- 728 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Deneyim
Deneyim
Kişinin, belli bir süre veya yaşam boyu elde ettiği bilgiler!
Deneyim, kişisel olabilir. Başkasının deneyimi, bu anlamda "Deneyim" değildir. "Taklit" edilebilir; orası tercihe bağlı!
Deneysel kazanımların sonuçları, her alanda gözlemlenebilir! "Taklit" edilen bilgilerin de sonuçları, her alanda gözlemlenebilir! Deneysel kazanımlar ile taklit bilgiler arasındaki en önemli gözlem; taklit olanın, yeni durumlara uygulanması için ayrıca deneysel sonuçların yaşanması gerekir! Deneme- yanılma ile o dahi geliştirilebilir ama doğrudan deneysel olanı hep geriden takip etmek gibi bir sakıncası olabilir! Eski zamandaki bilimsel deneyimler, tamamen atılmadan yeniliklerin yani güncellemelerin yapılması mümkün. Eski zaman deneyimlerinin, güncelde de geçerli olduğunu ispatlamaya çalışmak ile aynı şey değildir! "Tümevarım ile tümdengelim" gibi! Birinde, "Sonuç" baştan belirlen-me-miştir! Deneyimle sonuca ulaşılır! Diğerinde "Hedef" baştan belirlenmiştir ve tüm deneysel çalışmalar, belirli sonucu doğrulamaya adanmıştır! Tümevarım ile tümdengelim genelde karıştırılır! Tümdengelimde, "Hedef" önceden belirlenmiştir.
Deneyim kazanmak için gerekli unsurların da olması gerekir. Doğal olarak, esas kaynak olmalı! ilk olarak "Akıl" olmalı; yani "Tercih" olmalı. Tercihi planlayacak tasarı olmalı. Tasarıyı görünür kılacak "Madde" olmalı. Bu boyutların da anlaşılmasını gerektirir! Doğal kaynak, boyutsuz ve sonsuz- sınırsız ana kaynak- dayanak! Birinci boyut, tercih- ben. İkinci boyut, tasarı-ruh. Üçüncü boyut, madde!
Geometri bilinmeden, boyutlar anlaşılmaz! Matematik olmadan, "Bilim" olmaz! Sosyal bilimler için de "Matematik" gerekli. Deneyim ise en önemlisi! Baştan belirlenmiş sonuçları, doğru çıkarmaya adanmış deneyim ile sonucu baştan belirlemeden ulaşılacak yeniliklere dair deneyim arasındaki fark, bilimsel ve teknik ilerleme farkını gösteriyor!
Son tahlilde; "Bilmemek, ayıp değil, öğrenmemek de ayıp değil; tüm yaşamı, deneyim kazanmadan pas geçip, başkalarının deneyimlerini yarım yamalak kendisi bile kabullenmekte zorluk çekerken "Doğru" olarak sunmak! İşte tüm ayrıntı burada. Bilenle bilmeyen arsındaki fark, bilmeyenin biliyormuş gibi yapmasıyla felakete dönüşebilir! Bilgi, tüm alan ve hacime tesir eder! Bilmek de izafidir- kişiye göreceli! Zaten herkesin, her şeyi bilmesi gerekmiyor. Bilgi zaten bedelli veya bedelsiz paylaşılıyor! Bilgiden pay almak mümkün iken, başkalarının eğreti deneyimlerini doğrulamaya çalışmak, bireysel deneyimi kısıtlıyor! Kendine faydası olmayanların, başkalarına faydalı olması zaten mümkün değil. Hem bilmeden de ahkam kesilmiyor! Önce kişi kendi aklını işletecek! Kişisel deneyimlerinden, -önce kendisi- herkes faydalanabilir!
Saygılarımla,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.