- 991 Okunma
- 3 Yorum
- 4 Beğeni
YAŞLANMAK - YAŞ ALMAK
Ömür dediğin gelip geçiyor tıpkı takvimden düşen yapraklar gibi hangimiz istemezdik ki genç kalmayı ya da bir eli tutup onunla yaşlanmayı kaderin alnına yazmadığını yaşamazmış insan.
Şimdi hayatımın yaprak dökümündeyim, yüreğim bir hazanın tam da ortasında. Hızla gelip geçen yaşlar sadece rakamlar mı yoksa tecrübeler mi?
Bilmeden yaşıyorum. Arkamda acılarla yoğrulmuş nasırlı eller, önümde ise bilinmez bir gelecek; tam bam telindeyim hayatın. Bir yüreğe dokunup, bir eli aşk ile tutmak yazılmamış alnıma. Platonik dikenleri ve yoluma çıkan çakıl taşlarını saymazsak, aşkı hiç yaşamadım bile diyebilirim.
Şeytanın ense köküme üflediği anlarda isyanlar yapışsa da dilime (hayırlı olsun, hayır olsun) dediğim dualarıma âmin olur pembe, mavi hayallerim. Bilirim ki yalnız değilim Rabbi’m benimle.
Yaşamanın ne denli mutluluk verdiği anlarda acılarla, umutsuzluklarla bağladığım saçlarımın özgürlük isteğine şahit olurum. Ah gençliğim, ah hayallerim! Nenemin lafları gelir aklıma, yanağımda öpücüğünün tuzu.
O bilge sözleri, nasırlı elleri her nasırında bin tecrübe taşıyan o eller. Umut adına, dua adına Rabbim’e açtığı avuçları. Ben Nenemin dualarıyla büyüdüm.
Daha çocukluk yıllarımda çok zayıf bir çocukmuşum, ailem öldü ölecek diye her gün bileğimi ölçermiş, Nenem ise; o nasırlı ellerini açar (Ölmesin kuzum) diye dua edermiş. Ben onun kınalı sarı kuzusuydum, hiç kıyamazdı bana, saçlarımı okşar, öğütler verir en çok da dua ederdi. İlk buluşmamın heyecanını bile nenemle atlatmıştım. (Pu Rabbi’m nazarlardan korusun, pis nefisten sakınsın) sözleri sanki kulağıma kazınmış öyle ihtiyacım var ki! Dualarına umut kokan nasırlı ellerine.
Şimdi ellerime bakıyorum da hiç nasır yok. Bir gün onlar da nasırlanacak, bir gün onlar da sevdiklerine duaya açılacak. Rabbi’m nenem kadar mükemmel ve el üstünde tutulan bir yaşlı olmayı nasip etsin inşallah bana.
Çok korkuyorum çocuğum yok, benim yaşlılığım ne olacak diye. O anlarda da annemin sözleri ruhumu ferahlatıyor (kızım; sen çocuğum yok diye üzülüyorsun, ya çocuğun olsa, hayırsız olsa, bakmasa, dövse, kovsa ya da dağın tepesinde olsa, gidemese gelemese. Sen her çocuğun annesine babasına bakan hayırlı evlat olacağını mı sanıyorsun?) Evet her evlat hayırlı olmuyor.
Biliyorum bir gün ben de sallanan sandalyesine oturup, sevdiklerine dualar eden huysuz ve tatlı bir ihtiyar olacağım. Tıpkı nenem gibi..!
YORUMLAR
tebrik ediyorum, gönülden geçenleri yazıya dökmüşsünüz. insanın hayatı boyunca iyi veya kötü karşılaştığı tüm olaylar karşısında ürettiği çözüm yollarının adıdır tecrübe. büyüklerimizin sözlerini yabana atmamak gerekir, ne güzeldir hayır dua almak, Allah beddua almaktan korusun.
