- 392 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Denizi Kan Bürüdü
Denizi vurdular duydun mu? Denizi.
Denizi diyorum. Bir sabah öyle apansız, her şeyden habersiz, ekmek teknesinin başında, ekmeğine katık yapacak peyniri bulamayan Denizi vurdular dün.
Denizle birlikte yine milyonlarca kadını, binlerce anne babayı, on binlerce abi kardeşi,
bir tane sevdiceği vurdular.
Koca bir insanlığı, halkların bir türlü beşiği kertilemeyen kardeşliğini, geleceğe dair beslenen, bir güvercin gagasına iliştirilmiş zeytin dalındaki barış umudunu vurdular...
Denizi vurdular dün sabah duydun mu?
Ala karanlıkta çalan vardiya düdüğüne yetişmeye çalışan alnı terli adamın,
kaynamayan tencereye koyacak bir avuç mercimeği bulabilmek için onlarca basamak merdiven silmek zorunda olan kadının kızını, ayağına taş değse iki cihanı yakacak ağbinin kardeşini vurdular.
Ömrünün baharındaki Denizi vurdular haziranın on yedisinde duydun mu?
Kahrolası sarı sıcak bir mevsimde, kızıl bir kan gölü içine yatıveren bedeni yakışacak mı adının içinde gizlenen serin maviliğe?
Ah be deniz,
kıyıya vuran dalgaların beyaz köpüğü kadar kısa mı kalacaktı soluğun?
Daha evinde serçe gibi vurulup düşüveren Dileğin acısı geçmemişken, anacığının Dileği vurdular dileğiiiii feryadı silinmemişken kulaklarımızdan senide mi ekleyecektik katledilmiş nefeslerin antolojisine?
Gözünü kan bürüyenler,
Gelin kınası yakışacak ellerini bağrından sızan kana buladı Denizin!
Adaklık koyun gibi uzanıvermiş ürkek ve ölüm soğukluğuna sarılmış bedeni gözümün önüne her geldiğinde Denizin, çürümüş bir sakız gibi yapışıyor dilime Hasan Hüseyin’in dizeleri;
Yaratanım dünya dünya
Yaşatmaktan bıkılır mı
Kan dökerek bre yezit
El içine çıkılır mı
Nasıl kıydın şu yarına
Kandan kına bre yezit
Kandan kına yakılır mı
Aylin Çalışkan 18.06.2021
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.