- 1009 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
HANGİ AŞIYI VURULSAM ACABA DERKEN SONUNDA ÇİN SNOVAK AŞISINI VURULDUK...
HANGI AŞIYI OLSAM ACABA?..
Eylülde ve kasımda iki defa Covid-19 olmuştum.
Birincide sadece Favilikur adli ilacı kullandım.
Kan sulandırıcı olarak devamlı Koraspini zaten kullanıyordum.
Ikinci kez olduğumda ilaç kullandirmadilar üç ay eski ilaç tesirli oluyormuş dediler..
Covid-19 bende beynin sol arka tarafında bir eser bıraktı.
Geçen aylarda Nöroloji ve Beyin Cerrahiye muayene oldum.
Emar ve ultrason çekildim.
Beyinde üç kilcal damar tıkanmış kanlanmayan bölgeler var dediler.
Birde kulak burun boğaz kliniğine görünsen iyi olur dediler.
Hayatımda hiç bir kısıtlama olmadi ayakta geçirdim hastalığı..
Gorme kaybı uykusuzluk ve baş dönmesi birde eklemlerde ağrı oldu devamlı..
Ama aylardır başımı dondurdugumde eskiden olmayan bir farklı durum olduğunun farkındayım.
Ilk anda olacak olan felç inme olurmuş sonrası diğer sağlıklı kişiler gibi hayat devam edermiş..
Şu günlerde asi sıramız geldi.
Benim kızdığım nokta sen şu asiyi olmalısın diyen bir mercii yok.
Benim kalbimde 2008 den beri iki stent var.Aort damarim 4.2 olmuş 5 oldumu yırtılma riski var.
Gunde beş ilaç alıyorum devamlı.
Kasım ayında kalbim çok ağrıdı muayenede hemen kontrol anjiyosu ol deyip gün verdiler.
Yokus çıkamayınca kalpte bir sorun veya damarlarda tıkanma var demektir.
Dinlenince geçen sırttaki bel ağrıları kalp krizinin on belirtileridir.
Hastaneler yoğundu inanın giren sağlam çıkmıyor dediler bende anjiyoyu erteledim.
Yarın sabah aldığım randevu üzerine 1.Çın aşısı yaptıracağım.
Aşıdan once kağıt imzalatiyorlar . Sonuçta kimseyi dava bile edemiyorsun.
Neden Devletimiz bir Merkez kurup hastaları yönlendirmez.
Bir Kps bir Lgs kadar bu insanların kıymeti yok mudur?Uzmanlar aşılar ve kişiler üzerinden yorumlar yapıyorlar.
Bazı aşılar bazı kişilere iyi gelmiyor biliyorum.Yapacak bir şey yok.
ÇİN AŞISINI SONUNDA VURULDUK..
Elhamdülillah bugün sabah Sağlık Ocağımızda Çin aşısının ilk dozunu vurdurduk.
İlkokulda olsun Ortaokulda olsun okula aşıcılar geldi dedikleri zaman korkardık adeta onlardan kaçardık.
Ertesi günde okul tatil olurdu ve o gece acıdan uyuyamazdık.
Ne yalan söyliyeyim yine kocaman iğne ile yapacakları aşı acıtacak canımı yakacak sanıyordum.
Şimdi ince uçlu can yakmayan iğneler var.
Hemşire hanım aşımı yaparken hiç hissetmedim adeta.
Hiç bir yan etkisi olmadı.Önceden olanlara da sordum onlarda aynını söylediler.
Acaba aşı değil de su mu enjekte ettiler diye düşünmekten de kendimi alamadım hala.
Bakalım göreceğiz bilin ki hastalığa yakalanmaz isek aşı gerçekte aşıdır.
Yoksa bizi kandırmışlar demekten başka elimizden bir şey gelmez..
Sonra 10 dakika otur istirahat et dediler ama durmadım hemen yan tarafta doktoruma ilaç yazdırmak istedim.
Doktorum yoktu yerine bakan başka bir doktor şikayetimi dinledi.Gereken ilaçları verdi.
Geçen defa olduğu gibi ilaçlarımı ikişer kutu yazmak istedi.
Doktor bey birer kutu yeterli dedimse de ilaçların içinde çok az var bu nedenle iki kutu alın bir daha gelmeyin bu size ancak yeter demek istedi sanırım.
Halbuki bu Doktor yanlış yapmaktaydı.
