- 604 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KALE KARDEŞLİĞİ
Kuraçay ile Karaçay Şedivan’ın önünde sevgisi sonsuzluğa kadar sürecek iki âşık gibi birleşerek, Kura Nehri adıyla Hazar’a kadar yolculuk ediyordu. Kuraçay gibi Karaçay da yörenin bitki örtüsü ve canlıların vazgeçilmezi adeta can damarıydı.
Bahadır’ın askerden dönüşünden bir yıl sonra 93 Harbi başladı. 1877-1878 Türk-Rus Harbi, Kars ve çevresinde, dünya çapında öneme sahip muharebeler oldu. Kinzi Bey’i Çilali, saldatlarla işbirliği yapan Ermeni çetelerinin beyliğin malına, toprağına, canına verecekleri zararı, dışarıdan yardım almadan baş edemeyeceğini anlayınca, çıkan savaşta vatanı savunmak için atlı ulaklarla Kurthan Bey’den yardım istedi. Bu istek din, namus, vatan anlamı taşıyordu. Bu üç şey, candan da, kandan da, makamdan da aziz gelirdi. Zaman makam mevki zamanı değildi. Bir an evvel vatan savunması için Kinzi Kalesi’ne yardıma gitme zorunluluğu ortaya çıkmıştı. Kurthan Bey savaşa gidemeyecek kadar hastaydı. Savaşçılarının başında oğlu Bahadır’ın gitmesini istiyordu. Bahadır’ın, savaşçılar üzerinde etkisi olsun diye beylik makamını geçici olarak Bahadır’a devretti. Bahadır’ın Kinzi Beyliğine yardıma gidecek olmasına Kuzeni Şamil karşı çıktı.
“Beyim, a beyim başımıza gelenler, pişmiş tavuğun başına gelmez. O kadar tehlikeler atlattık, şimdi Kinzi Beyliğine yardım etme zamanı mı? Her koyun kendi bacağından asılır. Kinzi Beyliğine savaş açanların bize bir zararı yok. Bana değmeyen yılan bin yaşasın. Bizi ne ilgilendirir Kinzi Kalesi’nin kurtarılması?”
Şamil’in bu sözlerini Bahadır duyunca, yüreği daraldı, nefes alamaz oldu hiddetlendi, adeta köpürdü, Şamil’e elindeki kunutla vurmak istedi. ‘La havle’ çekti, hiddetini, elindeki kunutu yere vurarak gidermeye çalıştı. Bahadır Bey’in yere çarptığı kunut, yerde yılan kıvrımı gibi izler bıraktı. Şamil’in vatan sevgisi konusundaki duyarsızlığı Bahadır Bey’i çileden çıkarmıştı. Bahadır Bey, vatan sevgisi hakkında konuşmaya başladı, içi o kadar dolmuştu ki hiddeti konuşmasına yansıyordu.
“Ey Şamil, benden sonra belki de Ani Bey’i sen olacaktın, demek ki her işte bir hayır var. Allah’u Teâla ne demiş ‘Sizin hayır zannettiğiniz işte şer; şer zannettiğiniz işte de hayır vardır. Bu emir bize ne kadar doğruları gösteriyor. Görüyorum ki sen beylik makamını taşıyacak tiniyette değilmişsin. Ya bu düşüncelerinden vazgeçer Devlet-i Aliye’yi bir bütün olarak görürsün, ya da beyliği unutursun. Sana niçin Kinzi Kale’sine yardıma gitmek istediğimi tarihi örneklerle açıklayayım, düşüncen belki o zaman değişir.”
“Beyim kusura bakma ama ben Kinzi Beyliği hakkında bir şey yapacak değilim, biliyorum ki bir şey yapacak olsam, sonunda savaşmaya gideceğiz.”
“Ben bildiklerimi anlatayım ister dinle, ister dinleme, ben isterim ki can kulağı ile dinleyesin.”
“Beyim, kusura bakma! Senin anlattıkların bizim başımız, gözümüz üzerine, anlattıklarını tabi ki dinleyeceğim.”
“Biliyorsun bu yurt Devlet-i Aliye’nin serhat yurdudur. Burası düşman tarafından ele geçirilirse, bütün savunma hattı tehlike altına girer, hem bu yöre çok kıymetli ve değeri çok yüksek. Bu yöre çok değişik zamanlarda çok değişik savaşlara sahne oldu. Kinzi yöresiyle, Ani yöremizin Türk yurdu olarak kalması için çok çaba sarf edildi. Bu bölgede iki kale var birisi Kinzi Kalesi, diğeri Ani Kalesi. Bu iki kaleyi yöneten atalarımız geçmişte bir anlaşma yaptı, zor durumda kaldıkları zaman birbirlerine yardım etmek için. Yapılan bu anlaşmaya Kale Kardeşliği dendi. İnsan kardeşini zor zamanda yalnız, sahipsiz bırakır mı? Kurda, kuşa yem eder mi? Malum bu iki bölge serhat Kars’ın sınırları içindedir. Biliyor musun, Kars’ın bilinen ilk sakinleri Huriler’dir, daha sonra Hititler’in hâkimiyetine girmiş olan Kars’a Huriler “Yüksek Ülke” veya “Yukarı eller” demişlerdi. M.S. 7. asırda İslâm orduları bu bölgeyi fethedince İslâmiyet, Kars ve civarında hızla yayıldı. Kars, Anadolu’nun Türkler tarafından fethedilen ilk parçası oldu. Bu fetih 1071 Malazgirt Zaferi’nden yedi sene önce olmuştu. Kars ve çevresi, 1534’te Kânûnî Sultan Süleyman Han’ın ilk yıllarında Safeviler’den Osmanlılara geçti. Kars, Osmanlıların askeri bir üssü ve serhat şehri oldu. O nedenle demem o ki Kinzi Kalesine yardıma gidilecek.”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.