- 9704 Okunma
- 2 Yorum
- 3 Beğeni
NAT-I ALİ ;HZ.MEVLANA'NIN DİLİNDEN iMAM ALİ(AS)
NAT-I ALİ ;HZ.MEVLANA’NIN DİLİNDEN iMAM ALİ(AS)
O açıklayıcı imam, o tanri velisi safa ehlinin vücut güneşidir.
Yerde, gökte, makânda, zaman da Hakla duran o imamın zati,
iç ve dış temizliğiyle Vasıflamak vaciptir.
Çünkü küfürden,ikiyüzlülükten kurtulmuştur, temizdir...
Onun konağı birlik âlemidir.
Dünyevi ve beşeri sıfatlardan dışarıdır. o,
insanın hakikati ve canı gibiydi. Her şey fanidir, fakat
can yaşar, ölmez. Onun hareketi kendinden diri olan ezeli
varlıktandır. Beka çevresinde döner dolaşır, yaratıkları yarata
nın zati gibi o bakidir. Hakkın yüksek sıfatları Ali’nin vasfıdır.
Hakkın sıfatları zaten ayrı değildir. O, Tanrının yapışmış ol
muştur. Hani duyduğun lâhûtun o gizli hazinesi yokmu; işte
odur.
Çünkü o, haktan hakla görünmüştür. O hazinenin nakdi,
tükenmez ilimdi. İşte o ilimden maksût, yüce Ali’dir. Hakkın
hikmetini ondan başka kimse bilemez. Zira o hakimdir, her-
şeyin bilginidir.
İbtidasız evvel o idi, sonsuz ahirde odur. Peygamberlere
yardım eden o idi, velilerin gören gözü de hakikatten odur.
Yüzünün nurlu pırıltısı, kendi ziyasından bir güneş yarattı. O,
hak iledir; hak ondan görünür. Hakka ki, o hak ile ebedidir.
Âdem’in toprağı onun nurundan idi. O sebeple meleklerin tacı
oldu; Allah’ın isimlerini ondan belirledi.
O temiz ve yüce
imamın ilmi sayesinde, Âdem herşeyi anladı. O nur tek olan
yaradanın nuru olduğu içindir ki, melekût onun huzurunda secde
ettiler. Evet, muhakkak ki, Âdem, o imamın nuru ile bütün ilahi
isimleri bildi...
Şit, kendinde Ali’nin nurunu gördü ve yüksek alemi öğrendi.
Nuh, kendinde yüksek menzile ulaştırıncaya kadar, istediğini hep
ondan buldu. Gene ondandır ki kurtuluşa eren Nuh, dehir de
gayret tufanını buldu da beladan kurtulmuş oldu.
Halil Peygamber,
dostlukla onu andı da, ateş ona al lale oldu Nemrud’un ateşi, o
Allah’ın dostuna hep gül, nesrin, lale oldu. Gene o idi ki, keyfiyle
kendi koyununu İsmail’e kurban etti.
Yûsuf, kuyuda onu andı da
o saltanat mülkünü süsleyen tahtı buldu. Yakup onun önünde
bir çok inledi de Yûsuf’un kokusunu alıp gözleri açıldı.
İmran’ın
oğlu Mûsa, onun nurunu gördü de uzun geceler hayran kaldı.
Kırk gece kendinden geçti; kavuşma ve görüşme zevkine daldı.
Sonra dediki: Yarabbi! Bana bu lütuftan bir âlâmet ver
Hak ona iste sana Yed-i Beyza (Nurlu el) ’i verdim; dedi.
Gene Ali’nin vergisidir ki, Meryem’e arkadas oldu da Isa
vücuda geldi...
O seriatte ilim sehrinin kapisidir. Hakikatte ise iki cihanin
beyidir. Iki cihanin sultani Muhammet, hakka yakinlik gece-
sinde, Allah’a kavusmanin harem yerinde onun sirrini gördü.