Evlerimizin buzdolapları ilaçtan geçilmiyor.
Bir sene kadar son kullanma tarihi olan ilaçlar bir bakıyorsunuz hemence çöpe atılmaya aday oluyor.
Ben mümkün mertebe aldığım ilaçları zamanında kullanıp tüketirim.
Ama bizim Hatun gibi bazı midesinden rahatsız hanımlar aldıkları ilaçtan bir kaç adet kullandıktan sonra mideme dokundu diyerek kullanmamakta evde bekleyen ilaçlar kısa zaman sonra miadını doldurup çöpe atılmaya namzet hale gelmektedirler.
Biz iki haydi üç kişilik bir aileyiz.Ya küçük bebekleri olanlar dolapları ilaçla doldurup lazım olduğunda kullanırım diyenler..
Doğuda onlarca çocuğu olan aileler ilacı yerli yerinde kullanıyorlar mı yoksa durmadan gerekli gereksiz ilaç alıp çöpe mi atıyorlar?
Allah aşkına bu kadar zengin bir ülke miyiz acaba??
İlaçta ısraf başlıbaşına üzerinde durulması gereken bir konudur.
Özel Hastanelerde yapılmayan tahlil tedkikler ne olacak?
Devletten parayı kuruşu kuruşuna alıyorlar ama..
***
Neyse oradan çıktım hemence nasıl olsa bizim oruç bozuldu bugün bari bir de geçen sene 15 Marttan beri Ağız Diş Sağlığı Hastanesinde kırılan kanal tedavisi yapılmış dişimi çektirip yerine yeni dişler ekleteyim dedim.
Bütün bunlar evimizin yanıbaşındaki yeni açılan Sağlık Kompleksinde oluyor.
Burası bizim gibi yaşlılar için çok iyi oldu.Yürüme mesafesinde bir koşuda araçla ya da yaya varıp tedavi olup geliyorsunuz.
Randevum yoktu ama sıra verdiler.Birinci katta ismi gibi güzel ...adında genç bir doktor kardeşim buyurun dediler .
Hemence muayene edip filim istediler.
Tabii sistem devamlı Hastaneye para kazandırmaya yönelik kurulduğu için her zaman yeni tedkikte yarar var!!
Kanal tedavili başı tahrip olmuş dişinizi isterseniz çekerim dedi.
Olur dedim üç dört sefer gidip gelmiştim önceden yok salgın yok cerrahi müdahale deyip atlatmışlardı.
Kalp ilaçları kullandığımı belirtince yan taraftaki Semt Polikiliniğndeki Kardiyoloji uzmanından dişi çekilebiilir Konsultasyon (olur) istediler.
Hemence bir koşu vardım Allahtan doktor varmış okumadan diş çekimi mi, deyip imzaladılar elime verdiler.
Oradan tekrar Diş doktoruma arada elli metre var yok, iyi planlamışlar gidip tedavime başladım.
Uyuşturup 10 dakika bekledikten sonra kolayca dişimi çekip çıkardılar bu arada sorduğum tüm suallere de cevap verdiler.
Yara iyileştikten sonra geliniz boş dişleri ve yapıştırılması gereken ön iki dişi yerine koyalım inşaallah dediler.
Bu ağzımdaki protezi üç sene evvel yine aynı ama eski yerdeki Hastanede Başhekim yrd. yapmışlardı.
Ordan bir de Kulak Burun Boğaz uzmanına görüneyim dedim.Olmaz illa randevu alacaksın dediler bize pek benzemeyen garip çocuklar.
Salgın Devlet Hastanelerinde mi var sadece.
Topu topu üç dört hasta var koridorlarda.
Bir klinik randevu olmadan alırken birindekiler bize ceza yazılıyor diyorlar yersen tabiii..
Lambaların hepsi yanıyor herşey olağan işliyor ama bakacak hasta yok.
Gelene de bakmak istemiyen Sağlıkçılar var.
Şimdi Özel Hastaneler nasıl acaba?
Özel ... Hastanesi açık ve koridorları dolu..
Özel Diş Klinikleri dolu hastalık virüs oraya giremiyor!!
Allah razı olsun çok ilgilendiler ve ağızlarında besmele düşmüyordu.
Eskiden böyle doktorlarımız azdı veya yoktu.
Allah cc. ye şükürler olsun artık Hastanelerimizde kendi Müesseselerimizde okuyan kalan bildiğimiz talebe kardeşlerimiz var ve bizlere itina ile bakıyorlar.
