- 2633 Okunma
- 3 Yorum
- 3 Beğeni
FUTBOL'UN BİYOGRAFİSİ
SPOR DENİNCE İLK AKLA GELEN ELBETTE FUTBOL
FUTBOL HAKKINDA BAZI BİLGİLER VE DÖKÜMANLAR
"Milyonları peşinden koşturup,Milyarların çirit attığı bir alan.
Garibanın evine ekmek götüremeyip te maça dişinden tırnağından kısıp
KOŞTURA KOŞTURA gittiği Futbol oyunu.
Bir Futbolcunun altığı transfer parasının hiçte küçümsenmeyecek rakamlardaki boyutu.
SPOR’dan çok adeta TİCARİ FUTBOL ŞİRKETİ KONUMUNDA!
Peki Futbol nasıl oldu da bu duruma geldi!
Siz okuyucularımla paylaşmak istiyorum..
Uzunca bir metin ama okumaya değer bilğiler.
Kaynak olarak Özgür ansiklopedi ve Sosyal paylaşım sitelerinden derledim.
Elbette’ kendi görüşlerim de var.Buyurun okuyalım!"
* FUTBOL’UN TARİHİ
Futbol tarihi;
FIFA, futbola benzeyen ve bilimsel kanıtlara sahip olan ilk oyunun, MÖ 300-200 yıllarında Çin’de askerî eğitim amacıyla oynanan cujuya dayandığını belirtmektedir.Kıl ve tüyle doldurulmuş deriden yapılan bir topun, iki bambu kamışıyla sabitlenen 30–40 cm yüksekliğindeki bir kaleye sokulmasını amaçlayan bu oyunda; topa el ve kollar dışındaki her yerle temas etmek mümkündü.Birkaç yüzyıl sonra Japonya’da, cujudan izler taşıyan ve varlığına ilk kez 644 yılında rastlanan kemari adlı oyun ortaya çıktı. Cujunun aksine rekabete dayalı olmayan kemaride amaç, dairesel bir alan içerisinde yer alan oyuncuların topa ayaklarıyla vurarak topu yere düşürmeden birbirine göndermesine dayanmaktaydı.Avrupa’da ise futbola benzer bilinen ilk oyun, Antik Yunanistan’da oynanan episkiros adlı oyundur.Vücudun her yeriyle temasın serbest olduğu oyunda oyuncular iki takıma ayrılmakta ve her takım oyuncuları, topu paslaşarak veya atarak rakip takıma ait alanın sonunda yer alan çizgiden geçirmeye çalışmaktaydı. Bu oyunun bir benzeri daha sonraları Roma İmparatorluğu döneminde harpastum adıyla oynandı.
* Modern futbolun ortaya çıkışı ve yayılması
Modern futbolun kuralları 19. yüzyıl ortalarında, İngiltere’deki özel okullarda farklı kurallarla oynanan futbol biçimlerine dayanmaktadır.Eton, Harrow, Rugby, Winchester ve Shrewsbury adlı eğitim kurumları temsilcilerinin katılımıyla 1848 yılında Cambridge Üniversitesi’nde oluşturulan ve ilk yazılı futbol kuralları olma niteliği taşıyan Cambridge kuralları, futbol ve benzeri sporların gelişiminde etkili oldu. Bu kurallar kullanılarak bazı maçlar yapılsa da büyük bir topluluk tarafından kabul görmedi.1850’lerde, İngilizce konuşan ülkelerdeki çeşitli kulüpler, bağlı oldukları okul veya üniversitelerden ayrılarak bağımsız bir kuruluş olarak faaliyet göstermeye başladı. Bunların bazıları kendi kurallarını oluşturarak, bu kurallara göre futbol oynamaya başlamıştı. 1857 yılında eski öğrenciler tarafından kurulan Sheffield Football Club, 1867 yılında Sheffield Futbol Birliğinin kurulmasına önayak oldu. Uppingham School öğrencisi John Charles Thring de 1862’de bazı kurallar hazırlamıştı.
