- 408 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ANLAMLI BİR HİKÂYE
Ömer Seyfettin’in “Piç” adlı kitabından günümüz için anlamlı bir hikâye...
Ömer Seyfettin, asker bir yazardır. İstiklal savaşında birçok cephede savaşmıştır. Filistin cephesinde olan hatırasını okuyalım.
“Almanların yenilmesiyle savaş bitmiş mütareke imzalanmıştı Filistin’den çekiliyorduk. Bir kaç arkadaş subayla karşı tarafın subaylarıyla çekilme işlerini görüşmek için görüşmeye gittik. Karşı tarafta Fransız üniformalı bir subay bana sık sık bakıyor, gözünü benden ayırmıyordu. Ben bu bakışlara bir mana veremiyordum. Fransız subay yerinden kalkıp bana doğru geldi ve:
“Nasılsın Ömer Seyfettin? Dedi.
Ben:
“Beni nerden tanıyorsun. Ben bir yüzbaşıyım öyle tanınacak kadar üst düzey bir komutan değilim.” Dedim.
Fransız Subay:
“Ömer! Ben seninle İstanbul da askeri lisede beraber okudum, ben falancayım.” deyince ona hayretler içinde baktım ve onu hatırladım. O, derslerde hep dini, Kur’an’ı eleştiren, Osmanlıyı devamlı kötüleyen ve vatan bayrak sevgisi olmayan bir öğrenci idi. Onun yine de bir Fransız subayı olması normal değildi.
Fransız Subay:
“Fransız okullarında eğitimimi tamamladım ve gördüğün gibi bir Fransız subayı olarak karşındayım Ömer Seyfettin.” Dedi.
Şimdi ben;
-Milletini,
-Bayrağını ve
-Dinini eleştirenleri gördükçe acaba onlar da böyle mi diye düşünüyorum?
Ben:
“Peki, nasıl böyle oldun?” dedim.
Fransız Subay dedi ki:
“Ne zaman bir savaş olsa Türkler galip gelse içimde üzüntü oluyordu. Türkler kaybetse, zarar görse içimde bir sevinç oluyordu. Çoğu zaman kendimi ayıplıyor, neden böyleyim diyordum? Bir gün Anneme ısrarla bunun sebebini sordum.”
Fransız subayın annesi:
“Dayanamayacağım gerçeği anlatayım. İstanbul hastanesinde görevli bir Fransız doktor vardı. Hastaneye gidip gelirken onunla birlikte oldum ve sen o Fransız doktorun oğlusun. Babanın bundan haberi yok. Şimdi sen gerçeği öğrendin.” Dedi.
Fransız Subay:
“Zaten babam zannettiğim kişi çoktan ölmüştü. O hastaneye gittim, şu tarihte burada çalışmış şimdi Fransa’ya dönmüş olan şu isimli doktorun adresi var mı?” Dedim. Onun adresini verdiler.
Fransız Subay:
“Fransa’ya gittim ve babamı buldum. Olanları ve Annemin sözlerini söyledim. Her şeyi unutmadım.
Fransız Subayın Babası:
“Anneni gerçekten sevmiştim.” Dedi. Beni kabul edip nüfusuna yazdırdı.
“Fransız okullarında eğitimimi tamamladım ve gördüğün gibi bir Fransız subayı olarak karşındayım Ömer Seyfettin dedi.”
Şimdi ben milletimi, milli değerlerimi, milli kültürümü, Türklüğümü eleştirenleri gördükçe acaba bunlar da böyle “Piç” mi diye düşünmekten kendimi alamıyorum? (Alıntıdır)
12.05.2021
Yozgat
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.