- 362 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İÇİM DIŞIM
Geçmişim gitti, ama bendeki geçmiş nedense hiç geçmiyor? Hafızamda o kadar çok çöp biriktirmişim ki! Hatırladıkça yüreğim acıyor. Unutmak isteyip unutamadıklarım, hatırlamak isteyip hatırlayamadığım o kadar çok şey var ki! Bazen içimdekilerle başbaşa verip , büyük kavgalar ediyoruz. Yetişemiyoruz!!! Kazanan yok gibi görünse de mağlup olan hep yine benim kalbim oluyor. Nasılsa umudum bol, vaktim çok benim. İçimde bin anı. Hepsi de hala gün gibi. Ok gibi , mızrak gibi, hançer gibi. Hep deşmeye hazırlar yüreğimi.
Kimilerine gülüyorum, Kimilerine acıyorum. Kimilerine tekme atıyorum , Kimilerine küfredip kovuyorum içimden , bazılarının da başını okşayıp, "Geçti, artık korkma, ben varım yanında" diye teselli ediyorum. Ne çok susmuşumun hayretini, mutluluğun hasretini seyrediyorum yaşlı gözlerimle. Derin yaralarımın izlerinin benliğimde kalmasına ben izin veriyorum. Bazı yaralarımı, eskiye ait yüzler hatırladığım zaman kazıyarak kaşıyıp, yeniden kanatıyorum. Geçer umuduyla doluyor tırnaklarımın diplerine kabuk bağlayan yaralar. Hadi şimdi defolun diyorum ... İntikamını alanlar def olup gitmişler zaten. Kimisi buhar olup buluta karışıyor gururluysa, yüzsüz anılarım ise beynime mıh gibi çakılmış, kovsamda gitmiyor. Sövsemde benimle...
Arkama bakarken, önümdeki mutluluk nerede göremiyorum? Merhametime takılıyor ayaklarım ve burnumun üstüne düşüveriyorum. Kalbimi yokluyorum yeniden, hırsımı ve hıncımı arıyorum deliler gibi. Onlar da ihanet ediyorlar ve yoklar güvendiğim dağlar gibi !!!
Yeni kanayan yaralarım, dur diyor, istediğin mutluluk haram sana!!! Kalmadı o senin mutluluk anlayışın elimizde...
Müzeyyen Eser.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.