Ankarada bazı Özel ve Devlet Hastanelerinde gidip prof.payeli doktorlarımıza bila ücret en güzel tedavileri randevu alarak yaptırabiliyoruz.
İki defa anjiyo stent işlemimi bu şeki,lde itina ile 2008 ve 2014 yaptırdım yine orada anjiyomu yaptırmayı düşünüyorum.
***
Eskiden Doktorlar ameliyatta para talep ederlerdi.Hele Eski Devlet ve Sigorta Hastanesi doktorları milleti yıldırmışlardı.Para vermediğin zaman yüzünüze bakılmazdı.
Pazar günleri görüş saatinde Hastabakıcı... cebine bir sigara koymadan yukarı çıkmak mümkün müydü?
Birde Ankarada tedavimiz için bir gün evvel akrabaların evin de olsa de geceleyip te ertesi sabah gece üçte dörtte sıra alıp muayene olmak vardı ya o hepsinden beter bir zulümdü!!
Sonra varırsın Kurumun eczanesine ilacın biri var biri yok diğer olamayanları gezer dolaşır bulursan parasıyla alabilirdin.
Bu günler iyi de bunun bir ceremesi olsa gerekir.Eskilerin dediği gibi tatlı tatlı yemenin acı acı çıkarması olsa gerek.
İşte benim dediğim tam da bu.
Farkında mısınız Devlette olsun Okullarda Hastanelerde hulasa tüm kurumlarda müthiş bir ısraf ekonomisi var.
On sekiz milyon öğrenci var .Öğrenci başına yılda iki kilo kitap veriliyor.Hesaplayın bakalım kaç bin ton kg. eder.
Yardımcı kaynak kitaplar sözlükler araç gereçler fakir fukaraya toplanıp verilemez mi?
Biz bu kadar zengin bir ülke miyiz??
Nereye gidiyor bu sonunda.Çöpe ya da geri dönüşüme.Kim kazanıyor fakir fukara diyeceksiniz.
Bizim zamanımızda tekrar tekrar kullanılırdı.
Gözlük,ilaç,medikal protezler,tekerlekli sandalyeler Devlete hemen fatura ediliyor ya kullanılıp ya da tam miadını doldurmadan geri dönüşüme gidiyor.
Devlet Hastanesinde bir zamanlar o parayı çok seven doktorlar hasta karşısına geldiği zaman ilk önce bandrolü alır gereken yerlere yapıştırırlardı.
Onların dini imanı para sözü buradan türemişti.
EKONOMİ SOS VERİYOR!!
Akşam Teke Tekte eski Hesap uzmanı İlhan Kesiciyi izlemiştim onun söylediklerini analiz ederek yazdım bunları.
2002 den 2021 e kadar neler olmuş Hazine nasıl borçlanmış 128 milyar dolar nereye gitmiş biraz bir şeyler öğrenmeye çalıştım.
Arşivler kayıtlar yalan söylemez elbette.İşte İlhan Kesicinin söyledikleri:
’’Bu iktidar döneminde 18 yılda toplam 2.3 trilyon dolar ihracatımız olmuş.
Yine bu iktidarın 18 yıllık döneminde 2002-2021 arası toplam ithalatımıza bakarsak o da 3.4 trilyon dolar..
Buna İktisat ilminde Dış Ticaret açığı denir.Toplam ihracatın yarısı kadar Hazinemiz açık vermiş.Dünyanın en kötü ekonomisi işte budur.
Bu kazanmadığımız parayı harcamak demektir.Bir zamanlar 2003 lerde ne diyorduk.Helal olsun bu iktidara.Ofisimden basıyorum evdeki derin dondurucumu, Çamaşır makinesini çalıştırıyorum.Bir milyon akıllı ev bir milyon otomobil yapıldı yollar köprüler diyorduk.
Burada bir Erzurum fıkrası anlattılar çok hoşuma gitti.
’’Erzurumlu esnaf amcalar biraz bol para kazanınca Hacca gitmeye niyetlenirlermiş.
Fakat hesabı kitabı da gözden geçirirlermiş.Tabbi Muhasebeci yok orada kendisi bakacak yine..
Hesapları kontrol etmiş Erzurumlu amca çok iyi Hatunuda götürmek lazım demiş kendi kendine..
