ÜÇ YORUM
- Yahu Meryem biraz insaflı ol, biri anam diğeri babam. Onlar öyle mahzun baktıkça içim parçalanıyor. Tek istedikleri son günlerini kendi evlerinde anılarıyla yaşamak. Ne yapmamı istiyorsun söylermisin. Adına huzur evi denen o bakım evlerine nasıl bırakırım onları. Sesini biraz kıs, babam konuştuklarımızı galiba duydu, bak olduğu yere yığıldı kaldı. - Abdi, benim de içim parçalanıyor inan, ama ne yapabilirim !. Kış yaklaştı durumumuz malum iyi değil, birer ay arayla diğer kardeşlerine kışı sizde geçirsinler, kış çıkınca alırız dedik de, türlü bahaneler uydurarak hiç biri yanaşmadılar işte. Gidişlerinden sanki çok mutluymuşum gibi düşünüyor suçluyorsun beni Abdi. Benim de vicdanım var üzülmüyormuyum sanıyorsun. Yüzlerine bakınca içim sızlıyor, için için ağladıklarını görmediğimi mi sanıyorsun. - Ne olur Annee..! Dedemle ninem gitmesinler, kardeşim Nez ile aramızda anlaştık. Geceleri kalkıp sütlerini içirir, ihtiyaçlarını gidermeleri için yardım eder, hadda banyo yapmalarına bile yardımcı oluruz. Okuldan gelince yürüyüşe de çıkarız. Ğözleri senin gözünde yalvarıyorlar sanki, ne olur gitmelerine müsade etme anne. - Bükmeyin boynunuzu çocuklarım, ne onların gitmesine ne de sizin üzülmenize dayanamam.- Abdi babamı düştüğü yerden kaldır. Haydi çocuklar toparlanın, otobüs gelmen evimize gidiyoruz. Çocuklar hadi babaannenizin koluna girin, Abdi sende babamın. Onların aradığı huzur, huzur evinde değil kendi evimiz de. 011019 mcicek