26 Ekim 1863 günü gerçekleştirilen bir toplantı sonrasında kurulan Futbol Birliği (İngilizcesi "The Football Association", kısaca "FA") tarafından aynı yılın Ekim ve Kasım ayları arasında düzenlenen beş toplantı sonucunda futbol için ilk kapsamlı kurallar hazırlandı.Gerçekleştirilen son toplantıda, bir önceki toplantıdan çıkan topun ele alınarak koşulması ve koşuların rakibin bacağına vurularak engellenmesini öngören taslak hâlindeki iki kuralın kaldırılması kararının kabul görmemesi üzerine Blackheath’i temsil eden kurumun ilk hazinedarı, kulübünün birlikten ayrıldığını belirtti. Kalan on bir kulüp, Ebenezer Cobb Morley başkanlığında futbolun ilk on dört kuralını oluşturdu. Bu kuralların kullanıldığı ilk maç 18 Aralık 1863 tarihinde Mortlake’te, Barnes ile birlik üyesi olmayan Richmond arasında oynandı ve golsüz beraberlikle sona erdi.
İngiliz kulüplerinin mücadele ettiği, ilk futbol yarışması olan FA Cup, 1872 yılında C. W. Alcock tarafından kuruldu. İlk resmî uluslararası futbol maçı 30 Kasım 1872 günü, İngiltere ile İskoçya arasında Glasgow’da gerçekleştirildi ve 0-0 sona erdi. 1884 yılında, ilk uluslararası futbol turnuvası olan British Home Championship düzenlendi.Aston Villa yöneticisi William McGregor, 1888 yılında Birmingham’da kurduğu English Football League ile ilk futbol ligini kuran isim oldu. Kurulan bu ligde 12 takım mücadele etmekteydi. 1870’lerde futbolda profesyonelleşmenin temelleri atılırken, profesyonel futbolculuk 20 Temmuz 1885 tarihinde Futbol Birliği tarafından tanındı.
Futbol Birliğinin kurulması sonrasında futbol, Britanyalılar tarafından tüm dünyaya yayılmaya başladı. Güney Amerika’da bilinen ilk futbol maçı 1867 yılında, Arjantin’deki Britanyalı işçiler tarafından oynandı.Aynı yıl Buenos Aires’te, Güney Amerika’daki ilk futbol kulübü olan Buenos Aires Football Club kuruldu.1891 yılında ise Arjantin’de düzenlenen ulusal ligle birlikte kıtadaki ilk futbol turnuvası organize edildi.Güney Afrika’da yaşayan Britanyalılar ülkedeki ilk futbol hareketlerini 1869 yılında başlatırken, 1884 yılında ülkedeki ilk futbol turnuvası düzenlendi. 1884 yılında oluşturulan American Football Association tarafından aynı yıl gerçekleştirilen lig, Amerika Birleşik Devletleri’nde Futbol Birliği kurallarıyla gerçekleştirilen ilk futbol yarışması oldu.Japonya’da futbol oynandığına dair ilk bilinen veriler 1870’lere ait olup, Britanyalı denizcilerin Yokohama’da futbol oynadığından bahsetmektedir.Futbolun yayılmaya başlamasının ardından, futbol kurallarını belirleyen kuruluş olan Uluslararası Futbol Birliği Kurulu (kısaca IFAB); Futbol Birliği, İskoçya Futbol Birliği, Galler Futbol Birliği ve İrlanda Futbol Birliğinin 1886 yılında Manchester’da gerçekleştirdiği bir toplantı sonrasında kuruldu. Futbolun uluslararası alandaki en üst yönetim kuruluşu olan Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (kısaca FIFA) ise, 1904 yılında Paris’te kuruldu ve Futbol Birliğinin belirlediği kurallara sadık kalacağını belirtti.1913 yılında FIFA temsilcileri de IFAB’a temsilci göndermeye başladı.Futbolda profesyonelleşme süreci, dünyanın çeşitli yerlerinde 1920’ler ve 1930’larda hız kazandı.
21. yüzyıl itibarıyla 200’ün üzerinde ülkede 250 milyonu aşkın oyuncu tarafından oynanan futbol, dünyadaki en popüler spor konumundadır. FIFA tarafından Mayıs 2007’de yayınlanan bir rapora göre dünya çapında 270 milyondan fazla kişi futbol oynamaktadır. Yine bu rapora göre dünyada 301 binin üzerinde futbol kulübü, 1,752 milyonun üzerinde futbol takımı, 840 binin üzerinde futbol hakemi ve 113 binin üzerinde profesyonel futbolcu bulunmaktadır.
