İz bırakabilmek; düşlerde, gerçeklerde, gelecekte, geçmişi değiştirmek çabasıyla çırpınmaktır yaşamak. Örmektir, dantel gibi işlemektir sevgilinin güzelliklerini karmaşıklıktan bulanmış, bunalmış zihinlere. Çirkinlikleri arkada bırakarak kaçmadan üzerine gitmektir.
Gerçeğin peşinden mi, yoksa güzelliklerin peşinden mi ikilemini yaşamaktır. Hislerimizi test etmenin yorgunluğunu hissetmektir yaşamak. Ulaşmak istediklerimizin bizden kaçması, elimizden, hülyalarımızdan kayıp gitmesidir yaşamak. Bitmesin dediğimiz kitabın, günlerin, anların bitmesi gibidir yaşamak. Sevgilinin gözlerinden bakabilmeyi öğrenmektir yaşamak. Sevgilinin en nadide düşlerinde gezinmenin yollarını bulabilmektir. En mahrem gizlerini kurcalamaktır. Beyaz ten üzerinde keşfedilmemiş mis kokular eşliğinde dokunmadan yürümek anlamlandırmaktır bilinmeyenleri, görülmeyenleri. Daha yakın olmak; dokunmanın ötesinde yakın olmaktır. Sonlandırmayı yok edip sonsuzluğa ulaşmaktır yaşamak.
Sevgilinin sitemlerine, kahırlarına tebessüm edip, şekillerin, biçimlerin dışına taşıyabilmektir. “Cana; candan daha sevimlisin canan” diyebilmenin erdeminde boğulmaktır. Güzeller güzeli yanında olmak için değil sende beni bulmak içindir çırpınışlarım diyebilmektir yaşamak.
Birinci, ikinci, sonuncu baharlar değil ömrü baharlara çevirebilme sanatıdır yaşamak. “Ne istediğini bile bilmeden nice yaşamlar sonlanmaktadır” bunu bilmektir bunun kaygısını duymaktır yaşamak. Dün benimdir. Bırakacağını bıraktı ve gitti. Bıraktığıyla yetinmek zorundayım. Yarına ise benim diyebilir miyim? Ne getireceğini ne götüreceğini bilemediğim için sadece temennilerimde var diyebilirim. En yorucusu da “şimdi,” içini doldurmak isterim “nasıl” sorusuna cevap vermekte zorlanırım.”şimdi” lerin sorularıyla sıkıştığım zamanlarda, ya dün-lerin bıraktıkları tortulara ya da yarın-ların temennilerine sığınma yolunu seçerim. Önemli olan şimdiler de direnmek veya direnebilmektir. İnsan, adımlarını geriye doğru atmaya alışmaya görsün iflah olmaz sıkıntıların davetçisi olur çıkar. İçine biraz sabır koyarak direnmektir yarınların sunacağı sarhoş edici hülyalarda dolaşmanın, ulaşabilmenin sihirli anahtarı. Yarınların içini yaşanabilirlikle doldurmaktır yaşamak.
Yaşamın her bir anını, uzağını, yakınını sabırla aşkla süsleyerek her bir köşesine yerli yerinde sevda türküleri, öyküleri yerleştirebilmektir yaşamak. İnişlerde, çıkışlarda, bozgunlarda, hırçınlaşmış duyguların sarmalında kıvranırken, yaşam iksirleriyle yoğrulmuş sevdalardan tetikleyici, kışkırtıcı ilhamlar almaktır yaşamak.
Sevgiyi sevgiliyi anlatacak sözleri, kelimeleri bulamamanın yakıcılığını hissetmektir; yüreğin çaresiz çırpınışlarında. Evreni, sevgilide yok ederek ONUN gözlerini evrenin sırlarına açılan ilk kapı olarak görebilmektir. Can veren ılık nefesinde, dokunuşunda hayat bulabilmenin yollarını öğrenmektir.
Kaybetmeden kıymetini bilmek, nice sevgilerin yanmadan kül olduğunu öğrenmektir. Yaşamın kaynağının sevgide, sevginin kaynağının ise sevgilide olduğunu bilmektir. Sevgiliye kıymet atfetmekten ziyade kıymetin sevgilinin sadece bir parçacığı olduğunu bilmektir.
Nefes olabilmenin, can suyu olabilmenin hazzını tatmaktır umulmadık zamanlarda.
Fark etmek fark edilmektir yaşamın kısacık tanımı.