- 677 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
KAPİTALİZM
Birçok yazımda ve konuşmamda kapitalizme göndermeler yapmamın sebebi günümüzün revaçta düzeni kapitalizm ve bütün düzenlerin karşısında olmamdır.
Düzenler insanın faydasına gibi görünse de aslında zararına olan, adeta insanı fabrika ayarlarından çıkarmak için bulunan aldatmaca akımlardır. İnsanlar kendilerine faydalı olanları değil, işlerine geleni sevdiklerini benimsediğinden günümüzün en popüler düzeni kapitalizmdir.
Kapitalizmin işimize gelmesi de bizi yavaş yavaş yok etmesi, öldüğümüzü anlamamızdandır. Kişiyi yaşarken öldüren, tutsak eden, bütün sorumluluğu kendisine yükleyen, kendisini suçlaya suçlaya (keşke, ama, lakin, aslında ve neyse) yaşatmasıdır.
Kurbağa teorisini hepimiz biliriz. İşte kapitalizm inanları ve peşinden gidenleri tam bir kurbağa teorisi başarısı ile öldürmektedir.
Günümüzdeki bütün savaşların, cinayetlerin, katliamların, sömürünün, hukuksuzluğun ve adaletsizliğin yegâne nedeni kapitalizmdir.
Diğer düzenlerin de insana zarar açısından farkı yok ama bugünün insanı kapitalizmin fanusundadır.
Eski düşünce grupları, siyasi, dini ticari ve hümanist topluluk ve akımların tamamına yakını kapitalist olmuştur. Hem olma öyle bir olmadır ki ancak şöyle tabir edebiliriz.
-Kraldan çok kralcı olmak!
İnsanlar bu sahte düzenlerin etkisi altında kaldığı müddetçe rahat, huzur, barış ve sağlık bulmaları imkânsızdır.
Bu düzenler bir avuç insanın mutluluğu için bütün insanları yok etmeyi, insanlığı öldürmeyi göze alan düzenlerdir.
İnsanlar bu düzenlere neden itibar ediyor?
Açgözlülük, yaratılış gayelerini bilmemeleri, hırs, tembellik, kolaycılık, sürü psikolojisi, bir gruba dâhil olma hissiyatı, cahillik ve günü birlik çıkar ilişkilerinden dolayı.
Aslında yollarının çıkar yol olmadığını biliyorlar. Bilmelerine rağmen devam etmelerinin nedeni ise doğru bilgilere yani gerçek düzeni ulaşamamalarındandır.
Çoğunluğu eline geçiren düzenin taraftarları ise adeta hastanın kendilerinden olmayanlar olduğunu savunmaktadırlar. Ne demişler?
-Körler ülkesinde görmek, hastalıktır.
Kapitalizm para harcamanın mutluluk olduğunu kabul ettirmeye çalışmaktadır. Bu mutluluk ne kadar sürebilir? Bunun için itirazımız var.
Para harcamanın değil kazanmanın mutluluk olduğunu öğrenmeden kendimizin ve vatanımızın kalkınması mümkün değildir.
Mutluluğu eşyaları sevmede ve onlarla övünmede değil, insanları sevmede ve onlarla övünmede aramalıyız.
Dünyadaki her şey insanın mutlu olması için yaratılmış ve emrine verilmiştir. İnsan eşyalarının esaretinden kurtulamadığı müddetçe özgürleşemeyecektir.
Muhabbetle!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.