-
1) -Ali KOÇ FB Başkanı
-Babası Rahmi KOÇ BJK divan kurulu üyesi
-Vehbi KOÇ’un damadı İnan Kıraç GS üyesi
-Rahmi Koç’un diğer oğlu Mustafa KOÇ FB’liydi
-Rahmi KOÇ’un diğer oğlu KOÇ Holding’in başkanı Ömer KOÇ BJK’li
-Vehbi KOÇ’un kızı Suna Kıraç GS’li
Takımlarını finanse ettiler.
2) Üç büyükler perde arkasında "zengin ailelerin" eğlence aracıdır.
Dünya futbolu Londra’dan yönetilir.
Tüm hakemler "KRALİÇE" adına düdük çalar.
Mevcut futbolu İngilizler icat edip dünyaya yaydı.
Bize İngiliz tacirler soktu.
Futbol, ülkelerdeki zenginlere emanet edilmiştir.
3) Futbol ligi ayartıcı bir kurgudur.
Taraftar boş organizasyona katılarak dolu organizasyonlardan uzak tutulur.
Halkın vatan ve din adına öfkelenmesi gerekirken futbol takımı için öfkelenmesi sağlanır.
Böylece enerjisi kasıtlı olarak emilir.
Gazı alınır.
Halklar pasifize edilir.
4) Taraftarın öfkesi istenilen yöne kanalize edilerek kaos odaklarınca da kullanılır.
SOROS, hükümet indirmede çok kullandı.
Futbol takımları kara para aklama yeridir.
Küresel zenginlerin ve işlerin parası burada aklanır.
Taraftar bilmeden kara para aklamaya alet edilir.
5) Futbol spor olmaktan çıkıp "endüstri" haline geldi.
Dünyaya ihracı spor olarak değil endüstri halindeydi zaten.
Ligler Londra merkezli kuruldu.
İddaa merkezi ise Çin Hong Kong’tur.
Orada resmi ve gayrı resmi yürütülüyor.
Hong Kong uzun yıllardır İngiliz kontrolündedir.
6) Futbol, zengin ailelerin ve oligarkların eğlence aracıdır.
Taraftar ise onların eğlencelerine daha çok zevk ve para katan "KÖLE" konumundadır.
Birde Tersten okuyup değerlendiriniz.
Siz takım tutmazsınız.
Takım sizi tutar.
Güç adına devşirir,şekillendirir,yönlendirir.
Köleleşme tamamlanır.
....
Benim çocukluğum döneminde 1970 ve 80 li yıllarda Anadolu da
bir söylem vardır Benim Köyümde de o söylem büyüklerimizce bize söylenirdi.
Denirdi ki Futbol bir GÂVUR HİRİSTİYAN İCADI!
Futbolun ortaya çıkışı dünyaya yayılışı da Hiristiyan Müslüman savaşında
Hiristiyanların bir müslüman erkeğinin başını kılıç ile kesip koparıp
Futbol topu gibi birbirleriyle ayaktan ayağı yuvarlayıp top gibi oynamalarıyla çıkmış.
Bu yüzden Köy çocukları bir araya gelip top oynamaya başladığımızda yada
siyah beyaz televizyonlar da maç seyretmeye başladığımızda büyüklerimiz bizlere kızarlardı.
Ne kadar doğruydu yanlıştı bilinmez ama inansak ta inanmasak ta biz maçımızı yapardık.
Çünkü amacımız oyundu spordu keyf alır zevk alırdık.
Hergün ikindi vakti köyümüzün kendimizce Greyder İle düzenleyip yaptırdığımız yada
taş keseklerini ayıklayıp yine taşlardan yaptığımız karşılıklı iki kalesi olan
toz toprak sahalarımızda maçımızı yapardık.
O günden bu günlere ne futbolun seyri ne zevki ne işlevi kaldı.
Artık her şey kumara iddiaya para döküldü ticarete döküldü.
Hayırlısı diyorum. Her alanda olduğu gibi gelecek nesillere
Spotif alanlarında dejenere bozulmuş hali miras olarak kalacaktır.
Her ne kadar Türk İslâm kültüründen ortaya çıkmasa da
Çok etkili etken milyonları bir araya getiren bir olgudur spor ve Futbol.
