- 491 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GELİN
Yazan: M. Sabri HABERVEREN
Eskiden evlenmelerin çoğunluğu görücü usulü ile yapılırmış. Yaptırılan evliliklerde, ne kadının nede erkeğin fikri alınmazmış. Her iki tarafta, yani kızda, erkekte birbirini ancak gerdekte görürlermiş. Hayal kırıklıkları işte bu ilk geceden başlarmış. Birçok kişi görücü usulü yapılmış evlilikler de, aradığını bulamaz ve mutsuz olurmuş. Hayalinde güzel bir kızla veya yakışıklı bir delikanlı ile evlenmiş olma, gerdek gecesinde tarafların birbirini görmesi ile bir kabusa dönermiş. Bu yüzden her iki tarafta devamlı bir arayış içinde olurmuş. Dolayısı ile aldatmalar başlarmış.
İşte bu şekilde görücü usulü ile yapılan bir evlilikte, delikanlı genç kızın duvağını kaldırınca oldukça suratsız ve çirkin bir kızla karşılaşmış. İtiraz etmesi mümkün olmadığından kadere boyun eğmiş. Eve mümkün olduğunca uğramamaya başlamış. Ama töre ve çevre baskısı ile bu evliliği bitirmeye kalkışması imkansızmış. Bereket ki eskiden elektrik yokmuş. Gecenin karanlığı, gaz lambasının titrek ışığı, eşlerin birbirine tahammül etmesine yardımcı olurmuş. Bir gece yarısına doğru yeni evli delikanlı, mecburen evine dönünce bir de ne görsün. Eşi çiçek çıkarmış. Yani çiçek hastalığına yakalanmış. Böylece çirkin karısı daha bir gudubet hale gelmiş. Ertesi gün delikanlı durumu annesine anlatınca, annesi
“Gelin güzeldi, çiçek çıkarmış.” Demiş. Bu söz o zamandan sonra Anadolu’nun birçok yerinde, güzel olmayanın, daha da çirkinleşmesi anlamında bir atasözü haline gelmiş.
Şimdi bizim sitede çiçek çıkardı.