- 344 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR DURUŞUN VAR DÜNYAYA DEĞER!
Çocukluğumdan beri âşık olduğum ve bir tülü bu aşkımı sona erdiremediğim bir aşkım oldu. Öyle bir sevgili ki onun için yemediğim kazık ve uğramadığım ihanet olmamasına rağmen beni kendisine öyle bir bağladı ki koparabilene aşk olsun. Ondan daha işveli daha samimi ve söyledikleri yüreğimin ortasına silinmez harflerle yazılan başka bir sevgili bulamadım, bulsaydım bunu dama atacaktım ancak nafile…Bunun hayatıma ilk girdiği yer ve zaman çocukluk yıllarım babam Rahmetli tanıştırmıştı beni öyle dokunaklı ve içten konuşarak yüreğimi çaldı ki, babam gideli 27 sene oldu ama o bir türlü beni bırakıp uzaklaşmadı, sanki onun emanet bıraktığı ve benimle beşik kertmesi dedikleri bir sevgili gibi bütünleşti.
Ömrümü yedi ama helal olsun onun bir duruşu bir ömre değer mi değer. Beni çok yordu, zaman zaman hasbihal ederken arada bir bana dokundurmadı değil, âmâ onun o dokundurması bile beni kendisine bağlamaya yetti. Hangi ortama gittiysem hep benimle geldi, sen şurada dur ben onlarla bir anlaşayım sonra seninle oturur bir çayhanede dertleşiriz dedimse dinlemedi, sanki üzerimde elbise gibi hep o durdu. Bazen kendimle baş başa kaldığımda buna haber vermeden gideyim iş bitince haber vereyim dedim ama olmadı sanki içime yuva kurmuş oradan bana seslenerek hey iyi düşün değer mi dediğinde ben de irkilerek, hakikaten değer mi dememle tüm işler sarpa sarar oldu. Çok iyi bir dostluk kurduk ama bu dostluk, dost olmanın ötesine geçti hayatımı ipotek aldı ondan olsa gerek kendisinden başka kimseye yar etmiyor, arabesk aşıklar gibi ya benim olursun ya kara toprağın, demeye başladı son dönemde!
Babam rahmetli bunun zil zurna âşık olacağını biliyordu sanıyorum, beni hayatta ilk bununla tanıştırdı, o gündür bu gündür acılı aşkları yaşıyoruz hep…Bu acılı aşkın cilvesine dayanamayan çocuklar da kendi başlarına yola düştüler, bu kadar sıkı aşk bizi yaşamdan koparır diyerek onlar da kapıyı suratımıza kapatarak herkesin âşık olduğu yollardan hayata âşık olmaya koyuldular. Herkes anlatır leyla ile Mecnunu, Hâce ile Siyabendi,Kerem ile Aslıyı ama kimse onların kurdukları bir evden bahsetmezler. Eğer aşk bu ise bize bunların aşkı değil, serseri ve her tarafta olan bazen bizi bizden alan herkesle birlikte çalıp, herkes gibi oynayan dünyada dikili birçok ağacı olan aşklar lazım bize…Adı varmış kendisi yokmuş ne yapalım bu dünyada o aşkların yeri yok, biz de onların aşkına kanarsak öyle zaman gelir ki bizim de yüzümüze kapılar kapanır, işte o kapıları biz bugün kapayalım ki, en azından nesliniz tükensin de insanlar istediği gibi yaşasın diyerek bizden uzaklaştılar.
Ne biçim bir aşk bu diyeceksiniz, aşk acı verir mi yahu diyenlerinizin olacağını biliyorum…Vallahi ve Billahi diyorum ki ben hep âşık olduklarımın acısını tattım diğerlerinin acısı vız geldi tırıs gitti. Ondandır sanıyorum bu aşkım beni ayakta tuttu dosdoğru ama kimse yaklaşmadı etrafında dolambaçlı yollar yok dedi. Ben çocukluğumdan beri duruşu olan aşkların hayranıyım. İlk aşkımı Babamdan öğrendim. Babam öyle bir aşıktı ki duruşa, dünya bir araya gelse inandığı doğrusundan onu asla vaz geçiremezdi, ancak izah edip ikna etmeniz gerekirdi. İkna olur ve ona inanırsa hemen ona da âşık olur onunla bütünleşirdi. Hakikate böyle âşık olmuş birinden aşkı öğrenmek öyle basit olur mu benim de yüreğime kazıdı. İlk âşık olduğum insan babamdı çünkü babam bir duruşa sahipti ne şiş ne kebap asla bilmedi ne suya ne sabuna asla mıntıkasına uğramadı. Çünkü ne su ne sabun diyenlerin necis olduğunu anlatırdı, onlardan her ortamda pislik kokusu geldiğini söylerdi. Onun kendisine has bir duruşu vardı ve bu duruşundan dolayı da adam gibi adam olarak kalmayı benim yüreğime kazıdı. Duruşu olan ve bir omurga taşıyanlara, sürüngenler gibi her deliğe girebilmek için ayaklar altında dolaşan ama bir deliğe girdiği zaman oradan dilini uzatıp etrafa zehrini akıtanları gördüğümde, daha çok âşık oluyorum. Ben bir duruşa aşığım, onun dışındaki aşkların hepsini tepeler geçerim benim aşkım kutsal ve onun yere inmesi imkansızdır.
Aşkım elden ele dolaşmaz, sahibine nüfuz eder onu ayağa kaldırır, kimse ona yaklaşmasa da o herkesin kaçtığı yaratana yaklaşır. “İstikamet üzere dosdoğru olmak ve öyle kalmak için ayağa kalkan ve o uğurda tüm acıları ıstırapları göze alıp yüreğiyle yanan beyniyle seven aşklardır benim yerim ve onları başıma taç yaparım…
Ben çocukluğumda babamın gösterdiği yerde âşık oldum duruşa ve o beni çok yorsa da insan aşkından vazgeçebilir mi, hakikaten onu seviyorsa…Ne güzel çocukluk aşkı değil mi, Allah herkese çocukluğundan gelen aşkları yaşamayı nasip etsin…
Bir gün olur kırılırsa kalbim bilin ki aşkımın ölüm defterinde ismimi kaydetmişim…Sizinle yaşayan ve sizinle ölen duruşu olan ve duruşuna âşık olunacak aşkları yaşayanlar olmamız dileğiyle herkesi bir daha aşklarını gözden geçirmeye çağırıyorum…
Erol KEKEÇ/14.05.2021/00.55
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.