Öyle sitemler vardır ki, bir medihtir ve öyle medihler vardır ki, bir kötülemedir. la rochefaucauld
dostomer
dostomer

ESKİ GÜNLER

Yorum

ESKİ GÜNLER

2

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

533

Okunma

ESKİ GÜNLER

ESKİ GÜNLER

ESKİ GÜNLER


Eskiden! Eskiyen her şey gibi, yitip giden zaman kavramı... Değişen şeyler, unutulup gidenler, solanlar, yeşerenler belki de...
Ne haber? Ne var ne yok? İle başlayan sohbetlerin ardından gelen satır başı cümleler. Eskiden ile başlayıp o anda bile biraz daha eskiyen…
Mahalle bakkallarımız vardı. Veresiye aldığımız çizgili 3 ortalı deftere işlenen isimlerimiz. Hesap makinesi ile toplanan alışverişlerimizin toplam telaşlarına eklenen. “Sen yaz Fevzi Efendi”
“Ocakta yemeğim var. Yemeğe yetişeceğim” deyişlerimizi.
Açık hava sinemalarımız bilet kuyruğunda kavgalarımız boş sandalye kapmacaları arasında
macuncularımız vardı. Eskiden renklerinde çocukluğumuzu bıraktığımız. Doğrularımız vardı yalanlarımızdan çok olan mesela… Ezan okuyan, Kur’an öğreten Faik Hoca. İskeçeli hafız gibi İmamlarımız vardı. Bu güzel din adamlarının yetiştirdiği, çok güzel sesli olan müezzinler yetişmişlerdi. Ezanı okudukları zaman en güzel makama taş çıkartan…
Sokak ortası sohbetlerimiz ya da uluorta çekiştirilmeden oradan buradan konuşulan, yalandan riyadan uzak… Zamanında dostlarımız vardı; üç kuruşa satılmayan, trilyon versen alınamayan!
Belki siyah beyazdı ekranlar ama içini ısıtırdı grinin tonu olan renkler. Sıcak salep diye sabahın çok erken saatlerinde gür sesinle bağıran Cemal Can Amca, Alaçatı meydanında içini ısıtan sıcak salebinin başına toplanırdı ahali…
Soba üzerine konan mandalinaların kokusu buram buram odaya yayılırdı. Kalabalık kurulan sofralar vardı. Eskiden büyükler başlamadan, başlanmayan yemekler ve yemek bitmeden kalkılmayan sofralar vardı…
Bir tek TRT Radyosu vardı. Arkası yarınlar; en güzel, en heyecanlı yerinde kalan. Alın terleri vardı, alnının ortasından süzülüp yere damlayan. Eskiciler vardı ceket verip mandal alınan. Zamanı vakti har vurup harman savurduğumuz günler. Saklambaçlarımız, körebelerimiz vardı. Yakar toplarımız, tel direksiyonlu dört tekerlekli arabalarımız vardı…
Misketlerimiz vardı rengârenk, irili ufaklı hep en güzeli bizimki olan. Filelerimiz vardı çarşıya pazara çıkılan, kese kâğıtlarımız. Ne alırsan al içine koyulup taşınan. Her mekâna girerken de çıkarken de selamlarımız vardı kullanılan. Çay ocaklarımız vardı karbonatlıda olsa üst üste içip midemizi ağrıtmayan çaylarımız vardı. Köşe başlarımız vardı. Sevgiliyle buluşma noktası olan. Kaçışlarımız vardı sonra aynı köşenin kenarından. Su sürahilerimiz vardı ağzı ince altı yayvan toz girmesin diye üzeri kapatılan. Telefonlarımız vardı 4 kere tam tur dönen.
Çayın demi farklıydı eskiden. Pilavın tavı, nohutla dansı ya da… Odun kömürü kovasında kirlenen ellerimiz vardı. Eskiden sırası sana geldiğinde odun sobasını sen doldurmayasın diye; “Benim dersim var. Ben dersime çalışacağım” diye kaytardığımız günler...
Ne güzeldi eskiden…
Kalın sağlıcakla…


Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Eski günler Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Eski günler yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ESKİ GÜNLER yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
neneh.
neneh., @neneh-
4.5.2021 23:54:12
10 puan verdi
Muhtesem!..Seksenler nostaljisi..Simdi de var yine o sayilanlarin cogu..Bir tek siyah beyaz televizyonlar yok.Her sey rengarenk..Her taraf yara bere kan ve barut kokular kirletti dunyayi..Veresiye defterleri yine tutulur oldu.Zira milletin kan alacak damari kalmadi..Dostlar ve dostluklarin kiymeti anlasilir oldu..Zira dost kelimedeki harf sayisini bile asmiyor artik.Saygiyla..
Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci, @ahmetzeytinci
4.5.2021 22:06:06
Çok güzellikler vardı eskilerde hepsini yitirdik yitiriyoruz yavaş yavaş... Kutlarım...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL