- 536 Okunma
- 1 Yorum
- 5 Beğeni
YAĞMALANMIŞ ÖYKÜ
Ey hayat! Gereksiz yüz çevirme, barış benimle artık.
Fotoğraflarda gülmeyi unutmuş liseli bir kızın hüzün yüzü müydü benim gençliğim? Hayat rengim soldu, gülüver artık... Oysa daha dün gibi ağzımdan gök ırmaklar taşırışım. Sevgiyi giyinip insanlara koşuşum.
Günlerimin ayarını ansızın kim bozdu?..
Bir ben yüzüme uygun maske bulamadım. Bir benim utanç madalyam olmadı törenlerde yakama takabileceğim. Bir beni kovdular kötülükler meclisinden... İşte bundan büyüdü karanlık dalgınlıklarda intihar süslü boşluklar. Bu yüzden sığındım zulmünü en umulmadık anlarda gösteren ketum gecelere. Ama hiç satmadılar hiç ele vermediler beni bazı kadınlar, bazı a-d-a-m-l-a-r gibi...
İşte zor gecelerden sağ çıktığım sabahlar başladım yaşlanmaya. Gençliğimin son günlerine bir yılgı bırakmamak için
çıldırasıya yeni avuntular yarattım, yeni umutlar. Bir aşkın eğrisinden bulaşan bir yabancılıktan kurtardım kendimi. Sonra parça parça böldüm kendimi sığarım diye her iyinin sırt çantasına.. Ve aynı kitapların hayal kırıklarını taşımadım kimseyle o gecelerden sonra.
Bitmedi hiç yanılgılar, yanılsamalar...
Kimsenin duymadığı bir yağmur gibi göç ettim hep. Her tanışma kötü bir kopyasıydı terk ettiklerimin. Her yabancı lanetli bir aynada görüntüsüydü tanıdıklarımın. Her ses yankısıydı daha önce duyduklarımın. Oysa her şey yeniden başladı sanmıştım. Dostluk ve aşk ve adına sundukları zulüm maskeli uğurlamalarda bitti sanmıştım...
Bitmedi hiç yanılgılar, yanılsamalar. Yüreği orta yerde bir adamdım.. Ne söyledimse abarttılar. Üstüme gölge yaptım her şehrin kaygılarını. Ellerimde her yangından küller. Uysallığım ele verdi kendini. Mucize beklediler benden, su üstünde yürüttüler. Üstüme gölge yaptım her yenilginin korkularını. Hain saldırılardan bu yara izleri... Bitmedi yanılgılar, yanılsamalar. Yüreği orta yerde bir adamdım.. Hemen anladılar söz dinlemez iyiliklerimi. Parça parça bölüştüler etimi. Payıma düşen acıdan bile çaldılar. Yüreğimde üşüyen bir öfke bıraktılar. Günlerime siyah sözcükler bıraktılar.
Bitmeyecek iç harbim!..
Helâlleşmeden biten ilişkiler iltihaplı anılar bırakır geride. Geride yaralı bilinçler, keşkeler, ahlar, pişmanlıklar kalır. Herkese gerçeğin arenasında suç dağıtılır. Bizimledir artık vicdan azabının armağanı uykusuzluk. Ve bilir artık herkes ihanet çiçeği yetişen bahçeye yıldız yağmaz. Her gece koynunda başka aşkı uyutanların evine ayışığı dolmaz. Bilir artık herkes bağışlanmayacak ne çok şey kalır geride...
Yağmalanmış bir öyküydü gençliğim. Yoksa bu kadar çapulcu bir arada olmazdı. Reziller, dalkavuklar ve zalimler etrafımı sarmazdı. Eskiyi unuttukça güzelleşen bir yer olmalı. Sokaklar, evler ve insanlar kanamamalı. Yağmalanmış bir öyküydü gençliğim. Bir benim mi kentlerim karantinada? Bir benim mi zarasız kalabalıklarım yitik? Aynanın esas tarafına hangi koridordan varılıyor, nasıl bitecek bu kara büyü?..
Ey hayat! Yeterince bedel ödedim. Bu kuytuda unutma beni...
Ey hayat! Anadilimi çok sevdim. Bu öyküde bırakma beni...
YORUMLAR
Ben de çok dertleştim aynalar la bazen isyan ettim
bazen kanadım bazen de umutlarımın griye dönüşmesine şahit oldum hiç kimse yanımda yer alamadı gölgesi düşmedi güneşin üzerine ben kazagımın koluyla sildim gözyaşlarımı ve sol elimle tuttum sağ elimi aç ken açım demedim tokken tokluğuma şükrettim bir ekmeğim varsa kırka böldüm paylaşmayı bildim sevmeyi bildim değer vermeyi bildim beni taşıyamayan insanların hayatından gölgemi aldım ve gittim hep giden taraf oldum bazen rabbimin beni unuttuğunu düşündüm ama yanıldığımı farkettim şimdi sana tavsiyem nacizane bir kahve al eline otur şöyle bir sandalyeye ve kapat gözlerini bir de güzel bir müzik aç yada ben atayım sana dinlendir ruhunu yol uzun ilik en sert kemikten çıkar gücünü topla ve kalk hayata başı önde olanın celladı çok olur yağmur herkesi ıslatır sen sadece dans etmeyi bil şair
harika bir yazı idi benler saçılmış etrafa
kutluyorum