Bir de kasaya bakayım demiş.Ksa tam takır.Para var ama onun bunun parası.Hepsi borçlara gidecek para.
Demiş:
Hesaba bakıyrem bana Hac lazım oldu.
Cüzdana bakıyrem zekata muhtacım.’’
Bizim Hazinenin durumu tam da bu .Allah encamımızı hayreylesin.
2008 yılına kadar Dolar euro kuru dümdüz bir doğru çiziyordu.Halbuki yıllık enflasyon Türkiyede %12-14 lerdeydi.En az kurunda her yıl yüzde 12 artması gerekliydi.
İşte Türkiyede problemlerin başladığı yıl bu yılllardır.Ardından Gezi ardından Fetö olayları Abd ile gerginlik derken kur hızlı bir şekilde yukarılara tırmandı.
Karadenizde fındık ihracatımız var.3 Milyar dolar kendi başına.Bir kuruşta karşılığında ithalat yapmıyoruz.Fındık ihracatı yüksek katma değerli ürün veya döviz getirisi çok olan bir ticarettir.
Avrupa’da otel fiyatları bizdekinin iki üç misli.Bizim Turizmden gelen dövizimiz 40 milyar dolar.Cari açık tam da bu işte.
2002 de bu iktidar geldiğinde 23 milyar dolar IMF ye borcumuz vardı.
23 milyar dolar bir kaç senede ödendi.O da dahil Devletin seksen yıllık toplam borcu 87 milyar dolardı.
Şimdi ise 187 milyar dolar Devletin dışarıya borcu var.Devlet borcuna 100 milyar dolar borç eklemiş.
Özel Sektörün borcu ne kadar?75 milyar dolar.76 milyar dolarda satılan Devlet arazi Kitlerinden Hazineye kaynak girişi olmuş.Şu anda Özel sektörün borcu nedir?275 milyar dolar olmuş.Tam 200 milyar dolar artmış.
Bir de Hane halkının vatandaşın bankalara kredi borçları var.O ne kadar?2002 de 4 milyar dolar.Şimdi ise 104 milyar dolar olmuş.O da tam 100 milyar dolar artmış.
Bütün bunlar bizi 2001 krizine götüren sebeplerdir.2001 de Fazilet Partisi kapatıldı.Erbakan dahil Faziletin tamamı yasaklı oldu.Fazilet Partisi 2001 de kapatılmasaydı bugün Akp olmazdı.
100 milyar dolar Devletin borcu,200 milyar dolar Özel Sektörün borcu,100 milyar dolarda hane halkının borcu toplam 2002 den bu yana borç 400 milyar dolar artmış..
Hazine Bakanı bu sebeple değiştiriliyor.Merkez Bankası başkanı bir ayda üç kez bu yüzden değiştiriliyor.
2001 den çok daha büyük bir kriz kapıda..!!
İlhan Kesicinin söylediklerine ister katılır ister katılmazsınız ama bir krizin kapıda olduğu gerçek..
Bugün tv.den izledim Covid-19 insanlarda kısırlık yapıyormuş.
Adamlar her şeyi önceden planlıyorlar.Covid-19 ve tüm salgınlar Dünya Nüfus Planlaması için yapılıyor.
Asinin tüm yan etkileri de elli seneden once bilinemez.Allaha teslim olmaktan başka..
Allah cc.nun dediği olur...Dua eder hayır dualarınızı beklerim.Evde kalın sağlıkla kalın.Hayırlı ramazanlar..
05.05.2021//KIRIKKALE
HİDAYET DOĞAN OSMANOĞLU
YORUMLAR
hakkımızda hayirlisinı versin amin
Bizlerde ailece krono olduk ama kimseye söyleyemedim .devamında 2 tane şehid verdik. Babam ve agbeyim iki hafta ara ile vefat ettiler.
Bizlerin yapacağı direncimizi yüksek tutmak gerisi hikaye .
Çok akıllı olmak gerek. Mesela ben şahsen ilk korona olduğumda hemen eczaneden 9 yıl evvel geçirdiğim astım bronşit ilaçlarını eczane den parayla aldim
Biraz da gayret ve mücadele ile atlattım.
10 yılda toplam 10 sefer soğuk su içmedim desem.
Yalan değil.
Güzel bir bilgilendirme idi teşekkürler hocam
Selam ve dua ile
mehmet ali unsal tarafından 10.5.2021 04:56:55 zamanında düzenlenmiştir.