- 923 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Çöle İnen Nur
ÇÖLE İNEN NUR
Sevgili dostum,
Sana okuduğum kitapları tanıtmaya devam ediyorum. Umarım okuduklarımdan özetlediklerim kitap dostu, kitap sevgilisi, kitap okuru, kitap anlayanı, okuduğunu uygulamaya çalışanı olarak sana faydalı olur, sana yazdığım mektupları sen çevrene okutursun onlara faydalı olur.
Sevgili dostum,
Bugün sana Necip Fazıl üstadın yaklaşık 20 yılını harcayarak çoğu zaman zindanlarda kaleme aldığı peygamberimizin hayatını anlatan ve ilk baskısı yaklaşık 50 yıl önce yapılan “Çöle İnen Nur” adlı kitabını anlatacağım. İlk baskılarından olduğunu sandığım bir nüshasını yıllar önce Tokat il Halk Kütüphanesinden almış ve okumuştum.
Sevgili dostum,
Sonrasında Ramazan ayının manevi iklimi ve havasına uygun olsun diye iki üç yılda bir bu kitabı okumaya başladım ve 3. Kere bu Ramazan’da okudum.
Sevgili dostum,
Üstadın edebi ve kendine has sürükleyen ve güzel bir dil ile samimi inanarak yazdığı dili insanı gerçekten de etkiliyor. “Çöle inen Nur” gerçekten üstadın kaleminden Nur saçan üslubu ile kalplere Peygamber sevgisini nakşediyor. Okurken kah Mekke , kah Medine sokaklarında, kah Taif’te üzüm bahçelerinin kenarında Peygamberimize yapılan küstahlık ve alçaklıklara üzülürken görüyoruz.
Sevgili dostum,
“Hiç meal ve siyer okumadım” diyen çok Müslüman ile 30 yıllık imam olduğunu övünen, hayatında hiçbir meaii baştan sona okudun mu? sorumuza olumsuz cevap veren “gerektiği zaman bakarım meale” diyenler ile etrafındaki insanları, özellikle yazanları destekliyor görünerek aslında küçümseyen ve “hayatımda meal okumadım” diyen, anne ve babasının hacı hocalığı ile övünen insanların çok olduğu ülkemizde siyer okumanın ve çocuklarımıza onların anlayacağı “siyer” kitapları hediye ederek peygamber sevgisi aşılamanın önemine inanıyorum. Bunu da her zaman ve özellikle Ramazan aylarında “siyer” ve “meal” okuyarak uygulamaya ve çevreme de tavsiye ederek isteyene hediye ederek uygulamaya bakıyorum. Sana da hediye ettiğim siyer ve mealleri okumuş ve sonra aile fertlerine okutmuştun.
Sevgili dostum,
“Herkes bana hediye getirsin, ben kimseye bir şey hediye etmeyeyim” düşüncesinin yaygın olduğu bir zamanda özellikle “siyer”, meal” ve eğitici kitapları gene özellikle çocuklar ve gençlere hediye edenlere ne mutlu. ”Oku” emrini verenin emirlerini anlayarak okumak isteyene ve O’nun sevgilisini de okuyarak anlamak isteyenin mükafatını ancak o emri veren verir. İşte “Çöle İnen Nur” ile peygamberi okumak nurlu düşüncelere sebep oluyor bizde. Nur ışık ve aydınlatan demek. Okuyarak kalpleri aydınlatmak en güzel aydınlanma bence.
Sevgili dostum,
Necip Fazıl Üstad sadece Peygamberi anlatmıyor, O2nu anlamamız için ondan çağlar önce doğup büyüdüğü yerleri Nurlu insanın atalarını da kendi edebi ve güzel üslubu ile anlatıyor. “İnsanı anlamak için geçmişine de nerede yaşadığına da bakmak lazım” diyerek güzel anlatıyor. İnsan geçmişte atalarının yaşantısından yaşadığı dönemi iyi anlamamızla anlaşılabilir. “En iyi peygamberi anlatmamız gerekirse onu en güzel edebi dille anlatmak gerekir ki okuyan anlasın” düşüncesi ile yazılan bu kitap bu yüzden bizleri aydınlatarak nurlandırıyor.
Sevgili dostum,
Bir peygamber aşığı olan Necip Fazıl, kitabında Peygamberin isminden bahsetmiyor ve “M….” Olarak rumuz kullanıyor. Çünkü Mahmut, Mehmet, Ahmet gibi isimler de Türkçemizde sık kullanılan Peygamber isimleri. O2nun ismi bir isme sığmıyor. Allah’ın güzel isimleri gibi…
Sevgili dostum,
Kitap okumak için illa satın almak gerekmiyor ve bugün hemen hemen her ilçede olan İlçe Halk Kütüphaneleri ile İl Halk Kütüphanelerinde kitabı alıp 15 gün boyunca okuyarak iade edebiliyorsun. Ben de bu kitabı her seferinde İl Halk kütüphanesinden alarak okudum. Okumayı sevene devletimizin kurduğu kütüphanelerin kapısı ardına kadar açık. Açık kapıdan girmek isteyenlere.
Sevgili dostum,
Bu siyerde bir özellikte peygamberimizin çok sevdiği ehli beytini ve arkadaşlarını da güzel anlatması. Zaten Hz. Ali’yi anlattığı bir kitabı da var üstadın. O’nu da başka bir mektupta anlatırım. Başka siyerler de okudum etkileyici idi ama üstadın üslubu tabii ki herkesten farklı ve etkileyici. “Peygamberi iyi anlamak isteyenler” okumalılar özellikle.
Sevgili dostum,
Bu kitapta “oku” emrine rağmen, peygamberin okuma yazma bilmemesi de güzel izah edilmiş. Zaten ayetlerde de izah eder bu durumu. Herkesin anlayacağı şekilde tabii. Anlamak istemeyene de kimsenin sözü olamaz.
Sevgili dostum,
Peygamber sevgisi lafta kalmamalı, O’nu gereği gibi sevebilmek için de önce anlamalıyız. Anlamak da güzel yazılmış ve bizi aydınlatacak, Necip Fazıl’ın deyimi ile nurlandıracak eserler ile olur. Çöle inen Nur bizi de aydınlatacak ki anlayalım , sevelim ve anlatalım biz anlamadan anlatamayız Nur’u ve önemini. Bu da farklı siyer kitaplarını okumak düşünmek anlamakla olacak şey. Bende bunu yapmaya çalışıyorum. Okumayı seven çevreme de veriyorum kitapları . Kitap hediye ettiğim zaman bazen çocuklar “ uff enişte gene mi kitap getirdin” diye arada sitem etse de sonradan gene kitap isterler. Ben de veririm. Oflasak da puflasak da hayatı ve inanları anlamanın en güzel yolu kitaplar.
Sevgili dostum,
Güzel kitapları anlatmak da en azından okumak anlamak kadar zevkli. Hele senin gibi okumayı seven okuyana destek olan bunu sadece lafla değil hem kitap hediye ederek hem de gerçek manada yazar dostunu seven insana mektup yazarak olursa daha zevkli. İyi ki varsın ve iyi ki dostumsun. Düşman çatlasın