- 494 Okunma
- 0 Yorum
- 3 Beğeni
Sevgisiz Bizler
Dünya’ya evlat getirirken neyin olması yâda olmaması sizin için önemli.
En başta sizin gibi olmalı, sevmeyi öğrenememiş katı kapıları kapalı. Herkese ilgili sevgi dolu ama evladına buz dağı, herkesi arayan soran derdini saatlerce dinleyen usanmadan anlatan, fakat evladına bir " nasılsın " sorusunu esirgeyen.
Çok değerli akrabalarınızın tasalarını uzun uzun konuşursunuz, "ah" vah" dillerden düşürmezsiniz, evlâdınızın yüzü düşse sebebini sormazsınız, ve evlâlarınızın da tam da böyle biri olmasını istersiniz.
Kurduğunuz o zincir nesillere yayılsın sevgisizlik soylarında yeşersin.
Size göre doğrusu bu ya, sorgulanmaktan hesap sorulmasından hazetmezsiniz.
Ufacık bir sevgi kırıntı arasa o evladınız, " ben böyle gördüm " deyip işin içinden çıkarsınız. Yok siz öyle görmediniz, ikinci üçüncü kişilere sevgi sunamazdınız. Ortaya yarattığınız duvarlar o kişilere de örülürdü, sadece doğurdunuz oldurduğunuz canlara özel olmazdı.
Evet sadece o canlara özel dağ gibi duvarlar, kırılmaz yıkılmaz, ama görünmeyen enkazında bıraktığınız yine o canlar, her sevilme girişiminde üstüne yıkılan hayal kırıklığı duvarları.
Bir gün farkına varır mısınız? Bilmiyorum,
Sevgisizliğe ittip uyduruk bahanelerle uzak tuttuğunuz evlâtlarınızı kör, yâda sağır mı sanıyorsunuz? Bu dünya’ da başı bir defa okşanmamış elleri tutulmamış, içten bir sarılmaya özlem duyan ne çok evlat var, herhangi bir yabancı tarafından dokunsal yakınlığa dahi kabul edecek.
Peki soruyorum neden dünya’ya getirdiniz?
"Hayat şartları, o dönemler öyleydi, bana soran mı oldu " en bariz savunma biçimi.
Tamam getirdiniz neden sevmediniz? Neden ?..
Başkalarını sevmeyi bildiğiniz kadar canınızdan kanınızdan hayat verdiğiniz bir varlığı sevmeniz çok mu güç?
Siz o başkalarını severken evlâtlarınızın ne hissettiğini biliyor musunuz? Kendine has bir durum olarak algıladığını biliyor musunuz? Biliyorsunuz belki de Kimbilir!
Sevgisizliğe itilen bireylerin zamanla,kontrolsüz öfke,agresif aşırı tepkiler veren insanlar hâline dönüştüğünü biliyor musunuz peki ?
Sonra " neden böylesin " demenin abesliği yarattığınız bir eserin nasıl olmasını bekliyorsunuz?
Ve o bireyler sizden alamadığı sevgiyi ilk tanıdığı kişiliği bozuklardan dilendiğini, başı okşansın diye, şefkat görebilmek için iğrenç isteklere boyun eğdiklerini biliyor musunuz? Kesinlikle Hayır!
Ellerinizle kalbi yaralı, paramparça bireyler getiriyorsunuz peki bundan mutlu musunuz?
Ne kötü ki bu silsile zinciri hiç sekmiyor,Babadan oğula, Anneden kızına taşınıyor. Buna ise dur diyen yok normalleşmiş, sanki olağan bir durummuş gibi, ne olmuş Baba kızını hiç sevmemiş başını okşamamış derdini dinlememiş, kız çocuğudur diye ayrışım yapmışsa eğitim hakkına mani olmuş, imdat dilenirken baba sağır olmuş çok normal öyle değil mi ?
Anne kızını, oğlunu sert sözlerle telkin vermiş, güya iyiliğini istercesine uyarıyor ama temas yok, acı mı çekiyor ne yaşıyor anlaşılmak mı istiyor " sev beni mi " diyor bunların zerre değeri yok öyle değil mi ?
O zincir dönsün yeter ki, nesillere aktarılsın, dünyaya sürekli sevgisiz hoşgörüsüz bireyler katılsın.
Hani durmadan gençler de hata bulunuyor ya şimdi ki adına "z " kuşağı deniyor , bireysel sorgulayan internet üzerinden sosyalleşen ,kolay sıkılgan.
Bunun suçlusu sadece o " z " kuşağı mı?
90 ’lı gençleri ve 97 sonrası da bunu iyi biliyor hatalı bizler değiliz sadece.
Sevgisizliğe maruz kalanlara seçenek bırakılmıyor, toplum içinde kabul görmeyen sevgisiz büyütülen çocuklara başka bir yol verilmiyor.
Kalkıp denilmeye hak yok, " gençlik bitmiş " bitene değil bitirene bakın, altyapısı çürük bir binanın ayakta durması beklenilmez, ilk depremde yıkılacağını yazacaksınız bir kenara, sağlam kolonu katmamış iseniz neden dağılıyor diyemezsiniz...
Sitem değil bunlar gerçeğin en acıtıcı yanı, nerden mi biliyorum? Yaşıyorum!
Parçalara bölünse bedenim ancak öyle farkına varılacağım, doğuranın sevgisizliğini, olduranın katı yüreği üzerinden imtihan edilenlerden sadece biriyim, daha yazmamış kaleme dökmemiş dökememiş niceleri var,
Sevmek en kolayı, en ucuzu esirgemeyin...
(Devamı gelecek)
Ayşegül Kahraman
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.