- 587 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Dokunuşlar
Dalgalar kıyıya vurdukça yayılan beyaz köpüklerin,geri çekilirken çıkardığı gizemli fısıltıyla beraber, suyun ayaklarımın altındaki incecik kum tanelerini,sanki bedenimi okşayan sihirli parmaklarının içimde yarattığı boşluk duygusu gibi benden uzaklaştırmasıyla, başım hafifçe dönüyor, deniz tutkulu bir aşığın dayanılmaz arzusuyla içine çekiyordu beni.
Ben bu arzulu dokunuşların sarhoşluğuyla dengemi yitirdikçe kasıklarımdaki binlerce kelebek,suya düşmemek için havalanıyor, kanatlarının rüzgarları tenimi yalarken içimdeki boşluk daha da büyüyor, o boşluğu senin doldurmanı isteyen bedenim gökyüzünde uçuşan martılar gibi çığlıklar atıyordu.
Kumsalda dalgalarla sevişirken, dokunuşlarındaki beni çıldırtan gizemin en nadide parçalarından birini görmenin içimde yarattığı “keşif heyecanının” keyfini sürüyor,demek böyle dokunmayı dalgaların kıyıyı okşamasından öğrenmiş diye geçiriyordum içimden.
Oysa hep başka kadınlardan öğrendiğini düşünmüş, kimi zaman kıskanmış, kimi zamansa anlamsız bir minnetle anmıştım onları. İçim sana haksızlık ettiğimi fark ettiğim zamanlardaki garip huzursuzlukla kaplanırken, seni kıskanmamdan ve bunu sana itiraf etmemden aldığın keyfi hatırlayıp endişeye mahal olmadığına inandırdım kendimi.
Bir define avcısının eline geçirdiği asırlık define haritasına ilk bakışındaki şaşkınlık gibi, artık dokunuşlarının gizemini nerelerde arayacağımı fark etmenin heyecanı ve bir an önce bu keşif yolculuğuna çıkmanın telaşı kapladı yüreğimi.
Hafif esen rüzgar, güneşin altında pırıltılar saçan saçlarımın her kıvrımını, kendini eşsiz hissettiren bir özenle okşarken, savrulan saçlarımın boynuma dokunuşlarıyla ürperen tenim, bu tanıdık dokunuşun hazzıyla kendiliğinden kapanan göz kapaklarım ve derin iç çekişimle zaten yola çıktığımı fark ettim çoktan.
Tenimde dolaşan parmak uçlarının, ürkek ama bir o kadar da kendinden emin tavrında hafif esen rüzgarın saçlarımı okşayışındaki özeni bulurken, tenime hiç değmeyen avuçlarının sıcaklığının bütün hücrelerimi güneşin tenimi yakması gibi yaktığını fark ettiğimde artık şaşırmıyordum.
Kumsalda oturmuş resim yapan usta bir ressamın tuvale vurduğu belli belirsiz fırça darbeleri gibi her tenime dokunduğunda, beni tabiatın o eşsiz renklerine boyadığını ve içimi yaşama sevinciyle dolduranın sen olduğunu anlayarak varlığına şükrederken, bu keşif yolculuğunun bir sonraki durağının neresi olacağının ve bir sonraki dokunuşunun bendeki yansımalarının merakıyla sana doğru yürümeye devam ediyorum.
Gamzem’e
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.