- 354 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BİR GÜNLÜK MÜŞTAK BABA OLMAK
Çocukluğumda Müştak Baba adını Muşlu büyüklerimizden duymuştuk; divane demişlerdi onun için. Dağ, bayır, köy, ova, kar kış demeden atını hep yedeğine alarak dolaşırmış. Atına bindiğini gören olmamış. Cemil Baba, Celal Babaları tanıdım Kayseri ilinde öğrencilik yıllarımda. Namaz kıldıklarını hiç görmedim, görenler de olmamış, dilenmek mi, asla... Ermişlere karışmışlar, öyle der halkımız. Olmuşlar ve olacaklar üzerine hikmetli sözler söylemişler.
Cemil Baba ince tel halka yüzükler dağıtırdı gördüğü kim olursa, Celal Babanın gözleri bulutlar arasında bir şeyleri arar gibi elleri açık hep mırıldanırdı, dualarını anlayan olmazdı. Ermiş insanlar, kerametlerine gözleriyle şahit olduğunu söyleyenler oldu. Giysileri hırpani, tavırları divane, hikmet dolu söylemlerine tanıklık ettim.
Üst başları eski, gösterişsiz ve de kirli.
Elleri, yüzleri pamuk yumuşaklığında
Temiz ve hem de saf yürekli…
Ülkenin her diyarında yatırlar vardır; adını, sanını bilinmedik babalar, dervişleri duymayanız yoktur sanırım. Hepimiz çocukluğumuzda bir kere de olsa görmüşlüğümüz vardır, belleğimizin bir köşesinde hatıraları saklı durur belki, ama adını sanını büyüklerimizden duymuşluğumuz çoktur. Alem içinde kendi halinde, yerine göre bilge, yerine göre divane. Hikmetli sözleriyle, tavır ve davranışlarıyla toplumu güldüren ve de düşündüren bir kişilik.
Divane derlerdi bizden öncekiler, biz deli dedik
Kendilerine divane dediler, ama her bir hakkını yediler.
Adı üzerinde; Divane…
Hiç birisinde geçim endişesi yoktu, kötülükler dışa vurmadı, cinayet işlemediler, harama el uzatmadılar, mafya varı oyunlara hiç girmediler, asrın hastalıklarından olan stres, sıkıntı yaşamadılar.
Buyurun geliniz; bir günlüğüne de olsa evimizin geçim derdinden, şehrin sıkıntılarından, türlü türlü meşakkatlerin gelmişinden geçmişinden uzaklaşalım. Bir kenara atalım derdi, kasveti, endişeyi, bu alanda kulağa hoş gelen ya da can sıkan, ne kadar kavram veya söylem varsa; tümünü derim, hepsinden sıyrılalım.
Bugün Müştak Baba olalım!...
Sadece kul hakları olmasın atacağımız.. Üzerimizden tüm bayramlık cici libaslarımızı çıkarıp; yerine kumaşı basit, yakasız, gösterişsiz birer hırka giyelim. Ayağımızda sandal olsun kundura yerine, hem de çorapsız. Taramayalım bugün sırma saçlarımızı şimşir taraklarla, adını bilmediğimiz şampuanlarla yıkamayalım, arap sabunu ne güne durur.
Biliyorum, etli yemekleri seven bir millet olmuşuz; lavaş ekmeklerin arasında et dürüm olmasın ne çıkar, Adana kebabını, Urfa tavasını, Muş köftelerini de yemeyelim. Döneri de bırakalım bir günlüğüne, lahmacunu ve de pidelere dokunmayalım. Yarım somun ekmek içine yarım soğan yetmez mi dersiniz? Açlıktan ölür müyüz bir günlüğüne? Yok, valla…
Bugün Cemil Baba olalım!...
Adı, sanı bilinmedik ermişlerin ve dervişlerin gözüyle; uzaklara ihtiyaç duymadan bir günlüğüne sadece kendi çevremize bakalım. Ben çıktım en yücesine, şehri muazzamın arkasını dayadığı dağın Kurtik tepesinden seyri aleme dalalım. Bakın neler var, upuzun uzayıp giden Muş ovasının orta yerinde, neler!.. Yunus uğradı mı bilmem, sözü kalmış yadigar.
“Yar yüreğim yar, gör ki neler var,
Bu halk içinde bize gülen var.”
Ve… Duyarlı insanlar deryasına dalalım, gark olalım…
Günün sonunda eski halimize dönelim, televizyonlar karşısına geçip olan bitenleri izleyelim. Bakalım; ülkenin her hangi bir diyarında katledilen bir tek kadın var mı, hayvanlara eziyet edilmiş mi, çocuklara tecavüz teşebbüsleri görülmüş mü, harama el uzatılıp göz dikilmiş mi? İnançlarını menfaatleri için kullananlar olmuş mu? Hak, hukuk, adalet yerli yerinde kullanılmış mı acep? Komşuluk haklarına riayet edilmiş mi, dost bildiklerin kapını arşınlamış mı? Gerisini siz uzatabilirsiniz, aklınıza ne gelirse…
Çok mu iyimser oldum acep bir günlüğüne?...
01 Haziran 2021
Mehmet AKIN
YORUMLAR
İnsanlara yardım etmek yardımlaşmak birinin derdine derman olmak ne güzel her yerde çoğalsın Müştak Baba zihniyetli insanlarımız... Kutlarım içtenlikle Mehmet Bey...
Mehmet Burhan AKIN
Değerli yorumunuz için teşekkürler Ahmet Bey.
Saygılarımla Efendim.