- 301 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BEHİCE BORAN.
BEHİCE BORAN.
Ailesi 1890’larda Bursa’ya göç eden Kazan Tatar’ıdır. Tahıl ticareti yapan Sadık Bey ve Mahire Hanım’ın kızı olarak 1 Mayıs 1910 yılında Bursa’da dünyaya gelmiştir. Üç kardeşin en küçüğüdür. Boran İlkokula Bursa’da başlamış ve ortaöğrenimini Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’nde yapmıştır. Babası aydın bir adamdır ve çocuklarının dil eğitimine önem vermiştir. Şimdiki adıyla Robert Kolejinin Orta ve Lise Bölümlerini birincilikle bitiren ilk kız isim olarak tarihe adını kazıtmıştır. Manisa Orta Mektebi İngilizce Muallimeliğine atanmıştır. Amerikan Michigan Üniversitesi’nden burs kazanarak sosyoloji doktorasını tamamlamıştır. 1939’da Türkiye’ye dönerek Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin Sosyoloji Bölümü’ne doçent olarak atanmıştır. 1946 yılında Nevzat Hatko ile evlenmiştir. 1948 ise siyasi görüşleri nedeniyle üniversiteden uzaklaştırılmıştır.
Eserleri
Savunma. Bunun dışında pek çok çevirileri bulunmaktadır.
Siyasi Kişiliği
Tüm yaşamını sosyalizm mücadelesine adamış olan Behice Boran, aydın kimliği ile örgütlü kimliğini birleştirmiştir ve öldüğü güne kadar mücadele etmiştir. Samimi bir yurtsever olan ve toplumların nasıl değiştiğini anlamak için sosyolojiyle ilgilenmiştir. Doktora çalışmasında sorduğu sorularla farklı şeyler aradığını ortaya koymuştur. ABD’de doğan her çocuğun devlet başkanı olabileceği algısını, sınıfsallık perspektifinde değerlendirme çabası, tezinin konusunda yer almıştır. Bununla birlikte siyasi mücadelesine ışık tutan fikir örgüsünün ve dünya görüşünün de temellerini atmıştır. ABD’den tezini bitirdikten sonra dönmesi üzerine, Doçent olarak işe başlamış ve bu sırada toplumcu kimliğinin ilk ürünlerini Yurt ve Dünya Dergisinde, Niyazi-Mediha Berkes, Pertev Naili Boratav, Muzaffer Şerif Başoğlu, Adnan-Nazife Cemgil’le beraber yazarak yazın hayatı içinde üretmeye başlamıştır. 1942 yılında Muzaffer Şerif Başoğlu ile beraber Adımlar dergisini çıkartmaya başlamıştır.
Çıkarttığı Adımlar, Yurt ve Dünya dergileriyle birlikte olgunlaşan Marksist düşüncesi, üniversitede çalıştığı zaman boyunca önemli bir yer tutmuştur. Bunun üzerine 1944 yılında Türkiye Komünist Partisi’ne girmiştir.
Yurt dışına çıkmaz zorunda olduğu dönemlerde de inandığı bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelesini sürdürmüştür. Yurt dışında sol birlik oluşturmuştur. Bu birlik bozulduktan sonra TİP ve TKP’nin birleştirilmesi tarafında çabaları sürmüştür. Ama bunu duyurduğu basın açıklamasının hemen ardından ölmüştür.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.