- 536 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
ANNELER GÜNÜ
Anneler günüyle ilgili önceden bir şiir yazmıştım ama bir yazı yazmak istiyordum tembellikten dolayı hep ihmal etmiştim, kısmet bu güneymiş. Hz. Adem ata ve eşi Havva anadan bu yana insanın çoğalmasına sebep olan, erkeğin yaptığı her işi yapan, evlatlar veren anneler her zaman sonsuz saygıya, hürmete layıktır. Tarihe bakıldığında Yahudilik ve Hıristiyanlıkta kadının erkeğin gölgesinde, 2. planda kaldığı ve kadının haklarının suiistimal edildiği görülmektedir. İslam dininin aksine Yahudilikte ve Hıristiyanlıkta kadın; pis, kirli kabul edilmiş hatta domuz ve köpek olarak farz edilmiştir. ibadethaneye girmesi bile yasaklanmıştır. Hristiyanlıkta Hz. Adem’in yasak meyve yemesine ve cennetten kovulmasına asli günahın (ilk günah) tek müsebbibi olduğu nedeniyle asırlarca (Havva ana) kadınlar takibe maruz kalmış ve layık oldukları konuma getirilememiştir. Fakat Hıristiyan dünyasında da Hz. Meryem gibi değer verdikleri kadınlar olmuştur. Kur’an da Ål-i İmran Suresi’nin 42, 43 ve 47. âyetleri ile Meryem Suresi’nin 16,17,18,19,20, 21, 22 ve 23., 27,28. âyetlerinde Hz. Meryem’in iffeti, hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak katiyette, iftiranın yanlışlığı Allah tarafından ortaya konmuştur. Beşikte daha bebekken mucize olarak konuşan bakire olan, erkek eli bile değmemiş annesinin pak olduğunu söyleyen ve bir de peygamberliğini müjdeleyen Hz. İsa’ya o günkü Yahudi toplumu iyice kızmıştır. Ömrünü ibadete, mabede adayan Hz. Meryem’e Allah Teala kış mevsiminde Nasıra’da yetişmeyen meyveler ihsan etmiştir. Yahudiler Hz. Meryem’in gizlice zina edip çocuk peydahladığı iddiasında bulunmuşlardır. Aslında Hristiyanlık Yahudilik içinde doğmuştur. Yahudilerin tüm kötülüklerinden Allah onu ve annesini korumuştur. Allah Hz. Ademi topraktan anne ve babasız olarak, Hz. İsa’yı ise babasız olarak yaratmıştır. (Tahrim Suresi12.ayet, Nisa Suresi,155,157. ayetler), Hz. İsa Allah’ın kendisine vahiy verdiği peygamberlerden biridir.
" Grekçe’de Theotokos, "Tanrı doğuran demektir. Latince Deipara veya Dei Genitrix ve "Tanrı annesi" kavramlarıyla ifade etmektedir. İnciller’de Hz. Meryem’in Rûhulkudüs’ten hamile kalıp Allah’ın oğlunu, bedenleşen kelime İsa’yı dünyaya getirdiği belirtilmiş (Matta, l/l8,20;Luka, l/32; Yuhanna, 1/I-2, 14) Tertuîlien ve Saint Ambroise gibi ilk kilise babaları da Meryem’in tanrı annesi olduğu inancını benimsemiştir. Ancak bu inanç IV. yüzyılda Nestorius tarafından reddedilmiş, bunun üzerine toplanan Efes Konsili (431) Meryem’in Theotokos olduğunu tasdik ve ilân etmiştir.