KeLeBeK EtKiSii
çok teşekkür ederim hoş geldiniz sayfama
Bu yazının bana yüklediklerini sizinle paylaşmak istiyorum.
Öncelikle bu buram buram yuva kokan yazı için ve yazaya sinen samimiyet için teşekkür edeyim.
Biz içimizdekilerden akıl,dışımızdaki lerden de şekil alırız. Sonra bu iki alıntıyı kendi idrak ve hislerimiz nisbetince budar Ondan hayat dediğimiz şeyi üretiriz. Hayat Ömrü değerli kılacak eylemlerin tümüdür. Yaşamak ise iyisiyle kötüsüyle başımıza gelen her iş olay ve vakadan gelecek dediğimiz istikbale payandalar üretmektir. (Bu arada dil ağır gelirse izah isteyebilirsiniz). Ve evet bir de yaş almak dediğimiz şey var.Tecrübe edinmeden anlık düşünüp her anı kendi mutlu olacağı formatta tutma çabası ki genelde bu tipler kalaslaştıkça kılas bir kişiliğe kavuştuklarını düşünürler. O yüzden. Yaşayanlarda hüzün ile huzur el ele dir. Yaş alanlarda ise kısa mutlulukları takip eden koca koca kaoslar olur ve müsebbibi hep başkalarıdır. Yaşayanlar takdire Yaş alanlar tekdire meyyal olur. Ben yazıya sinen takdirden yine başka bir takdire yol olduğunu görüyorum. Allah muvaffak etsin.
Mesleğim gereği kapı kapı gezerim dolayısı ile dokunduğum hayat çoktur. Kızının evden attığı annelerde rastladım.Oğlunun teraziyle babasını dilendirdiğine de şahit oldum. Sizde olmayanın olmaması da nimettir. Ve 56 yıllık hayatım bana şunu öğretti. Şikayeti olanın şükre zamanı kalmıyor. Ve yarının kime ne getireceği meçhul. Çocuk olmaya ve çocuk kalmaya bakın. Bu yazıyı yazan elin sevgiyle herkesi evlat diyede torun diyede sevebileceğinden eminim. Bizim olan bize yeter. Olsun istediklerimizi de olanlardan severiz. Allah sevgiyi almasın elimizden sevgi taşın bağrında çınar yeşertir de sevgisizlik
humuslu toprakta çimen bitiremez. Vasat bir yazı yazdığınızı düşüyor olmalısınız. Oysa
yazı bütün bir hayatı heybesinde taşıyor.
Elinize sağlık yeniden
KeLeBeK EtKiSii
o kadar güzel tespitler ki yazdıklarınız
hepsine katılıyorum
yaşlanmak da yaş almak da güzel
yaşanmalı her an sevgiyle
Rabbim iyi insanlara çıkarsın yolumuzu ve solumuzu
ama bir yere katılmıyorum hocam vasat yazı yazdığımı hiç düşünmedim
çünkü kendi hayatımı yazdım benim yaşadıklarım film olur
bir gün cesaretimi toplarsam hayatımı kaleme alıcam
çünkü yaşadığım her an tecrübe haneme kazındı derin derin
iyisi ve kötüsüyle
hayatı heybesinde taşımak zordur insan olana
insan kalana
saygı ve sevgilerimle
yeğinadnan
"yazayım çıksın aradan" edasıyla duruyor. E bende kaleminizin tecrübesiz'i yim. Kısmet bu güneymiş.
Size yazmak bize okumak nasip olur dilerim.
Sevgi ve selam.
Kelebek, şiir yürekliler her şeyin en güzeline en iyisine layık
Nenenin duaları giydirsin sana telli duvaklı bir beyaz elbise
İnşallah hayırlıda bir evladın olsun
mutlu ol
KeLeBeK EtKiSii
Telli duvaklı yazılmayan birini hayatıma aşk diye çıkarmasın
Anlaşılmak ne güzel bir duygu
Tsk Ugur böceği