- 591 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
GİZEMLİ KİTAP
Okumak için çoğu kitabımı sahaflardan alırım.Sahaflardaki kitaplarda bir ruh oluyor,bir yaşanılmışlık.Kim bilir kim okumuş,nerede nasıl okumuş merak ederim hep.Okuyan kişi nasıl biri nasıl bir karaktere sahip bilmeyi çok isterdim.Her kitabın peşine düşemezdim elbette.
O gün hava çok bulutlu bir tatil günüydü.Tam kitap okunacak zamandı.Sabah erken uyandım kahvemi içtim,hafif bir şeyler atıştırdım.Ve bitmek üzere olan kitabımı okudum.Kitap bitince elimde okunacak kitap kalmadığını fark ettim.Bu günlerde çok yoğunum.Dalgınlıktan beni en iyi dinlendiren ve mutlu eden şeyin yani okunacak bir şeyin kalmadığını yeni fark ettim.Giyindim ve sokağa attım kendimi.Sahaflar sokağına evim yürüme mesafesinde oraya kadar yürüdüm.Ne zamandır okumayı istediğim kitabı aramak için her zaman gittiğim sahaf dükkanına girdim.Kitabı sordum şansıma vardı.Gezmem gerekmedi.Kitabı aldım ve okumak için hemen eve gittim.
Eve geldim ve bir çay yapıp koltuğuma yaslandım.Kitabı karıştırdım ilkin,ilk sayfanın alt ucunda küçük harflerle, küçücük yazılmış “imdat” yazısı vardı. Birisi yardım istiyordu.İyi de niye böyle bir yol denedi.Bir komplo olmasın ya da bir oyun diye düşündüm.Ne demek istiyor ve bu kişi bir tutsaksa nasıl bu kitaba ulaştı ve nasıl sahafa geldi?Belki de kurtulmuştur diye düşüncelerle savaşırken merakım beni kitabı aldığım sahafa geri gönderdi.
Sahaf Murtaza abi orta yaşlı,kır saçlı zayıf ve konuşkan biriydi.O konuşkan ben de konuşkan olunca muhabbeti ilerletmiş iyi arkadaş olmuştuk.Her zaman da ilkin aradığım kitabı ona sorardı.Ona gittiğimde durumu anlatınca o da heyecanlandı.zaten o da meraklıydı hikayesi olan kitaplara,sahaf sonuçta.”Müge kızım bunu bulmak kolay değil ama şanslısın bu kitabı yanlış hatırlamıyorsam iki gün önce kızıl saçlı deri ceketli kısa ve şişman bir kız verdi.Biliyorsun hep hikayeleri merak ederim ona da sordum neden veriyorsun nereden aldın diye.Muhabbet ettik.Kız öğrenciymiş kitabı da parası için ve başkaları da okusun diye satıyormuş.Aldığı yer çok ilginç,Akkarga’da bir çöpçü sokakta bulmuş o sırada kız da oradan geçiyormuş .Kitabın sahibini aramış etrafta sormuş birilerine ama bulamamış.Kızda kendisi alıp okumuş sonra bana sattı. Konuşkan bir kızdı.Bazıları kızar niye soruyorsun diye ama o kızmadı” dedi.Bende adı neymiş nerede bulabilirim deyince Murtaza abi “ben kitabın hikayesini öğrenirim kişilerin değil ,bilmiyorum“dedi ve yakın gözlüğünü taktı kitapları düzenlemeye başladı.
İlginç gelmişti anlattıkları.Sokakta dolaştım,bir yerde kahve içtim aklıma takmıştım.Bu yazıyı kim niye yazmış.Korkuyordum da araştırmaya ucundan ne çıkacağını bilemediğim için.Arkadaşım Sema’yı telefonla aradım.Neşeli sesiyle hemen açtı.Durumu anlattım.Neşeli arkadaşım benden de meraklı çıktı ve maceraya da meraklıdır aynı zamanda.”İzinliyim sende izin al gidelim arayalım kitabı sokağa atanı ” dedi.”Kızı bulmak mümkün müdür onu bulsak” dedim.Korkum merakımı yendiği için.O da “oraya gidip o çöpçüyü bulsak nerede bulduğunu sorsak daha doğru” dedi.Onun teklifi bir anda bana da cazip geldi.Merakım da beni yüreklendirdi.Ve yarınki gün işten izin alıp Sema’yla yollara düştük.İlk işimiz Akkarga Belediyesine gitmek oldu.Belediyede çöpçüyü aradık çöpçülerin hepsini bulup tek tek kitap bulan var mı diye soruşturduk.Bize ilkin garip baktılarsa da Sema kitapta imdat yazdığını söyleyince onlar da ilgilendi.Tam vazgeçecektik bir çöpçü girdi içeriye görevden geliyormuş.Ona da sorduk.”Evet” dedi.Kitabı bulan da kıza verende oymuş.Bulduğu yeri tarif etti.O sokağı bulduk sonra kitabı bulduğu üç katlı müstakil evi bulunca ne yapacağımızı bilemedik.Az ileride küçük bir market gördük oraya gidip orada ki evin sahibini sorduk .”Adam kiralık mı bakmıştınız” dedi.Biz de birbirimize bakıp” evet” dedik.”Orası kiraya verildi bir hafta önce” dedi.Sema dayanamayıp o evin önünde böyle bir kitap bulduğumuzu söyledi.Adam kitaba baktı.”Yani yeni gelenleri benim de gözüm tutmadı ama bir şey söyleyemem.Eve birkaç adam girip çıkıyor ızbandut gibi adamlar “dedi.Biz de az ileride o evin çaprazında ağacın altında banka oturduk bekledik.