(DB, IV/1, s. 793; Catholicisme, VIII. 570; XIV. 1128) Hz İsa ve annesi Hz.Meryeme’Tanrılık vasfı vermek, teslise inanmak büyük bir sapkınlıktır tek olan Ulu Allah’a ortak koşmak anlamına gelir. Kur’an’da her ikisinin de yemek yedikleri beyan edilir. “Hakikaten Allah, Meryemoğlu (İsa) Mesih’tir.” diyenler, andolsun ki (şirke girip) kâfir olmuşlardır. Halbuki Mesih (İsa): “Ey İsrâiloğulları! Benim de Rabbim ve sizin de Rabbiniz olan Allah’a ibadet edin. Çünkü kim Allah’a ortak koşarsa, (Allah’a rağmen başka şeyi öne çıkarır ve ona bağlılık gösterirse) hiç şüphesiz Allah ona cennetini haram eder; onun varacağı yer de ateştir. Zalimlerin hiçbir yardımcısı yoktur.” demişti.(Nisa suresi,171. ayet)
İslam’ın kadına verdiği değer hem Yahudilik, hem de Hıristiyanlığın kadına verdiği değer anlayışından farklıdır. Nitekim kadın hem baba, hem de eşinin evinde değersiz bir varlıkken, İslam onu yerlerden alarak göklere yüceltmiş, hatta cenneti annelerin ayakları altına sermiştir. İslam da günde beş vakit kılınan namazda kişi varlık sebebi olan ana ve babasına dua okur hatta kendi neslinden olan zürriyeti için de dünya ve ahiret saadeti, iyi dilek ve niyazda bulunur, onları sevdiğini unutmadığını teyit eder, Kur’an da ana babaya iyi davranılması gerektiği onlara öf bile denilmemesi, kötü davranılmaması emredilmektedir.(Kuranı Kerim, İsra suresi,23, 24. ayetler) Hz.Muhammed kölelerin, çocuk ve kadınların haklarının titizlikle korunmasını beyan etmiştir.
Erkeği de kızı da doğuran kadındır, onları besleyip büyüten, terbiye eden, hayata hazırlayan annelerimizdir. Tabi babaları da unutmamak lazım ama çocukla en çok vakit geçiren annelerdir, bir baba küçük çocuğu kaç saat ağlatmadan avutabilir ya da uyutabilir? Anne ve baba birbirini eksiğini tamamlayan bir elmanın yarısı gibidir, sevgi, saygı yuvanın vazgeçilmezi olmalıdır. Ebeveyn ne kadar muhtaç ta olsa, maddi geliri az da olsa 9 tane çocuğu da olsa onları besler büyütür ve adam eder. Ama 9 tane evlat anne babalarına bakamaz. hep diğer kardeşlerini bahane eder, onlar önce baksın der, huzurevlerine layık görürler atalarını, tabi ki anne babalarına bakanların alınlarından öpmek gerekir günümüzde.
Maalesef her asırda ve her ülkede kötü muamele gören, hakkı yenilen, şehvet aracı olarak görülen, tuzaklara düşürülüp gayri meşru hayata itilmeye çalışılan, dul kaldığı zaman kötü gözle bakılıp kolay lokmadan sayılan, kirletilen, kandırılan, alkol ve madde bağımlısı yapılmaya çalışılan, tecavüze uğrayan, dövülen, sövülen, öldürülen kadınlardır, ne yazık ki diğer bir kadının doğurduğu bir başka kadını öldürmektedir.
Türkiye’de Samsun civarında yaşayıp hüküm süren Amazon kadınlar Anadolu topraklarında geldi geçti. Korkusuz, güçlü, akıllı ve savaşçı olan bu Amazon kadınları, günümüzde erkek egemen dünyada başarısı ve zekasıyla öne çıkan kadınların en önemli sembollerinden birisi olmuştur. Aslında erkek te kadında her zaman birbirine muhtaçtır. İki karşı cinsin meşru dairede beraberlikleri hayatın doğal mutluluk iksiri gibidir. Erkek te kadın da bir elmanın yarısı gibidir, birbirlerini tamamları lazımdır.
