- 396 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
EĞİTİM YAZBOZ TAHTASI
EĞİTİM YAZBOZ TAHTASI
Eğitimi yazboz tahtası haline getiren zihniyet hala değişmedi. Bürokrasinin yönetimdeki krallığı eğitimde de sürmekte. Bizim bürokrasimiz yanlışlarını düzeltmez, doğruları aramak gibi bir derde düşmez. Onun varsa yoksa kişisel menfaatleri önemlidir. Her zaman krallığını sürdürmek için bir yol bulur. Eğitimi bugünkü hale getiren ve hala bir yazboz tahtası olarak kullanan zihniyet bu bürokratik hegamonik kesimdir.
Bu hegemonya Batıyla içli dışlıdır. Milletin menfaatleri yerine kendi menfaatlerini düşündüğü için batının azatsız kölesidir. Çünkü kişisel çıkarını orada bulmuştur.
Her iktidar değiştiğinde o elinde dosyalarla gelir, yeni bakanın kafasını karıştırıcı, onu pohpohlar, eğitimde devrim yapacaklarını söyler. Bu şerefin zat-ı alilerine ait olduğunu söyler. Her yeni Bakan’a olduğu gibi bu Bakanı da kendilerinden geçirirler.
Sonra gelsin yeni değişimler, gelsin yeni karıştırmalar. Hiçbir ön araştırma ve uygulaması olmayan projeler, programlar, bazılarını zengin ededursun bazılarını popüler olan öğrenciye olur. Kayıp nesiller birbirini takip eder. Anarşi okullarda yuvalanır, terör bu eğitim sisteminden beslenir. Fitne ve karışıklıklara alet olacak gençlik işte böyle hazır hale getirilir.
Gezi kalkışması da bu eğitim sisteminden beslenmiştir, Bonzaicilere de bu sistem yol açar.Okulda ibadet etme imkânı bulamayan nesiller, Fast-foodla yerinde duramaz hale getirilir, kızlı erkekli öğretimde karşı cins ilgisi kısa teklerle alabildiğine tahrik edilir, bir de buna dindışı, seküler müfredatı ekledin mi al sana her türlü şerre hazır hale getirilmiş kurşun askerler ordusu. Bir de buna her geçen gün değişen ve yazboz tahtası haline getirilen eğitim sistemini ekledin mi al sana patlamaya hazır hale getirilmiş bombalar.
Yıllar önce bir akil adamdan dinlemiştim Ankara’da. Bu işleri bilen, eğitim üzerine kafa yoran bu adam bana şöyle söyledi:’ Beş yılda bir Avrupa’dan yüksek ücretli uzmanlar gelir, her geldiklerinde yeni bir proje, program ve sistemle gelirler, eğitimi Arapsaçına dönüdürler, yüksek ücretlerini, her türlü harcırahlarını milyon dolarla ifade edilen istihkaklarını alır giderler. Eski sistem daha tam değerlendirilmeden, aksayan yanları belirlenmeden toptan rafa kaldırılır, yeni önerdikleri sistem hiçbir ön araştırma ve deneme yapılmadan, amaç ve hedefler belirlenmeden yürürlüğe konulan bu sistemde bir sürü aksaklıklarla yürütülmeye çalışılır, sonunda onun da miadı dolmuş denilir, olmadı sil baştan beş yıl geçmiştir uzmanlar gelmiştir, yen, sistem getirmişlerdir. Hadi sil baştan. Eğitim yazboz tahtası öğrenciler kobay. Öğretmenler zavallı robotlar. Onlara bir şey danışılmaz, saha araştırması yapılmaz, hiç bir değerlendirme ve tartışma yapılmaz hurra.
Bunu duyunca şaşırmıştım. Bunun basit bir getirim elde etme yolu olduğunu kimse söylemesin bana. Bu doğrudan doğruya bir oryantalizm sorunuydu ve tamamen maksatlıydı.Oryantalizm en nemli, en hayati noktaya müdahale ediyor, en korkunç darbeyi eğitimden vuruyordu. Ben bu anlatı sayesinde oryantalizmin çirkin suratını bir kere daha görmüştür.
Ne diyorlardı: Bir ülkeyi yıkmak, bir milleti tarihten silmek istiyorsanız o ülkenin eğitim sistemini ele geçirerek tahrip edin o ülkeyi tahrip etmiş olursunuz ve o milletin yok oluşuna neden olursunuz kolayca.
İşte yapılan buydu. Bu gün karşımıza çıkan eyyamcı, goygoycu, Bonzaici, çocuğunu, anne ve babasını katleden nesiller böyle yetiştirildi. Öğrenci arkadaşını bıçaklayan, öğretmenini öldüren, eşcinsel ilişkilere giren öğrenci nesli bu sistemle elde edildi. Uyuşturucu tacirlerinin elinde esir, inançsız ve idealsiz kuşaklar bu sistemin ürünü. Para, şan, şöhret peşinde koşmaktan, zevk ve eğlenceden başka amacı olmayan nesiller böyle yetişti. İyi bir gelir, iyi bir araba, iyi bir ev, yazları tatil, Avrupa seyahatleri, içki, kumar ve uyuşturucu partilerinden başka bir ereği olmayan nesiller böyle türedi.
Gelin bu sistemi yeniden ele alalım radikal tedbirlerle revize edelim. Ahlak ve maneviyata dayalı eğitim verecek, inançlı nesiller yetiştirmenin çarelerini arayalım. Müfredat başta olmak üzere sistemi baştan ayağa dönüştürmenin yollarını arayalım.
Yoksa işimiz çok zor olacak gittikçe zorlaşacak her şey. Geri dönülmez bir yola girmeden, felaket çanları çalmadan bu işin hayati önemini kavrayalım.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.