Ali’nin nutkunu, Ali’den dinledi. Ali ile birlesilen o yerde
Ali’den baskasi bulunmaz.
Allah yolunda gidenler isteyicidirler; Ali istenilendir. Söyle-
yenler söylerler, susarlar. O susmaz söyler. Ebedi ilim,
onun gögsünde parlayip görüldü. Vahyolunanlarin sirlarini,
o hakikat olarak bildi ve bildirdi. Ümmetine haykirdi:
- Allah yolunda Ali, sizin kilavuzunnuzdur.
Allah’a içi dogru olanlar yüzlerini ona çevirmislerdir. Zira o
sahtir, dogru yolu gösterendir, efendidir...
O bütün peygamberlerin sırrında idi. Cenabı Mustafa:
- Benimle açıkça beraber bulundu dedi.
Dinde evvel, ahir o idi. Allah ile içli dışlı idi...
Iste bunlari söyledim ki, bu yüksek mananin nüktesini ög-
rensin de yüksek velayete ersin. Sence apaçık bilinsinki,
hakkiyle yüce olan odur.
Ey efendi! Benimle bosuna kavga etme bu böyledir. Hakikat
budur ki, hepimiz zerreyiz, günes odur. Biz hepimiz damla-
yiz, deniz odur.
Cihan var oldukça Ali var olur
Cihan var olurken de Ali vardi.
Cihanin temeli suret buluncaya kadar var olan Ali idi. Yer
resmedilinceye, zaman husule gelinceye kadar var olan Ali
’idi. Veli, vasiy olan? ah Ali, cömertliğin, keremin, bagisin
Sultani Ali idi.
Ali’den ötürü melekler Ademe secde ettiler. Adem bir kible gibi
idi, secde olunan Ali idi., Adem de, Sit de, Eyyub da, Idris de,
Yusuf da, Yunus da, Hud da, Musa da, Isa da, Ilyas da, Salih
peygamber de, Davud da Ali idi.
Nefsin tamamindan ötürü cihan sofrasi üzerinde elini bulastir-
mayan kahraman aslan Ali idi. Kur’an’in yer yer, ayetlerinde
Tanri’nin ismetini vasf ile övdügü Kur’an sirlarinin kasifi Ali idi.
Kapisinin topragi kadir ve kiymette Arsin semasindan daha
ileri geçen, o durmadan hakka secde eden arif Ali idi. Islamin
yolunda is düzelmedikçe, durup dinlenmeyen o serefli, vekar-
li Sah Ali idi. Hayber kalesinin kapisini bir hamlede koparip
açan o kalalar fatihi Ali idi.
Afaka her bakisimda gördümki, yakin yüzünden her varlikta var
olan Ali idi. Bu küfür olmaz, küfrolan bu söz degildir.
Cihan var oldukça Ali var olur,
cihan var olurken de Ali vardi.
Tebriz’in Sems-ül Hakki cihanin gizli ve açik sirlarindan her ne
gösterdinse hepside Ali idi.
MEVLANA CELALETTİNİ RUMİ/NAAT-I ALİ "Divan-ı Kebir"
Tarih;17 Şubat 2014
Fotoğraf;Anonim
Derleyen;Resul Civcik
YORUMLAR
Benim kişisel fikrim böyle hassa konuları daha akademik yazarlara araştırmacılara bırakmak lazım ...Hz. Aliyi çözmek için kainatın aynasından bakmak lazım
doğrusu hangimiz bunu yapabiliyoruz orası tartışılır ...
kısaca bu cümleler bana yabancı ilk okuduğum bir şeyler değil...emek vermişsiniz yüreğinize saglık sevgili kardeşim
Sevgili Dost, işin açığı yazının bir yerlerine gelince şüphe duyarak okudum.
Bize öğretilen tüm bu özelliklerin sevgili Peygamberimizle ilgili olduğuydu. Tamam Hz Ali de büyük bir şahsiyet ama. Amasını tam bilemiyorum.
