Carnival Racer Bölüm 02: Röportaj
Yarış sonrası herkes röportaj odasına doğru yöneldi. Bu sayede herkes rahatça soru sorabilecekti ama bu lige ilgi diğer liglerden daha az olduğu için, sadece bir kişi tarafından soru soruldu. Ayrıca, kamera kaydını almak tüm lig ve yarış boyunca aktif kalan Carnival Racer TV kanalı tarafından yapılıyordu. Yarışmacılar konuşma kürsüsünün önündeki sandalyeye otururken, Ela Hanım ise tam yarışçıların önünde duruyordu.
Ela Devrim: “Merhabalar, sayın yarış severler. Bugün lig yarışları resmen başlamış oldu. Bu ligteki yarışları, diğer liglerden daha fazla tercih ediyorum. Çünkü tam bir katliam oluyor ama bugün sadece bir kazanan olacaktı. Tebrik ederim, bayan Erika Hanım.”
Erika Rose: “Bugünün kazananı ben oldum. Fakat herkes şunu iyi bilsin ki Kurumatsu yeteneği sayesinde yarışı kazandım. Hatta bu aralar bir kişi daha Kurumatsu’yu aktifleştirecek.”
Ela Devrim: “Anladım, bu yüzden rakipleri saniyede geçebildiniz diyebilirim. Peki bu yeteneği nasıl keşfettiniz?”
Erika Rose: “Dün akşam hastaneden ayrılırken, bir hastanın elektrik çarpması sonucu bayılmasıyla keşfettim.”
Ela Devrim: “Hepinize bir soru sorarak röportajımıza devam edelim. Uzun bir aradan sonra yeniden ilk pistte yarışmak nasıl bir histi?”
Belldandy Zennou: “Açıkçası, uzun bir aradan sonra yarışmak ciddi anlamda beni, hem yordu ve hem de eğlendirdi diyebilirim.”
Ela Devrim: “Sizi anlıyorum Belldandy Hanım.”
Benjamin Anderson: “Yarışmak adamı acıktırıyor. Yine de ben bu yarışı kazanmak için çabaladım ama Erika beni geçti.”
Ela Devrim: “Üzülüyorum sizin adınıza. En kısa zamanda kilo vermeniz şart konusunda duyumlar alıyorum. Benjamin Bey.”
Robbia Flamme: “Ben bu sene ilk defa katıldım. Buna rağmen oldukça iyi sonuç almayı başardım. En kısa zamanda ustalaşıp daha iyisini yapmak istiyorum. Bu arada adım Robbia.”
Ela Devrim: “Adınıza sevindim Robbia Hanım.”
Chev Mozorella: “Şanssızlığıma yenildim ama bir dahaki sefere Kurumatsu’mu kullanacağım.”
Ela Devrim: “Sanki biraz sinirlisiniz gibi Chev Hanım.”
Danilo Ghioccio: “Yarışı kazanamadım ama en azından sevgilimi kaybetmedim.”
Ela Devrim: “Danilo Bey, siz de kendinizi böyle teselli ediyorsunuz.”
Alperen Güneş: “Son dakikada bir daha yemek yemeyeceğim. Heyecandan tüm yediklerim karnıma vurdu ama yine de kusmadığıma sevindim.”
Ela Devrim: “Geçmiş olsun, Alperen Bey.”
Cette Mer: “Hilebazları sevmiyorum özellikle Kurumatsu icat edildikten sonra.”
Ela Devrim: “Şimdi sıradaki sorumu Benjamin Beye soruyorum. İnternette kilo vermeniz gerektiğine dair haberler dönüyor. Bu haberler hakkında ne düşünüyorsunuz?”
Benjamin Anderson: “Yalanlıyorum.”
Belldandy Zennou: “Aynı soruyu, Erika’ya yöneltelim Ela Hanım.”
Erika Rose: “Maalesef, Benjamin’in kilosu ciddi anlamda artmaya başlayacağı evreye geldi. Bu evreden sonra biraz daha artarsa ciddi anlamda sağlık problemleri olacağını söyledi annem. Ayrıca …”
ayağa kalkarak Benjamin’in yanına gitti. O sırada;
Ela Devrim: “Erika Hanım, ne yapıyorsunuz?”
Erika Rose “… 140 kilo olmuşsun Bay Şişman.”
Ela Devrim: “Geçmiş olsun Benjamin Bey. Şimdi aklıma bir soru takıldı Cette Hanım.”
O sırada Cette yerine geçti ve sandalyesine oturdu.
Cette Mer: “Buyurun.”
Ela Devrim: “Hilebazdan kastınız neydi açıklar mısınız?”
