- 544 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
829 - MENDİL
Onur BİLGE
Bayramlarda mendil verilir. Adettendir. Bu bayram da epey mendil verdik, mendilimiz oldu. Büyükler, bayramlaşmak için gelen çocuklara el öptürürlerken, ellerini avuçlarına sıkıştırdıkları mendillerle uzatırlar. Çocuklar, onların içlerine bakarlar. Çoğu zaman da mendillerin aralarında bayram harçlıklarını bulurlar.
Mendiller yüzde yüz pamuktan üretilen kumaşlardan yapılıyor. Kare şeklinde oluyorlar. Bayan mendilleri erkek mendillerinden biraz küçük, renkli, çiçekli, çeşitli desenlerde, erkek mendilleri genellikle az çizgili, beyaz... Dörde katlandıktan sonra kullanılıyorlar. Erkekler ve çocuklar ceplerinde, bayanlar ceplerinde veya çantalarında mutlaka taşıyorlar.
Mendilin kare şeklinde üretilmeye başlanmasının sebebinin yasalara dayandığı söyleniyor. Bir rivayete göre, Fransa’da yayınlanan bir kararnameyle eni boyu eşit olarak üretilmeye başlanmış.
Mendilin Arapça anlamı, yer değiştirmekmiş ama kimse farkında değilmiş. Aslında mendil, ceplerde taşınıp, bir şeyler silmek için üretilmemiş. Eskiden, onlar sosyal bir sınıf özelliği taşırlarmış. Mendillerin, kullanımlarına göre anlamları varmış.
İnsanların, birbirlerinden ayrılırlarken mendil sallamalarının anlamı, birbirlerine sadık kalacaklarına dair söz vermeleriymiş.
Mendil, camdan sarkıtılırsa, yoldan geçen sevgiliye: “Ailemin gözetimindeyim!” mesajını iletiyormuş.
Bir kadın veya erkek, kendisine bakıldığını görünce mendilini sanki tesadüfmüş gibi yere düşürürse “Kalbim başkasında...” demek istiyormuş.
Pencereden aşağıya atılan mendil, ilanıaşk etmek anlamındaymış. Yerden alınırsa, aşkın karşılıksız olmadığının işaretiymiş.
Bizim kültürümüzde de mendillerin rengi önemliymiş. Beyazsa "Seni çok seviyorum!” kenarları morsa "Çok çapkınsın!" eflatunsa “Yarın penceremin önünden geç!” maviyse “Bugün çok hüzünlüyüm!” sarıysa “Hastayım!” demekmiş.
Bursa’da halen, özellikle bayram armağanları olarak kullanılmaya devam edilen, eski zaman insanlarının statü olarak gördüğü kumaş mendillerin yerini yavaş yavaş kâğıt mendiller almakta...
Köylerde halen, gerdek gecesi sabahında ailenin elini öpen gelinlerin ellerine, mendillerin arasına konan kâğıt paralar tutuşturulur.
Bursa’da bayram demek, mendil demektir, bir anlamda. Küçük armağanlar, harçlıklar, tatlılar...
Bir çocuk için ne kadar önemlidir bayramlar! Hele ilk bayram sabahları... O eşsiz heyecan... Şekerler, paralar, salıncaklar, dönme dolaplar, kızaklar... Şıkır şıkır bozuk paralar... Avuç doluşu, pırıl pırıl... Diğer zamanlarda hiç olmadığı kadar çok hem de!
Şeker verenler neyse de ya o paraları verenler! Onlar ne kadar iyiler! Hayat boyu unutulamayacak kadar önemli insanlar! Cömertler... Yardımseverler...
Güzel âdetlerimize göre yardım, gösteriş için yapılmaz. Ona riya karışmamalıdır. Onun için herkesten gizlenir. Bayram harçlığı bile mendil arasında sunulur. İşte Allah’ın rızası, böyle güzel işler yaparak kazanılır. Çünkü insanlara iyilik etme, yani birr ve Allah’a saygı gösterme, yani takvâ niyetine dayalı olması gerekir.
Cömertlik, öncelikle Allah’ın sıfatlarındandır. Allah cömerttir ve cömert insanları sever. Efendimiz, insanların en cömerdiydi. İhtiyacını söyleyen kimseyi geri çevirmezdi.
Hayra harcananın yeri dolar. Hem de bire on verilir. Allah için harcayana gıpta edilir. Yarım hurmayla da olsa cehennemden korunmak lazımdır. Allah rızası için infak edene infak edilir.
Veren el, alan elden hayırlıdır.
***
Onur BİLGE
BİN BİR GECE ÖYKÜLERİ - 829