- 447 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
B İ R S E P E T Ü Z Ü M
B İ R S E P E T Ü Z Ü M
Kırk Adem’in rahmetli babasından intikal eden üzüm bağı var. Envai çeşit üzüm yetişir bağda. Sofralık, kurutmalık, pekmezlik, geç kışın yemek için hevenkleyerek kışa saklanan cinsten çeşit çeşit üzümler. Üzüm, insan sağlığı için kan deposu. Hele kış aylarında kurutulmuş atıştır malık üzüm yenince, kişinin sağlığına olumlu yönde etki edermiş.
Kırk Adem Ağustos ayının son günlerinden birinde çok sevdiği çocukluk arkadaşları Çilingir Ahmet, Kurnaz Mehmet ve Cin Ali’yi, dalından kopararak taze, organik üzüm yemek için bağa gö türür. Bu gün Çilingir Ahmet’in doğum günüdür. O’na sürpriz yapıp kutlamak isterler. Bağda al benisi çok güzel olan salkım salkım üzümler, ışıl ışıl parlayan gözlere bir başka gözükür.Bağ bozumu yakındır. Bağın içine dalan gençler, dalından yeşil yaprak arasında sapsarı sarkan üzüm leri koparmaya, kesmeye kıyamazlar. Hangi üzümden yiyeceklerine karar veremezler. Kıyıpta asla bir çıngılın yemek istemez, boğazından geçmeyeceğini sanır. Suda güzelce yıkamadan yeni len kükürtlü karadimlit üzümü, yiyen kişinin boğazını tıkar ve üzüm yeme hevesini kaybettirir. Özene bezene kopardıkları bir salkım üzümden bir çıngıl yiyince tıkanırlar.
Arkadaşlarının yeteri kadar üzüm yemediğini gören Kırk Adem, çok üzülür. İkramda geri kal mamak için üzümlerin iyisinden söğüt dalından örme sepete bolca toplar, deşirir. Hep birlikte ne şe içinde yakında bulunan çeşme başına varırlar. Arkadaş gurubu içinde en büyük olan Kurnaz Mehmet sepetin içinde üzümleri oluktan gürül gürül akan suda güzelce yıkar. Üzümün üzerinde zerre kadar kükürt kalmaz. Afiyetle yemeye hazır hale gelir.
Kurnaz Mehmet arkadaşlarına birer salkım üzüm verir. Ballandıkça ballanan altın sarısı üzü mün her tanesinin tadı damakta iz bırakır. Yarenler üzüm yemekle meşgulken Kurnaz Meh met’in aklına bir hinlik gelir ve göz ucuyla Kırk Adem’e işmar eder.
Kurnaz, yaşça en küçükleri Çilingir Ahmet’e ara sıra soru sorar .
“-Ahmet’im, rakı ve şarap neyden yapılır? Sen, hiç rakı veya şarap içtin mi? Sarhoş nasıl olunur ve kime sarhoş denir? Tez cevabı bekliyorum” der.
Çilingir Ahmet; bir taraftan elindeki karadimlit üzümün tanelerinden atıştırırken, bir yan dan da; “-Kötülüklerin anası şarap, rakı ve alkol. Elimde gördüğün üzümden rakı yapılırmış. Sar hoş olan kişi beş duyu organı melekelerini bir süre kaybedermiş. Hareketlerini dengeli kulla namaz, düzgün konuşamaz, vücudu idare edemezmiş, aklı başından gidermiş” diye cevap verir. Çilingir Ahmet, farkında olmadan Kurnaz’ın oltasına takılır.
Çilingir bu sefer Ahmet’e; “Ahmet kardeş bu üzümden nasıl alkol çıkar da insanı sarhoş e der anlamadım. Yinede senin demene göre anlaşılıyor ki; alkol kısaca kişiyi sarhoş ediyor ve sar hoş kişi, vukuatlarından sorumlu tutulmuyor” derken üzüm sepetin önüne çekip çabuk çabuk ye meyi sürdürür. Sepette üzüm azalınca Cin Ali’yi yeniden üzün toplamaya göndererek bu oyuna ortak eder. Bir müddet sonra Ali’nin getirdiği sepetten bir salkım üzüm alıp yemeye başlayınca;
“-Ahmet ve Ali. Bana bir şeyler oluyor. Başım dönmeye başladı” diye seslenir. Bu sözü du yan Kırk Adem;
“-Abi üzümü çok yeme, midene dokunur. Bağ, benimse midede senin. Cuburla doldurdun. Yemenin kararını bileceksin. Sonra Ahmet’in dediği gibi sarhoş olursun” der. Fakat Kurnaz Meh met, bu söze aldırmadan iştahla yemeye devam eder.
