- 689 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ YA DA ARJANTİN 78’İ HATIRLAMAK
Rusya’da düzenlenen 21. Dünya Kupası’ nın heyecanının devam ettiği şu günlerde insan zaman zaman geçmiş dünya kupalarını hatırlamadan edemiyor. 1978’de Arjantin’de düzenlenen 11. Dünya Kupasının da benim için ayrı bir yeri vardır çünkü kendi televizyonumuzdan izlediğim ilk dünya kupasıdır. 1974 Dünya Kupasında televizyonumuz yoktu bu nedenle maçları büyük ölçüde radyodan ve gazetelerden takip etmiştim. Sadece bir kaç maçın özetini ya da gollerini televizyonu olan komşuların ya da akrabaların evlerinde izlemiştim. Arjantin 78’ de ise neredeyse tüm maçları, Türkiye’ nin henüz renkli yayınla tanışmadığı o yıllarda, Philips marka televizyonumuzun ekranından, siyah beyaz da olsa, büyük bir heyecanla seyretmiştim.
Ancak Arjantin 1978 aynı zamanda biraz buruklukla hatırladığım bir dünya kupasıdır. O yıllarda çok sevdiğim, Hollanda Milli Takım kaptanı Johan Cruyff’un turnuvaya katılmamasıyla büyük bir üzüntü yaşamıştım. Cruyff o yıllarda Arjantin’deki cunta yönetimini protesto etmek amacıyla turnuvaya katılmadığını ifade etmişti. Ancak aradan yaklaşık otuz yıl geçtikten sonra Cruyff gerçeği itiraf etmiş ve Cunta’dan gelen tehdit mektupları sonucunda kaçırılma korkusuyla turnuvaya katılmadığını söylemişti.
Arjantin 78 aynı zamanda şike olaylarının damga vurduğu bir dünya kupası olarak hatırlanmaktadır. 2. turda Brezilya ile Arjantin aynı gruptaydılar ve ve bu iki takımdan birisi finale çıkacaktı. Bu tarz turnuvalarda her zaman başvurulan bir uygulamayla her iki takımın son maçlarının aynı saatte oynanması gerekiyordu. Ancak FIFA akıl almaz bir kararla Brezilyanın maçını öne çekiyordu ki bu şekilde Arjantin Peru’ ya kaç tane gol atması gerektiğini bilecekti. Brezilya Polonya’yı 3-1 yenmişti. Böylece Brezilya aradaki gol farkını üçe çıkarmıştı ve Arjantin’in de Peru’ yu en az dört farklı yenmesi gerekiyordu. Turnuvanın flaş takımı Peru’ yu dört farklı yenmek de hiç kolay değildi ancak bunun da çözümü bulunmuştu. Arjantin Cunta yönetimi Peru’ya askeri ve ekonomik yardım yapmış bunun sonucunda Peru Arjantin karşısına yedek ağırlıklı bir kadro çıkarmış, kalede Arjantin asıllı kalecisine görev vermiş, defans futbolcularını forvette forvet futbolcularını defansta oynatmıştı. Arjantin de bu maçı hiç zorlanmadan 6-0 gibi bir skorla kazanmıştı.
Normal şartlarda Brezilya ile Hollanda arasında oynanması gereken final maçında Hollanda’ nın karşısına da Brezilya yerine Arjantin çıkmıştı. Arjantinli futbolcuların maçlardan önce doping ilaçları aldıkları, FIFA yetkililerinin rüşvet karşılığında bunlara göz yumdukları da iddia edilmişti. Final maçı öncesi Hollandalı futbolcuların kaldıkları otele tehdit telefonları yağmış, Arjantinliler geç vakitlere kadar otelin önünde gürültü yapmışlardı.
Bundan tam kırk yıl önce bugün, 25 Haziran 1978’de Buenos Aires’ in Monumental Stadı’ nda 72 bin seyirci önünde oynanan final maçında Arjantin normal süresi 1-1 biten maçı uzatmalarda attığı iki golle 3-1 kazanmıştı. Böylece kaptan Passarella, Arjantin’in hiç de hak etmediği bir kupayı, Arjantin’in değişik yerlerinde sayıları dört yüzü bulan işkence
kamplarında, yedi yılda tam 30 bin insanı katleden Cuntacıların ellerinden almıştı. Geride ise turnuvanın gol kralı Mario Kempes’in konfetiler arasında elleri havada gol sevincinin görüntüsü kalmıştı.
Remzi Ormancı
25 Haziran 2018
BURSA
YORUMLAR
78 değil ama 90 dünya kupasını hatırlıyorum, sanırım daha az şaibeliydi Remzi abi, 86 da ki Tanrının eli yoktu en azından (: ben izlemedim ama babam Kempesi öve öve bitiremezdi..Dünyan kupasıyla ilgili ilgili bir kaç kitap okudum ama sanırım böyle bir bilgiye denk gelmedim, sağol vârol..