en ışıltılı duvarına astım bir resim gibi.
YEDİNCİ
YORUMLAR
Sizin o küçük yeşil elmalarınız bana bahçemizdeki o güzel, mayhoş elma ağacının iki adım ötesindeki elma ağacını hatırlattı. Bu iki elma ağacını birbirine bağlayan salıncak kurardık, şarkılar söyleyerek sallanırdık. Ve bizler sizin köylü dediğiniz çocuklardık.
Unutamadık o günleri, çocukluğumuzu..
Teşekkürler,
bana da o güzel günleri anımsattığınız için..
Çeşitli sebeplerle köyünden ayrılmış insanların büyük bir yanı; toprak dam evlerde doğduğu, tozlu yollarında koşarak büyüdüğü ve doğasıyla baş başa yaşadığı köyünü unutması imkansızdır, tıpkı "Elma Hasadı" başlıklı anı gibi.
Güzel bir yazı okudum, kaleminiz daim olsun.
Saygılarımla Efendim.
Çok güzel bir yazı olmuş, insanı düşündürüyor, evet keşke sık gidebilsek de bütün yemişlere bu özlem ve duygulardan yoksun kakmadan dokunsak toplasak o hazzı eskisi gibi yaşayabilme imkanları yaşayabilsek, beni köyüme götürdü, yaz elması, arap kızı elması, amasya elması ve köyümün elması aklıma geldi ne güzeldi, tebrik ediyorum çok güzel anlatmışsınız..
HATİCEAKAY4261 tarafından 25.6.2021 21:09:43 zamanında düzenlenmiştir.