- 421 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Manevi terbiye kalple başlar4
Biri de ilmi ögrenip, öğreten ve Kur’an okuyan bir adamdır.Bu kişi de huzura getirilecek.Allah cc kendisine, nimetlerini tarif edecek,o da onları tanıyacaktır.
Mevla Tealâ ; "Bunlar hakkında ne yaptın..?" diye soracak o adam da;
"İlim öğrendim ve öğrettim.Senin rızan için Kuran okudum." diyecek.
Allahu Tealâ "Yalan söyledin çünkü sen ilmi, alim denilsin diye ögrendin.Kuran’ı da o kâri (okuyucu) denilsin diye okudunGerçekten denildi de." buyuracak. Sonra onun hakkında hüküm verecek , yüz üstü sürüklenecek ve sonunda cehenneme atılacaktır.
Bir de Allah’ ın yakasını genişlettiği ve kendisine malın her çeşidinden verdiği bir kişi huzura getirilecek. Mevla Tealâ ona nimeymtlerini tarif edecek ve o da onları tastik edecek Mevla Tealâ o kişiye de ;" Bunlar hakkında ne yaptın..?" diye soracak.
O adam;" Uğrunda mal sarfedilmesini dilediğin hiç bir yol bırakmadım, mutlaka senin için sarfettim." diyecek.
Allah-u Tealâ Hz. ;" Yalan söyledin çünkü sen ’ o cömerttir’ desinler diye yaptın. Gerçekten denildi de." buyuracak.Sonra emir verecek ve o kişi yüzüstü sürüklenerek cehenneme atılacak.
İşte hem ameller hem de niyetler sorgulanacak. Aslında ibadet olmayan bazı işler iyi niyetle yapıldığı taktirde ibadete dönüşebilir.
Mesela yemek yiyen kimse bu gıdalardan elde edeceği kuvvetle ibadet edeceğini düşünürse yemek yerken bile sevap kazanmış olur.
Normal ticaretini yapan kimse işini en iyi şekilde yaparak insanlara hizmet etmeyi (kazandığı parayla İslam’a , fakir insanlara yardımcı olmayı düşünür , ibadetlerini de dünya işleri için aksatmazsa hem dünya hayatını yaşamış hem de ahiretini kazanmış olur.
Diyelim ki bir kimse, gönülden şehit olmayı , şehit olarak ölmeyi istese bu kişi normal yatağında dahi ölse şehitler zümresine dahil olur.(Biiznillahi Tealâ)
Diğer yandan dil bir şeye niyet ederken, kalp bu düşünceye katılmazsa niyet makbul olmaz. Şunu da bilelim ki , Allah-u Tealâ ’ nın da kuluna yardımı da kulun niyeti kadardır. Kimin niyeti tam olursa, halis olursa Allah-u Tealâ ’nın o kuluna yardımı da tam olur.Niyeti ne kadar azalırsa Allah’ ın yardımı da o kadar azalır.
Hikaye olundu ki bir geyik Adem A.s’ın adını ve yeryüzüne indiğini duyunca onu ziyarete gider.
Hz. Adem A.s , geyiğin ziyaretinden son derece memnun olur ve sağ elini geyiğin sırtına koyarak iltifat eder.Bundan dolayı geyiğin kuyruk tarafında güzel bir koku meydana gelir.
Geyik arkadaşlarının yanına gidince diğer geyikler bu kokuyu nereden bulduğunu sorarlar.O da anlatır.Bunun üzerine diğer geyikler de Hz. Adem A.s’ın yanına giderler fakat onların vücudunda herhangi bir koku hasıl olmaz.
Neden...çünkü ilk giden geyiğin niyeti sağlamdı, niyetinde ihlas vardı. Fakat diğer geyikler ise koku için gitmişlerdi.
İşte niyet bu kadar önemli.Hepimiz yapmış olduğumuz amellerimizden niyetlerimize göre sevap kazanıyoruz. Niyeti halis olan daha çok pay almış olur.
Kimimiz birer baklavayla sohbet ve ilim meclislerinden ayrılırken, kimimiz tepsi tepsi baklavalarla ayrılır...
Selam ve dua ile...