İyimserliği de aşan bir durum bu. O kadar ki, öncelikle ayakkabınız çalınmış yerine yenisini alıp giyinebilecek misiniz, buna imkanınız var mı, alıncaya kadar ne giyinecek neyle idare edeceksiniz? İkincisi ise kaybedilen daha doğrusu çalınan bir şey var ortada bunu nasıl hazmedeceksiniz, hırsızı affedebilecek misiniz?
………………………………..

Her yönlü zor bir durum bu. Bazen denilir ya adam evimin önündeki arabamı götürsün ama kapımın önündeki ayakkabıma dokunmasın. Çünkü o ayakkabı kimi zaman arabanızdan bile önemli olabiliyor. Bir çoğumuz ayakkabımızı çaldırmışız, hırsızın arkasından saydırmışızdır ama Sokrates’in sözündeki iyimserliği hiç aklımıza getirmemişizdir.
……………………………….

Keşke o kadar iyimser olabilsek, hayata o gözle bakabilsek, cidden rahat olabilsek. Bu bizi o kadar güçlü kılar ki, hayatın hemen her olumsuzluğunu kabullenmeyi, sineye çekmeyi, baş edemiyorsak bile sorun yapmamayı öğretir.
…………………………………

İyimser olmak çok başka bir duygudur. İyimserlik sizi hayata bağlar. Sürekli zinde tutar. Daha rahat bir yaşam sürmenizi sağlar. Elinizdeki imkanın şükrünü tattırır, kadrini kıymetini bildirir. Daha yukarıya, değil aşağıya baktırır.


Kemal GÜL
29.04.2021