- 551 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YELPO DEDE 2
Zamanın birinde Anadolu’nun bir yöresinde iyi kalpli bir çoban yaşarmış.Bu çoban o kadar iyilik yapmışki bu iyilikleri Tanrı katında karşılık bulmuş, yine bir gün bir yaylakta koyunlarını otlatırken yerde bir şapka, bere görmüş ve iyice yaklaştığında bu berenin yerde yatan garip bir yaratığın başında olduğunu anlar,yerde yatan o garip yaratığa eğilerek merhaba iyi görünmüyorsun yardım edebilir iyim demiş. Meğer yerde yatan bu garip varlık bir cinmiş ve insanlara görünmezmiş. Bu varlık yüzünü çevirip çobana bakarak:"ey adem oğlu sen birçok iyilikler yapmışsın bu yüzden tanrı seni ödüllendirdi ve beni hatalarımdan dolayı cezalandırdı artık ben ölüyorum, Tanrı sana özel bir güç verdi al başımdaki bu bereyi bu bere sana güç ve görünmezlik verecektir, onu başına taktığında her yere hızlı bir şekilde uçarak gideceksin ve bere seni görünmez yapacak, bununla insanlara daha çok yardım edebileceksin
yeter ki doğru yoldan ayrılma "dedi ve gözlerini birdaha açılmama üzere kapattı. Çoban bu cini özenle defnettikten sonra bereyi eline aldı sağına soluna baktı bu da olağanüstü bir görüntü yoktu bunun ne özelliği olabilirki diye düşündü. Bereyi heybesine koyarak koyunlarını yanına döndü. Aradan birkaç ay geçmişti. Çoban bu bereyi koyduğu heybesini özenle saklıyor, hiç yanından ayırmıyordu.Çoban yine dağda hayvanlarını otlattığı yağmurlu bir günde koyunlarına bir sığınak bulmak üzere etrafa bakınmıştı. az ileride mağara girişine benzeyen bir yer gördü sürüsünü oraya doğru yönlendirdi, yağmurun şiddeti daha da artmıştı.orada yağmurun dinmesini bekliyordu. Bir ara uzaktan çığlığa benzeyen bir ses gelmişti o yöne doğru kulak kabarttı, bu defa daha zayıf bir inilti halindeki sesi tekrar duydu, o bu sesin yardıma muhtaç birinden geldiğini anladı ve sesin geldiği yöne gitmeye karar verdi, heybesindeki bereyi çıkardı başına koymak için, en azından yağmurdan korur dedi. Fakat bereyi takar takmaz rüzgar sesine benzer bir uğultu duydu ve kendisinin havada uçtuğunu gördü, önce çok şaşırsada biraz sonra duruma alışmıştı.Oraya vardığında uçuruma yuvarlanan bir adamın bir dal parçasına zoraki tutunduğunu biraz sonra oradan aşağıya yuvarlanmasının da an meselesi olduğunu gördü,ona yardım ederek uçurumdan aşağıya düşmesini önledi.Bu onun olağanüstü güçlerle yardım ettiği ilk kişi idi.Yaşlı adam”Allah senden razı olsun hayatımı kurtardın”dedi.önemli değil amca insanlık görevimi yaptım”dedi ve sürüsünün bu yağmurda kaybolabileceğini söyleyerek “Gitmem gerek”dedi ve hızla uzaklaştı.Yaşlı amca köyüne döndüğünde bu olayı biraz da abartarak anlattığından bütün köy bu çobanı merak etmeğe başlamıştı
Bazıları onun bir çoban olamayacağını Allahın üstün vasıflı kullarından olduğunu söylemeye başlamıştı.Hiç umulmadık bir anda ve yerde ortaya çıkarak yaşlı adamı kurtaran bu varlığın hızır olduğunu düşünenler bile vardı.Yaşlı köylü çoban kılığındaki kişiyi “Yelpo ” diye anlattı, yani çobanı ermiş olarak anlattı.
Yelpo Babanın yaptığı iyilikler ve insanlara yardımları her geçen gün onun ününün yayılmasını sağlıyordu.Zaman içinde onun yardımcı olduğu insan sayısı artmıştı.Fakat bir gün koyun otlatırken biraz kestireyim diye heybesini başının ucuna koyarak uykuya daldığında heybenin içinde bereden başka biraz da çobanın azığı olduğundan aç bir köpek heybeyi kokladığında ekmek kokusunu almıştı.heybeyi çekerek hızla oradan ayrılmış heybeyi parçalamış içindekileri yemiş ve bereyi de parçalamıştı.çoban kalktığında heybesinin orada olmadığını anlamış ve hızla etrafta heybeyi aramaya başlamıştı yüz metre ileride heybenin parçalanmış bir vaziyette bulmuştu.içindekilerin de kullanılamaz hale geldiğini gördü, çok üzüldü ama yapacak birşey yoktu.Heybeyi ve içindekileri yırtılmış bere ile birlikte bir kayanın dibine gömdü.Bu kayanın yanına zaman zaman gelir ve dua okurdu.O iyiliklerine yine devam etti,evlendi çoluk çocuğa karıştı ona etraftakiler" Yelpo Dede" demeye başlamıştı.Çocuklarına vasiyet ederek "öldüğümde beni bu kaya
nın dibine gömün" dedi.Yelpo dede gün gelip vakti dolup öldüğünde, çocukları onu vasiyeti gereği dağdaki kayanın dibine gömdüler.Ara sıra da gidip mezarı başında dua ettiler böylece onun mezarı zaman içinde “Türbe,Ermiş Mezarı”haline geldi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.