Sözlerimi Gazi Mustafa Kemâl Atatürk’ün şu Veciz sözleriyle tamamlıyorum.
"Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlâklısını severim".
...16.05.2021
Derleyen;Halk Şairi Resul Civcik
Fotoğraf;Anonim
Kaynak;Sosyal paylaşım siteleri ve Özgür Ansiklopedi
YORUMLAR
emeğinize yüreğinize sağlık.
ne çok bilgi ve paylaşım çok değerliydi.
var olun hocam
selam ve dua ile
resulcivcik
Teşrifiniz ve katkılarınız için
çok teşekür eder saygılar sunarım.
Üstadım Yaşadıklarımızdan İçimizde kalan anılar depreşti bu güzel yazıyla. Anladım ki Anadolu'nun her yöresinde spor ve futbol için aynı hikaye yaşanmış. Halkımızın Futbola bakış açısı çerçevesinde, " Futbol topunu Kerbeladan bir ritüel olarak nitelendirilmesini" bir kenara koydum Pinpon masası ve Pinpon oynanması üzerine üç beş kişinin bir araya geldiği mekanlarda aleyhte çok söz işittik.
Bu mükemmel yazı için beğenilerimi ve saygılarımı sunarım
resulcivcik
/Futbol/
Pek çok alt başlıkta ele alınabilir kuşkusuz
Bir modern çağ mitolojisi mi?
Sanatsal/estetik kareler veren bir dünya mı?
Kapitalist sistemin destek ünitesi mi?
Sosyal bilimlerin her dem vazgeçilmez veri tabanı mı?
Kara paranın aklandığı bir sektör mü?
Taktik ve stratejinin eğitim seti mi?
Kitlelerin afyonu mu?
Sosyal psikolojinin türlü atraksiyonları mı karşımızda?
İnkılap meşalesi mi? Devrim coşkusu mu?
Hepsi mi? Hiçbiri mi?
“Futbol asla sadece futbol değildir” demiyor mu yazar?
Herhalde çok şey
Neden futbolcu en büyük paraları alma hakkına sahip
Emek mi? Sakatlık riski mi? Aktif ömrünün kısalığı mı? Kondisyon yoğunluğu mu?
Hepsi palavra
Nedeni çok basit
Basketbol fizik kondisyon planında daha ağır, estetik düzlemde de daha etkileyici, ince bir spor, üstelik sporcularının da seyircisinin de kültür/eğitim seviyesi daha yüksek
İşin sırrı burada belki de
Hemen tüm sporlardan daha eğitim/kültür seviyesi düşük sporcu ve seyirci yapılanması neyi gösterir? Lümpenlik katsayısının daha yüksek olduğunu değil mi?
Sizin değerli paylaşımınızda da belirttiğiniz gibi
Afyonkeş milyonlar, milyarlar peyda etmek, insanlığı kapitalist sistemin içerisinde şuursuz kılıp, pasifize etmek
İnsanoğlunun meşru zeminde gazını almak
Kapağı açılmış gazozu hemen tüketmedi mi şekerli suya dönüşmesi misali
Meşhur İspanyol diktatörü Franco'nun Real Madrid'in ünlü Bernabeu stadı inşa edildiğinde sohbet ortamında, öyle bir uyku tulumu yaptırdım içinde yüz bin kişi uyuyacak demesi manidar değil mi?
Ya da eski Portekizli diktatör Salazar'ın ülkeyi yıllarca üç F ile yönettim; Fado, Fiesta, Futbol demesi enteresandır
Bizde de, Fenerbahçe'yi Burjuvazinin, Galatasaray'ı Aristokrasinin, Beşiktaş'ı da Proletaryanın kulübü olarak tanımlayan Kurthan Fişek hoca geliyor aklıma
Eskişehirspor ve Trabzonspor ise Anadolu inkılabının mimarıdır, en azından üç büyükler sultasına direnmenin adıdır
Nihayet hocam
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Saygı ve selamlarımla.
resulcivcik
Bu makaleye verdiğim emeğe vermiş olduğunuz katkı fazlasıyla yetti.
Umarım okuyucular gerekli mesajları almış olurlar.
Selâm ve Dua ile Saygılar Sevgiler.