- 401 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İÇSEL
İçimi döküyorum buraya fazla şey beklemeyin bu yazılardan. Anlamsızlıktan, yalnızlıktan yazıyorum keyiften değil. Kanıksıyamıyorum bu hayatı zor geliyor bazı duyumlar ve hisler. Bazen içime ağır bir hastalık gülüyor daraltıyor da daraltıyor. Komaya girmiş gibi oluyorum farkı şudur ki gözlerim açık, bir şeyleri yapabiliyorum ama kurtulamıyorum.
Anlayan biri insana verilen ne büyük hediye !
Anladığını hissettiren, değer veren...
Dedim ya keyfimden değil derdimden yazıyorum. Ve ne zaman derdimi anlatmaya yeltensem Azraili karşımda buluyorum. Bana çaresizliği hissettiren dost elinden aldığım darbeler mi ? Bilen de yok, diyen de... Sadece uzaktan derin bir küslük, alınganlık gerisi meçhul cinayet. Evet insanı üzmek, değer vermemek de cinayet. Derler ya dil yarası diye ondan dedim.
Bir de ömrüme çerağı olan biri var. Şimdilik suskun ve uzaklıkta. Ve bu durum beni iyice nevrotikliğe sürüklüyor. Baş edememekten korkuyorum. Offff ben ne yapıyorum !!! İnsan kararlarının farkında olmayabilir mi ? Bu sefer düştüğüm kuyuya hala dipsizleşiyorum, düşüyorum ve körleşiyorum...
Bilse bir selamına silinip doğuyorum aydınlığa, ah bir bilse...
Galiba yine ıskaladık hindiba yine bana hüsran geceler.
Derin bir suskunlukla iyi geceler...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.