Adaletin Kaynağı Ailedir
Hani erdem
Hani şeref?
İnsanların asla yapmayacağı işleri yapıyormuş gibi göstermek, ne uğruna?
Ben yalnız başıma pastayı yiyeyim, kimseye koklatmayım diyen alçaklık dönüyor şeytanın aşk kuruna!
Azınlığın menfaatine, ihtirasına, vatanı, yurdu bile düşünmeden adım atmak…
Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı zaferini yaşatmış ve aziz vatanı bize emanet etmiş atalarımızın kemiklerini sızlatmak!
Ulan gafil, bu vatan olmazsa elinde ki zenginliğin yahut varlığın ne faydasını göreceksin ki? Kardeşine düşman olmakla ne kazanacaksın ki? İlk önce vatandır sevgiyi ve aşkı yaşatacak şu emanet dünyada…
Savaşları kazandıran ve Kelimeyi Tevhidle düşman üzerine yürüyen imanımızı yitirirsek, üzerine basılan bir böcekten ne farkımız kalır ki?
Önce vatan sonra iman bizim kırmızı çizgimiz… Arkasından gelen duygudaşlık ise bizi medeniyete götürecek ulvi yoldur. Eğer müreffeh bir yaşam düşümüzse bu herkesle aynı idealleri paylaşmakla olur. Adalet ise her gidilen yolda tekrar geri dönmeye işaret olan ekmek kırıntılarını dökmekle yaşatılır. Her dönüş pişmanlık ve tövbe olsada hiç bir zaman adaletten sapmayız böylece…
Bu ülkenin en sıkıntı veren yönü içimize sokulan algılar ve fitnelerdir. Hiç bir Türk devleti bölünmedikçe yıkılmamıştır. Bizi birbirimize bağlayan her güzelliği, fitne ve algılarla yok etmemek gerekiyor. Kimin fakir kimin aç olduğunu gören komşusu, eğer bu açlığı devletten beklemeden gideriyorsa, işte bizim varlığımızın devam ettiği tarz yerine gelmiştir. Biz şikayet etmeyiz, aksine şikayete neden olanı komşuluk ve kardeşlik ile her derdi yok eder ve zalime bunları malzeme etmeyiz… Eğer bunlar konuşuluyorsa, yitirdiğimiz güzellikler vardır demektir.
Etrafınıza bakın, adaletsizlik etrafımızdadır sonuçta… Kim kime yanlış yapıyor, kim kime zülüm ediyor, kim kiminle kavga ediyor, şiddet uyguluyor, kim kiminle küs yaşıyor… Dur diyebiliyor muyuz? Yoksa bana ne mi diyoruz. Hani devletin polisi var, jandarması var, bunu yok edecek gücü var öngörüsü içinde miyiz? Adalet ailede, komuşuda, sokakta genişler… Biz eğer ailede adaleti sağlıyorsak, komşularımızla güvencedeyse nasıl sokağa taşar ki? Ailemizde ki adaletsizliği haydi gel devlet çöz mü demeliyiz ki? Anasını babasını darp edecek hale gelmiş bir evladı biz yetişmedik mi? Eşini öldürecek hale gelmesine sebep eğitimi biz vermedik mi? Çalmayı meslek haline getiren evladı biz büyütmedik mi? Vatan haini çocuğu biz toplum içine sokmadık mı? Çocuğa dinini öğretmedik, kime kul olacağını anlatmadık, tarihini sevmeyi benimsetemedik, kim düşman kim dost oluyor gösteremedik… Sonra da adalet nerede dedik, aç kaynıyor etrafımız dedik, malımız çalınıyor diye etrafımızı büyük masraflarla emniyet şeridi haline çevirdiğimiz, kimsenin kimseyi anlamadığı, tanımadığı duvarları ördük… Devleti yönetenlerde bizim bu duyarsızlığımız ile yetişenlerden oldular. Sen evladına söz geçiremiyorsan, devlet bu evlada ne yapsın ki… İki gün hapiste kalıyor sonra yine dışarıda… Yine suçlar diz boyu ve öncekinden daha fazla artıyor da. Devlet eline silahını alıp da bu insanları öldüremez de!
Eğitim aile de başlıyor… Belki de evlenen çiftlere çocuklarını nasıl yetiştirecekleri ve büyütecekleri eğitimler verilmeli. Bu eğitim sonucunda ciddi sınavlar yapılmalı. Vatan sevgisi, Allah korkusu olan ebeveynler çoğalmalı. Vatanını sevenler çoğunluğa dönüşmeli… Herkes adalet konusuda taşın altına elini koymalı. Ben vergi veriyorsam devlet her işi yapmalı düşüncesinden vazgeçilmeli… Eğer bu işi yapamıyorlarsa bir daha yapmasına izin vermeyecek oylarımızı aleyhlerine kullanmalıyız. Sonuçta bu ülkeyi ülke yapan değerler bizim ve onları yıkmaya kimsenin gücü yetmeyecek inşallah… Her yanlış algıya ve bizi bölmeye çalışan fitneye uyanık olalım.
Saffet Kuramaz
YORUMLAR
Kimimiz var başka ağabeyim?
Aileden ötesi yok işte.
Öncelikle Rabbimiz var bizi bilen koruyan gözeten.
Selam ve dua ile