- 361 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kuzey Rüzgarları Öldüğümü Fısıldayacak Kulağına Bölüm-1 ( Yeni polisiye )
Kuzey Rüzgârları Öldüğümü Fısıldayacak Kulağına
Bölüm-1
AVRUPA YAKASI İSTANBUL ASAYİŞ ŞUBE
Yeni bir hafta ve Asayiş Şubede, yeni bir iş günü daha başlıyor. Büşra, birkaç gündür kafasında kurduğu planı, daha da geliştirmek için, derin düşünceler içinde, kaybolup gitmişken, Heval, kapıdan içeri sarkarak,
‘’ Amirim, biraz konuşabilir’miyiz?’’
‘’ Gel Heval, bende seni çağıracaktım. Geç otur karşıma.’’
‘’ Ters giden bir şey’mi var Büşra?’’
‘’ Yok, rahat ol, en iyisi Hansa’yı da çağıralım kafamdan geçenleri öyle anlatayım. Sen Hansa’ya seslensene.’’
İki arkadaşım karşıma oturduktan sonra, merakla bana bakmaya başladılar. Heval,
‘’ Seni dinliyoruz Büşra.’’
‘’ Sizde uygun bulursanız, bu hafta sonu kız kıza, Leo babamın çiftliğinde geçirelim. Bu kadar koşuşturmadan sonra, bunu hak ettik galiba.’’ Hansa,
‘’ Kız kıza ama valla çok iyi olur. Sen ne dersin Heval?’’
‘’ Bana uyar hiç olmazsa, iki gün erkeklerin dırdırından kurtulmuş oluruz.’’ Büşra,
‘’ O zaman bizim kızlarla da konuşalım. Yarın bu konuyu halledelim.’’ Hansa,
‘’ Bizim kızlar tamamda, son operasyonda, bize büyük yardımı dokunan biri daha var. Onu unutmayalım.’’ Büşra,
‘’ İlayda’dan mı bahsediyorsun? O iş bende, Tarık Ahmet’le konuşurum ben.’’
Salı sabahı ilk işim kızları bir araya toplamak oldu.
‘’ Kızlar, bu hafta sonunu benim çiftlikte geçireceğiz haberiniz olsun. İşlerinizi ona göre ayarlayın. Bu konuda itiraz kabul etmiyorum.’’
İlk itiraz eden, Ruşen Komiser oldu.
‘’ Amirim burada cinsiyet ayrımcılığı yapıyorsunuz.
Bizim günahımız ne?’’
‘’Sizin de, sıranız gelecek. Asayişi boş bırakmaya gelmez değil mi Ruşen Komiser.’’ Kirli,
‘’ Boş ver onları Ruşen, bizde burada parti veririz.’’
Büşra,
‘’ Kirli, izin ver de konuşma mı bitireyim. Herkes evinde bir şeyler hazırlasın. İçecekler benden. Çiftlikten içeri girdiğimiz andan itibaren Üzerimizdeki etiketlerden arınık bir hafta sonu geçireceğiz.’’ Haval,
‘’ Anlayamadım, bu ne demek şimdi?’’
‘’ Şu demek benim kafasız arkadaşım. Amirim, Baş komiserim, Komiserim yok. Büşra, Heval, Serra, Eda var. Heval’ciğim, anlatabildim mi?
Evde yemek telaşından sonra, bizimkilerden izin alarak, odama geçtim. Önce bizim çiftliğin kâhyası Rüstem’i aradım. Epeydir hatırını sormuyordum. Hatır selamdan sonra,
‘’ Şimdi beni iyi dinle Rüstem, bu hafta sonu Cuma günü mesaiden sonra, çiftliğe ziyarete geleceğiz.’’
‘’ Geleceğiz derken abla?’’
‘’ Asayiş şubede çalışan bütün kadınlar. Hazırlığını ona göre yap. Pazar akşamı çiftlikten ayrılacağız.’’
‘’ Abla bu şimdi mi söylenir. İki ayağımı bir pabuca sokuyorsun, ama merak etme. Sizi dört dörtlük ağırlayacağım. Özel bir isteğin var mı Abla?’’
‘’ Yok, Rüstem, hadi iyi geceler.’’
‘’Size de iyi geceler abla.’’
Bir bardak su içtikten sonra, sıra İlayda’yı aramaya geldi.
‘’ Alo İlayda, güzelim ben Büşra Ablanım. Nasılsın güzelim?’’
‘’ İyiyiz Büşra Amirim, siz nasılsınız?’’
‘’ Bende iyiyim İlayda, Şimdi beni can kulağı ile dinle. Cuma günü mesaiden sonra, Asayişin bahçesinde ol. Hafta sonunu kız kıza çiftlikte geçireceğiz.’’
‘’ Abla bu çok ani oldu ama gelmeye çalışacağım.’’
‘’ Ne oldu kızım ters giden bir şeyler mi var?’’
‘’ Var Abla var. Tarık Ahmet!’’
‘’ Ağzında geveleyip durma, Tarık Ahmet’e bir şey mi oldu?’’
‘’ Hiç sorma Abla? Tarık’ın bir dikkatsizliği, sağ dizinde kırıklar oluşmasına sebep oldu. Yalnız bırakamıyorum. Ama bir gün idare edebilir herhalde?’’
‘’ Yani kısaca geleceksin. Benim tarafımdan Tarık Ahmet’e geçmiş olsun dileklerimi iletiver.’’
‘’ Baş üstüne Abla. Cuma günü saat tam beşte Asayişin bahçesinde olacağım.’’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.