- 700 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİBİ (HALA)
Bibi bibiii kazanın dibi,,
Kabaca kahkülü kesilmiş esmer yeğeninin bu tekerlemeyi söyledikçe yüreğine dokunuyordu Gülizar’ın,
Bahçenin temmuz sıcağında gölgeye köhne alaçığın altına serilmiş dede yadigarı kilimin üzerinde oturan Hacı ana göğüs geçirdi.. Bazen bir sıkıntı göğsüne oturur gideceğine iyice darlandırırdı..
’Kalmiştir işte nedem kader, hemi kalmiş hemide çoluk çocuğun maskarısı olmuştur diye mırıldandı..
Gülizar annesinin bu gaddar sözlerini avlunun köşesinde tulumbadan su çekerken duymadı..
Tulumbaya bütün gücüyle abanırken on belik örülmüş ince uzun saç bağcıkları sağa sola istemsizce sallanıyordu..
Yerde misket oynayan yeğenine dönüp dalgın gözlerle baktı..Çocuk sırıttı..Gülizar iyice çileden çıktı..’’Hasan defolup gidesen evine ha’’..
Van’ın köylerine giden bilir hele çevrede bir akarsu yoksa yaz aylarında bile çoraktır.. Hasan’ın okul dışında beraber oynadığı tek bir arkadaşı bile yoktu..
Hayvancılık dışında bir umarı olmayan bu köyde birbirine uzak en fazla altmış hane yaşıyor..
Gençler ya batıya gitmiş yada Van’a ..
Hasan’da halası kovdukça daha bir sinirleniyordu..
Suçsuz bir tanık gibi dudağını büktü birden ..’Bibi bana ne kızıyorsun, anam sana kalmış kız diyor’.
Oğlanın masum tavır takınması bile gülünç ve yapmacıktı.. Söylenen okkalı sözler artık Gülizar’ı cinnet derecesine getirmişti..
Hacı anada orda köşede iki büklüm oturuyordu..yaşlandıkça iyice aşağı eğilen burnunun altında gizli minik ağzı mırıltı ve ilentilerini gizliyor gibiydi..
Yazıkki oda bir anne sonuçta ciğeri yandı işte Hasanın sözlerini duyunca İçinden kavruk bir inilti çıktıki...Mavi damarlı elindeki tahta ufak taneli tesbihi öyle bir sıktiki.. Aslında tesbihi torununun suratına fırlatmayı murad etmedi değil ama nafile..
Hasan evin tek oğlu anası babası gelip hesap sorardı..
Zaten başka torunuda yoktuki..
Bir kızı Gülizar, birde oğlu Şehmuz..Oğlunun karısınınsa işi gücü fitne çıkarmak..
Tulumbanın kıyısına oturmuş hıçkırarak ağlayan otuzunu geçmiş kızına kahırla baktı yan gözle ..
Hasan halasının ağladığını görünce korkup çoktan evlerine kaçmıştı..
Bahçede bir Gülizarın ağlaması birde ahırdaki ineğin minik buzağısına seslenişi dışında bir ses yoktu..
Kızının yüreğinin güzelliğini gören yoktuki Hacı ananın..Oysa Gülizar çok iyi bir insandı..
Üzüntüden birde annesine bakmaktan iyice ufalıp kalmıştı son günlerde kızcağız artık..
Gülizar birden yerinden kalktı.. Çok gerilmişti belli.. ’’Anaaaa hele bir beri bak.’’
Üzerindeki hal ihtiyar kadını korkuttu bir an kızının..
Hacı ana hiç bir şey duymamış gibi kıyıda oturmuş tesbih çekiyordu..Yanına seğirtip ellerini dizine koymuş yüzünü inceleyen kızının gözlerindeki yaşları görmemeye çalışarak başını başka tarafa çevirip mırıldandı ’baksam ne bakmasam ne çocuktur o da bak sen onun zırıltısına’’..!
Gülizar yazmasını terli yüzünde gezdirdi ..Dudakları göğermişti sinirden..’Yooooo çocuk mocuk bilmem gayrı `ben evlenemde şan olsun’..Alaylı bir ifadeyle güldü ardından ..
’Bakalım o hödük gelinin Deli Naime daha benimle evde kaldı diye alay edecekmi arkamdan’..
Hacı ana buruklaştı.. Ee gız doğru dürüst biri istedide benmi vermedim seni diyesi oldu.. Gülizar birden bağırdı..
Kılcıların Hüseyin istedi’ya.! Neye vermedin turşumumu kuracaktın de hele..
İhtiyar kadın sırıttı burukça..Seni hemi tek gözü kör ,hemide üç çocuklu Hüseyin’e vermerem evde kal geber daha iyi..Ama ortalık durulacağa benzemiyordu..İhtiyar başını kaldırıp
kızının bakışlarındaki deliliği farketti ilk kez..Kocamış damarlı elini kaldırdı birden parmaklarında salanan tesbihle kurban olsun sana Kör Hüseyin tüyüne gurban..
Fakat artık teselli yetmemiş oyunu tutmamıştı yazıkki zavallının.. . Avlu ve içindeki canlı cansız varlıklar ilk kez böyle bir haykırışı duyuyordu.. Kadın kızının temelli delirdiğine kanaat getirdi o an..
Köşedeki ufak ahırdaki buzağı ve anası bile korktu Gülizar’ın bağırmasından ..
Yeter yetti gayri anaaaa yeter..
Hacı ana yaşından umulmayan bir çeviklikle kalkıp çığlık atarak eve koşarken var gücüyle bağırıyordu...’’Oyyy gız evlenme istir dellendi komşular’’...Evin kapısından
girerken var gücüyle son kez haykırdı..Sol yanlarında oturan komşusu gelin kaynanaya... ’’Gız möhübe Seniye yetişin öldünüzmü..?
Bir kaç saat sonra işte yine akşam oluyordu..
Burada bu evde artık o sakin gün dönümleri sona ermiş gibiydi.. Hüseyine kızı gelip istemesi için haber uçurulmuş..
Komşular fenalaşan Hacı annenin bileklerini kolonyayla ovuyordu..
Kızının şerrinden korktuğu için bu izdivaca razı olan Hacı ana kenarda ellerini kavuşturmuş sırıtan kızına ilenerek baktı ..
Ben seni bin altınla tartaram dedim üstüme höykündün şimdi gette Hüseyinin yetim çocuklarına bakta görem seni deli kız..!!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.