Bu yazılanları gerçekten Mevlana mı yazdı acaba..?
Burada Peygamberimiz daha geri planda gibi. Daha doğrusu hiç yok sanki.
Günaha girmeyelim de işin doğrusunu elbet Allah bilir.
Sağlıklı günler diliyorum.
Saygımla.
Suat Zobu
O temiz ve yüce
imamın ilmi sayesinde, Âdem herşeyi anladı. O nur tek olan
yaradanın nuru olduğu içindir ki, melekût onun huzurunda secde
ettiler. Evet, muhakkak ki, Âdem, o imamın nuru ile bütün ilahi
isimleri bildi...
..........
Allah’a içi dogru olanlar yüzlerini ona çevirmislerdir. Zira o
sahtir, dogru yolu gösterendir, efendidir...
O bütün peygamberlerin sırrında idi. Cenabı Mustafa:
- Benimle açıkça beraber bulundu dedi.
Dinde evvel, ahir o idi. Allah ile içli dışlı idi...
Iste bunlari söyledim ki, bu yüksek mananin nüktesini ög-
rensin de yüksek velayete ersin. Sence apaçık bilinsinki,
hakkiyle yüce olan odur.
......."
Yani.
resulcivcik
Sen olmasaydın kainatı yaratmazdım Yiyen Yüce Hâkk
"Ali benim ben Aliyim diyen Hz Muhammed Mustafa(s.a.v.)"
Kaldı ki Amcasının oğludur ve Damadı ve
Allahın Aslanı Allahın kılıcı diye lanse edilir.
Peki Gücü kudreti tartışılmaz Ulu Allah NİCİN YARATTIĞI KULLAR'A aracı koydu
Ya da Muhammed Mustafaya gelene kadar aracılar koydu?
Hepsi sır sır sır!
Yaradılışı sır olan dünyamız da aklımız nasıl algılamış sa
Adem ile Havva Muhammed Mustafa dan önce yaradılan İlk insanlar.
Peki Haram meyveyi yiyince cehennem den çıkarılan,cennete alınan
Adem Aleyissalam Adem babamız ile Havva anamız nasıl affedilmişler di?
"Cennetin Kapısın da Peygamber Efendimizin İsmini görmüşler
Hâkk Teâla'ya onu zikredince affedilmişlerdi değilmi?
Peki öyleyse Hani Adem ile Havva ilk insan dı?
Şüphe insanı dinden imandan çıkartır bunu kainatın efendisi söylüyor.
Mevzular çok derin çoook ÇÖZ ÇÖZEBİLİRSEN SIRRI.
Şems ile Mevlâna ya yaşadıkları dönemde olmadık sözler iftiralar atıldı ve
Şems Konya da katledildi.Bugün Hz Mevlâna'nın sayesinde
Binler değil Milyonlarca İnsan İslamiyeti seçip Müslüman oluyor.
İslâm dini Akıl dinidir Mantık dinidir.
Kainat Efendisinin İnançsızlar için sayısız delilleri vardır.
En küçük örneğinden bir misal söyleyeyim ki Kur'anı kerimde de geçer
SİNEK. Google den birkaç sinek makro çekimini bak incele o sanatı öldürmeye kıyamassın.
Ama o konuda da Kur'anda da ayet var Zarar veren haşareleri öldürebilirsin.
Yoksa Yaradılan bir cana biz nasıl kıyabiliriz ki.
Oysa ki saniye başı bize rızıklandırılan canlılara yıyıyoruz.
Suat bey dostum Din çok hassas ve deri,n bir Mevzu derinlere dalan kafayı yer.!
Kalbimiz nasıl hissetmiş sevmiş yada sevmemişse o doğrumuzdur.
diyorum ve Saygılar Sevgiler sunuyorum.
Yüce Yaradana Emanet olunuz