Aradan geçen sürede Kurnaz Mehmet iki, üç salkım üzüm daha yedikten sonra. Ahmet’e seslenir.
“-Yarenim Ahmet, seni iki görüyorum. Biliyon mu? Bana bir haller olmaya başladı” der. Ahmet bu uyarı karşısında biraz irkilir ve endişeli şekilde elindeki üzüm salkımını yemeyi bırakır. Bu arada Cin Ali, Ahmet’in yüzüne bakıp “Ne oluyor “der gibi kaş göz işareti yapar. Her kişi rolü nü güzel oynar.
Ahmet’te başlayan endişeleri sinsice takip eden Mehmet;
“-Kırk kardeş bana bir hal oldu, midem bulanmaya başladı. Sarhoş oldum galiba. Sizi üçer ü çer görüyom.” diye sorar. Kurnaz Mehmet bu arada derinden öğürme numarası yapmaya başlar ken sendeleyerek yerinden kalkmaya çalışır ve kalkamayıp düşme numarası yapar ve “ Ben sarhoşum, savrulun yanından” diyerek nara atar.
Ahmet’ten biraz büyük olan Ali,
”-Adem, tez toplanıp köye gidelim. Fakat Mehmet’i nasıl götüreceğiz” diyerek endişeyi büyütür. Bu arada yerinden sendeleyerek kalkan Kurnaz Mehmet yerden üzüm kesme bıçağını kaptığı gi bi Ahmet’e doğru saldırır. Ali, çevik bir hareketle güya saldırıdan kurtulur. Kolundan yakalanan Ahmet ağlamaya başlar. Çok korkmuştur. Kolunu kurtaramayınca ve Kurnazın gücü karşısında ça resiz kalınca yalvarır.
“-Adem, bu sarhoştan beni kurtar, görmüyon mu beni kesecek, imdat” diye avazı çıktığı kadar bağırır.
Kurnaz ile Çilingirin boğuşması üzerine aheste aheste hareket ederek yanlarına ulaşan Kırk Adem, Kurnaz’ı vücudundan iteleyerek uzaklaştırır. Yere düşen Kurnaz; “-Yandım anam” diyerek sessizce yan yatar. Başını üzüm çubuğunun kütüğüne vurur gibi yapıp bayılma numarası yapar. Bu durum karşısında Kırk Adem, Çilinğir Ahmet’e; “-Ahmet, Sen ne yaptın? Adamı yaraladın” diyerek bağırır.
Ahmet; “Adem Abi, ben bir şey yapmadım. İki sepet üzümü yeyip sarhoş olan Kurnaz beni kesmek için hareket edince sen iteleyerek kurtardın, beni. Esas onu sen iteledin. Benim suçum yok” der.
Adem’de; “Burada esas suçlu sensin. Kurnaz, sarhoş, kendinde değil. Sen ise ayıksın, her şe yi bilerek yapıyorsun. Benim ifadem böyle olur” der.
Cin Ali, arka taraftan görünmeden dolaşarak gelip Ahmet’in gözünü iki eliyle kapatır ve o anda kurnaz yerinden kalkıp Ahmet’in önüne gelir ve Ali gözlerini açınca üçü birden;
“- İyiki doğdun Ahmet, Mutlu yıllar” der.
Ahmet’te; “-Ne mutlu yılları. Allah aşkına, insana böyle eşek şakası yapılır mı? Bunu yanı nıza koymayacağım. Diken battığı yerden çıkar” diyerek hızlı adımlarla uzaklaşır.
Cin Ali’de ardı sıra bağırır. “İki salkım üzüm yedin, sarhoş olup dellendin. Bizi bırakıp nere ye gidiyorsun. Bu sefer de sen cinlik yapma, bari”.
Kırk Adem’in doğum günü kutlaması etkinliği, ekşi koruğun evrile evrile tatlı üzüme ge lişim sürecinde olduğu gibi bellekte şen, şakrak iz bırakır.
Nisan- 2019
Süleyman YILDIZ
(Lemos 5303)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.