- 350 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BENİ İSRAİL'İN SONU 1
BENİ İSRAİL’İN SONU
1
İsrail Yakup (a.s.) ın adı. Onu lanetlemek yanlış olur. Bu kavmin suçlarına onu ortak etmek yanlış olacaktır. O halde bu azgın kavme Beni İsrail yani İsrail oğulları demek uygun düşer.
Aslında bu kavmin tümü de suçludur demek yanlış olur. Has adıyla Yahudilik Siyonizm’den farklıdır. Siyonizm’e karşı Yahudilerin bu cinayetlerde suç ortaklığı yoktur.
Onlar da en az bizim kadar suçsuzdurlar ve bu cinayetlere karşı en ufak bir fırsatta tepkilerini bizim kadar ortaya koymaktadır.
Beni İsrail son sürat sonunu hazırlamaktadır. Bu lanetlenmiş kavim kendisine iyilik yapan, onu Firavunun zulmünden kurtaran Musa’ya bile nankörlük etmiş, en ufak bir fırsatta ona ihanet etmiştir. Nil nehrinden mucize geçişlerini unutmuş, Allah’ın gökyüzünden indirdiği helva ve bıldırcın etinden şikayet etmiş, mercimek ve nohut istemişlerdir.
Firavunun binbir eziyeti içinde, binlercesi hiç uğruna ölür, işkence altında yaşıyorlardı. Kıptilerin aşağılama ve eziyetlerine her an muhatap olmaktalardı.
Onlar buna rağmen eski hayatlarına dönmek istiyorlar, tek tanrıya inançtan sonra put tapıcılığa dönüyorlardı.
Kurtarıcısına ihanet ve isyan edecek, en ufak bir zorlukta ’’sen ve Allah’ın gidin ve halledin"" demekteydiler. Firavunun zulmü altındayken bile ’bizi nereye götüreceksin’ diyorlardı.
O zaman kendilerine Allah ve peygamberleri Kudüs’ü vatan olarak va’d etmekteydiler. Bu va’d edilen vatanda bulunan putperest topluluk Amalika kavmiyle savaşmaları emr edilmişti. Ama onlar buna karşı çıkmışlardı. ’Sen ve Allah’ın gidip savaşın. Biz seninle gelmeyeceğiz. Gidin onları oradan çıkarın biz savaşmak istemiyoruz’ demişlerdi.
Beni İsrail’in yaptıkları bundan da ibaret değildi. Ondan sonra kendilerine gösterilen bir sürü mucizeyi inkar ettiler. Musa (as) dan dan sonra da kendilerine gönderilen peygamberleri de zora soktular. Çoğuna inanmadılar, bir kısmına iftira ettiler, bazılarını öldürdüler, hatta öldürdükleri peygamberin başıyla top oynadılar.
Hahamlarını Tanrı edindiler, dinlerini az bir menfaat karşılığı sattılar. Zulmü hayat tarzı haline getirdiler. Kendilerine iyilik yapan herkese kötülük yaptılar. Kendilerini korumaları için öğretilen büyüyü başkalarına kötülük etmek amacıyla kullandılar. Faizi helal saydılar. Tefecilik alabildiğine arttı. Zayıfları ezdikçe ezdiler. İdarecilerinin zulmüne ortak oldular.
Babil’de karışıklık çıkaran onlardı. Lanetlendiler. Dünyanın her tarafına sürgün edildiler. Babil hükümdarı onları bulduğu yerde öldürüyordu. İsa as ve bağlılarına dünyayı dar ettiler. Onların putperest hükümdarlar tarafından çarmıha gerilmesi için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Kendi kitaplarını tahrif ettikleri gibi İncil’i de tahrif ettiler. Tevrat’a sapık ideolojilerini onaylattıran Talmud adlı bir yorum kitabına bağlandılar.
İslam’da ilk fitneyi onlar çıkardılar. İslam’a inanmadan inanmış gibi göründüler. Nifak tohumlarını saçtılar. Abdullah İbn-i Sebe; Müslüman görünen münafık Yahudi. Hz. Osman’ın şehadetinde başrolü oynadı. Sonra Hz. Ali döneminde karışıklarda en önemli etken oldu.
Yıllar geçti. Siyonizm’in önderliğinde vatan edinmek istediler. Bu vatanın sınırlarını Nil’den Fırat’a olarak belirlediler. Ve bunun için ellerinden geleni yaptılar. Dünya sermaye kaynaklarını ve medyayı ele geçidiler. Büyün güçlü devlet yapılarına sızdılar. Birçoğunun felaketini hazırladılar, tarih sahnesinden çıkmasına yol açtılar. İşte olanlar ondan sonra oldu. En son Osmanlı devletinin sonunu hazırladılar. Parça parça ettiler koca imparatorluğu.
Ahmet Kemal