Evi gözetlemeye başladık.Giren çıkan olmadı.Az sonra yanımıza yaşlı bir adam geldi.Nefesi daralıyor öksürmekten konuşamıyordu.Merak ettiğini niye burada durup o evi gözetlediğimizi sordu.Biz ilk önce korktuk dikkatini çektiğine göre çok belli etmişiz evi gözetlediğimizi.Eliyle arkamızda o evin sağ çaprazında kalan evi gösterdi.O evde oturduğunu,bir gece hava almak için pencereyi çıktığında iki kızı o eve zorla soktuklarını gördüğünü söyledi.Kimseye söylemediğini zaten kimsenin Alzheimer olduğu için ona inanmayacağını söyledi. Ama aklının başında olduğunu doğru söylediğini söyledi.Tam o sırada başındaki örtüyü örtmeye çalışarak yanımıza koşan genç bir kadın adama ”baba sen neredesin “dedi.Bize selam verip adamın elinden tutup alıp gitti.Adam arkaya döndü “vallahi doğru söylüyorum “dedi.Biz Alzheimer hastası olan birine yanlış hatırlıyordur diye inanmadık.
Biraz daha orada oyalanıyorduk ki o izlediğimiz üç katlı müstakil evin önünde bir siyah araba durdu.İçinden iki tane iriyarı koruma tipli siyah giysili adamlar çıktı. Evin ön kısmını ve yan tarafı görüyorduk Eve girdiler aradan on beş dakika kadar sonra pencerede bir kız işaretler yapıyordu.Sonra içeriye giren adamlardan birisi kızı çekti pencereden.Biz korktuk oradan kaçmayı düşündük Sema bana “uzaklaşalım sonra da polisi arayalım “dedi.Dediği gibi yaptık.O evin aşağısında kalan bir çay bahçesi vardı.Bizim oturduğumuz bankın arkasındaydı çay bahçesi.Oradan uzak bir masaya oturduk bekledik.
Polis yarım saat sonra geldi.Evin etrafını sardılar ve eve yapılan baskında o eve az önce giren iki adam ve de yanlarında onlar gibi iriyarı olan iki erkek daha çıktı.En sonda da iki genç kız çıkardılar.Mahalleli toplandı. Polisler yaklaştırmadı ama suçlular gidince şikayeti yapan kimdi deyince biz de biz olduğumuzu söyledik, polis merkezinde ifade verdik ve öğrendik ki bu kadın ticareti yapan çete yetiştirme yurdunda kalan iki kızı çalıştırmak için kaçırıp bu evde tutmuş.Kızlardan birisinin çantasında bu kitap varmış bir kalemle imdat yazabilmiş ve arabadan çıkarırlarken çaktırmadan atıvermiş yola.
Arkadaşımla kızları kurtardığımız için sevinçliydik.Ama kendimizi de tehlikeye atmıştık.Benim eve gittik ve başımıza neler gelebileceğini konuştuk.Bir daha bir kitabın ardına düşer miyim bilmiyorum?O kurtardığımız kızlarla sonradan tanıştık.Aramızda çok yaş farkı var ama iyi arkadaş olduk.
ÇİĞDEM KARAİSMAİLOĞLU
YORUMLAR
Dün okumuştum.
Çok da sevdim.
Tebriklerimi bırakıyorum sayfana.
Sevgimle Çiğdem
Çiğdem Karaismailoğlu
Siz polisiye dizi cekmissiniz adeta.
Gercek mi bu olay, gerçek gibi ama inanmakta güçlük çekiyorum.. bugün hiç birşeye kolay kolay inanamıyorum galiba.
Tebrikler size.
Çiğdem Karaismailoğlu
Saygılarımla...