- 202 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Talut ile Calut kıssası ...Muhlis olan Allahtan yardım görür...der.
Talut ile Calut kıssası ...Muhlis olan Allahtan yardım görür...der.
İhlassız insanları ordudan atacaksın...disiplinsizleri de komutana itaatsizleri de ...bu kıssa bunu emreder bize Uhud savaşında da yanı öğreti var...münafıkla istişare bile zararlı...hele orduya onları almak mı...felaket...işte ayet:Mûsâ’dan sonra İsrâiloğulları’nın ileri gelenlerini görmedin mi? Peygamberlerinden birine “Bize bir hükümdar gönder de Allah yolunda savaşalım” dediklerinde o, “Üzerinize savaş farz kılındığında savaşmayacağınızdan korkarım” cevabını verdi. “Yurtlarımızdan ve çocuklarımızdan uzaklaştırıldığımız halde Allah yolunda savaşmayıp da ne yapacağız?” dediler. Üzerlerine savaş farz kılınınca da, içlerinden azı müstesna, yüz çeviriverdiler. Allah zalimleri iyi bilmektedir."(Bakara /24)
Ve işte ayet: "Sonunda Allah’ın izniyle onları yendiler, Dâvûd da Câlût’u öldürdü ve Allah ona hükümranlık ve hikmet verdi, ona dilediği şeyleri öğretti. Eğer Allah’ın, insanların bir kısmı ile diğer kısmını engellemesi olmasaydı yeryüzünde düzen bozulurdu. Fakat Allah’ın âlemler için büyük lütufları vardır."(Bakara/251)
Evet...Talut...zeki ve secdeli... calut kibirli ve insan azmanı...Bir avuç sudan fazla içinler savaştan kaçtı.Uhudda da atlılar emre uymadı...nanimet yarışı yapanlar da vardı içlerinde...yani münafıklar vardı...İbn-i selül o münafıkların lideri...Onunla istişare hayır getirmedi...
Bedirde az sayılı ordu galib geldi melekler de desteğe geldi...Muhlisler yardım görür...Korkmak münafıkların işi...Canı Allah uğruna gitmeyecek...nasib olmaz şehitlik muhlis olmayana...
Kıssadan hisse al...
Kıssadan hisse almadık.Hz Peygamber iştişareye bıraktı halife seçimini...tayin etmedi kimseyi yerine...ama Hz Ebu bekir hz Ömeri yerine tayin etti...Hz Ömer güçlü halife olamadı uzun zaman...Hz Muaviye de hz Ömer gibi oğlunu yerine tayin etti...ve kerbela yaşandı...Tabandan kabul görmedi yezidin halifeliği...Peygamberin sünnetine sarılmak şarttır... kıssadan hisse alanların halidir bu...onlar sünnetin kıymetinin hakkını verirler...
Hz Mevlana kıssalar çok anlatır...Uydurulmuş din de denilse Kıssalardan hisse alanlar var...dini bu yolla usülle öğretelim...
Düşündüren hikayeler yaşandı ...düşünelim diye...
Şöyle denilmiş:
"Kıssadan maksud ihâm-ı ivaz
Sanma kim sana hikâyetdir garaz"
(Maksat, kıssadan hisse almaktır,
Yoksa sana hikâye anlatmak değil.)
Bir kültür aktarım biçimi olan kıssanın geçmişine baktığımızda, insanın varlığıyla eş zamanlı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Uzmanların büyük çoğunluğunun kabulüne göre, sistematik bir biçim olarak ilk defa Hindistan’da doğduğu, oradan İran yoluyla Arap ülkelerine, oradan da Batı’ya geçtiği kabul edilmektedir.
"Uydurulmuş din "deseler de...kıssacı ve hikayeci uslubu kabullenelim zaten onların "İndirilmiş din "dediklei eksikdindir yarım dindir...kıssa ve hikayesiz din hep yarım kalmaya mahkum...
Talut ile Calut kıssası Alpaslanlara ışık tutmuş olmalı ki alpaslan büyük düşmana az orduyla yürüdü...İhlaslıysa ordum galibi sensin o savaşın...Tarih de çok sağlaması var bu fikrin...
Evet...Talut ile Calut kıssası ...Muhlis olan Allahtan yardım görür...der...Bedir savaşı da aynı fikri haykırır muhlis olanları Allah desteksiz bırakmadı ve bırakmaz...Allah muhlisleri sever ve kollar...hz İbrahimi ateşten kolladı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.