Sevdiğini zannedip gözü dönen, sevdiği kadını, öz çocuklarını hunharca öldüren, hasta ruhlu insanların bir an önce tedavi edilmeleri gerekir. Allah’ın verdiği canı ancak Allah alabilir, bu hakkı kendinde görüp eşi kendisine daha çok bağlanıp başkasına yar olmasın diye elini kesen, hayatı kabus eden gözü dönmüş insanların hali ne vahimdir. Verilen şanslar eğer iyi kullanılmamışsa medenice ayrılıp iki tarafın da yeni bir hayat kurması en tabi hakkıdır. Anneler özellikle erkek evlatlarını eğitirken, onların evleneceği kadının da bir insan olduğunu, cennetin anaların ayakları altında olduğunu, sevginin karşılıklı güzel olduğunu, kadınların narin ve sevilmeye muhtaç olduklarını, merhametli ve vicdanlı olunması gerektiğini öğretmelidirler. Ailesi tarafından ihmal edilen, terbiye verilmeyen, sevgiden, şefkatten mahrum bırakılan masum evlatlarımız; sosyal medyanın, bazı sapkın fenomen youtuberların beslediği, şöhret ve şehvet peşinde koşan, tembel, bencil, kötü alışkanlığa bağımlı, merhametsiz bir varlığa dönüşebilir. Yani kainatın mayası sevgi, iyi niyet ve merhamettir bunlar eksilince sorunlar ardı ardına gelir.
Sadece anneler gününde değil her zaman gönlümüzde olan değer verdiğimiz yaşayan annelerimize hürmetler eder, vefat edenlere de rahmet dilerim. Son olarak Rahmetli annem için önceden yazdığım şiirimi tekrardan paylaşıyorum, saygıyla esenlikler diliyorum.
ANNEM
Sesini duymak cehennemden azat kadar güzel,
yüzünü görmek cennete girmek misali.
ve ellerine sığınıp dokunmak;
mutluluğun doruğuna ulaşmak sanki.
o ölgün bakışların yüreğime saplanan kargı,
yaralarım ne fitil tutar ne sargı.
bu nasıl hüküm, bu nasıl yanılgı?
dizlerine kapanmak istiyorum annem.
aylar oldu bir türlü çıkmıyor izin,
hiç gitmiyor aklımdan o nurlu yüzün.
başımda efkar var, gönlümde bir hüzün,
dizlerine kapanmak istiyorum annem.
dualarına hiç eksik etme benden,
hasrete mahkumum, ne gelir elden?
bilsen şimdi neler geçiyor içimden,
dizlerine kapanmak istiyorum annem
Orhan Şentürk
YORUMLAR
Yani kainatın mayası sevgi, iyi niyet ve merhamettir Ve değer verdiğimiz Bu iki cümleyi istisna tutarak Harikul ade bir yazı okuduğumu belirtiyor Kendi adıma size teşekkürü borç biliyorum. Özellikle kayda değer yazıların güzelliklerinden çok içinde yaşadığımız hayatın bize yüklediği olumsuzlukları cımbızlayarak detay vermeyi insan olmanın haysiyeti sebebiyle seviyorum. Allah razı olsun bu yazıyı kaleme alıp bize ikram ettiğiniz için.Ve evet kainatın mayası sevgi; Devamı için gerekli olan adalettir. Adalet ise zaman içinde kendi tecelli eden sünnetullahın bizzatihi kendisidir.Adaleti sağlamadan merhamet ve hüsnü zana gitmek ise zulümdür. Zira insan insanın yurdu olduğu kadar da kurdu dur ve iyi niyet ile merhametten türer.
İkinci husus ise değer vermektir. İnsan değer bilsin diye yaratılmış olup kevniyatın tümü Allahın takdir ettiği bir değere sahiptir.Yani yaratılmış olduğu halde değer verme hakkı olduğunu düşünen herkes kibir dediğimiz tanrısına kul olmuş olur ki İslamda adı gizli şirktir. Uzamasın diye daha fazla detaya girmiyor Hayırlı bayramlar diliyorum.
Ellerinize sağlık.
orha şentürk
Sesini duymak cehennemden azat kadar güzel,
yüzünü görmek cennete girmek misali.
ve ellerine sığınıp dokunmak;
mutluluğun doruğuna ulaşmak sanki.
Rabbim kendinde olan herşeyin bir nüvesini insanlığa sunmuştur.Anne şefkati Rabbimin merhametine örnek teşkil edecek bir nüvedir zannımca.
Yürek sesinizi kutluyorum.Elinize yüreğinize sağlık