Cette Mer: “Son dönemlerde ‘A’ ligi hakkında çok çarpıcı bir haber aldım. Tabii o haberi hastaneye boylayan iki ‘B’ ligindeki hastalardan dolayıydı. Bu haberi bana Erika söyledi. Üst ligde yasadışı Kurumatsu ortaya çıktı. Bu teknikleri hala araştırıyorum ama bir türlü bilgi bulamadım.”
Ela Devrim: “Aramızda iki aşık var. Yakında evlenirlerse şaşırmayın millet. Belldandy ve Danilo. Her ne kadar kendileri bunu kabul etmeseler bile Chev ve diğer yarışmacıların hepsi bunu biliyor.”
Danilo ortamı terk edecekken, Belldandy ayağa kalktı. Kollarını tutarak birbirlerine dost gibi sarıldılar. Daha sonra ikili yerlerine oturdu.
Danilo Ghioccio: “Biz aslında ikimiz çocukluğumuzdan beri arkadaşız. Aşık olacak son iki insanız desem daha doğru olur.”
Ela Devrim: “Arkadaşlar hazır sevgili muhabbeti açılmışken, aramızda başka romantik ilişkiler yaşayan var mı?”
Erika Rose: “Aşık olmak eziklerin işidir.”
Benjamin Anderson: “Bence değil. O duyguyu tattığında görüşürüz.”
Erika Rose: “Aman ne güzel?”
Ela Devrim: “Bir kaç dakika önceki konuşmamızda. Erika Hanım siz, bu aralar bir kişi daha Kurumatsu’yu aktifleştirecek demiştiniz. Bu kişi kim, herhangi bir bilginiz var mı?”
Erika Rose: “Evet. O kişi eziklerden de ezik olan Belldandy.”
Belldandy sinirlenerek ayağa kalkar ve Erika’nın sağ kulağına yanaşarak;
-“Ölümün benim ecelimden olmasını istemiyorsan kelimelerini iyi seç Bayan Erika.”
Ela Devrim: “Lütfen sakin olalım arkadaşlar, herkes yerine geçsin.”
Robbia Flamme: “Anlaşılan yine birilerine sağlam bir eğitim istiyor.”
Ela Devrim: “Askeri eğitim aldığınıza dair bir duyum aldım Robbia Hanım. Biraz bahsetmek ister misiniz?”
Robbia Flamme: “Ş-şey olur. Eğitimimizde çok zorlanmıştık ama o zorlanmanın meyvesini çok sonra aldık ama çok memnunum. Yani bu yarışmadaki aldığım sonuç askeri eğitimim sayesinde oldu. Komutanım bana insanlara karşı hem arkadaş ve hem de nasıl yoldaş olacağımı öğretti. Tabii askeri kamptaki eğitimim bitmek üzereyken bir saldırı aldık. Bu saldırıda bir çok asker arkadaşımızı ve komutanımızı vurdular.”
Ela Devrim: “Adınıza üzüldüm Robbia Hanım. Şimdi anladım, kavga edenleri ayırıp bir güzel gizli kampına götürdüğünüzün sebebini.”
Robbia Flamme: (Robbia’ya bakarak) “Sen de az değilsin ha.”
Ela Devrim: “O kadar didikliyorum interneti. Az bile olsa sizin gizliliğinizi öğreneyim.”
Ela kendinden emin bir şekilde kafasını Danilo Ghioccio’ya çevirdi ve;
– “Öncelikle geçmiş olsun Danilo Bey. Dün akşam evini ateşe vermişler. Bu konuda ne demek istersin?”
Danilo Ghioccio: “Çok eskiden ortaokulumda hep bana sataşan bir grup vardı ve her sınıfa girdiğimde kötü şakalar yaparlardı. Ben de onları okula şikayet ederdim. Daha sonra bu olaylar büyüdü, büyüdü ve büyüdü artık daha feci şeyler yapmaya başlamışlardı. Daha sonra ise lisede daha çok kötü şeyler yapıyorlardı bana. Ben de travma yaratacak kadar kötü şeyler daha sonra büyüdüğümüze rağmen karşılaştığımızda devam etti bu şakaları. Ben de artık çok sinirlenmiştim. O gruba dava açıp hapse attırmıştım ama hapisten çıkınca da evimi bir güzel gözümün önünde yaktılar ve kendilerince intikam aldılar muhtemelen.” (burnunu çeker) “O evde çok sevdiğim evcil hayvanlarım vardı.” (Danilo ağlar)
Ela Devrim: “Bu adamları biliyorsunuz yani. Şimdi kimde kalacaksınız?
Belldandy Zennou dayanamaz ve olaya atlayarak;
-”Benim kişisel evimde kalacak. İtiraz istemiyorum.”
Ela Devrim: “Belldandy Hanım, demek böyle istiyorsunuz ve bu olaylar hakkında siz ne düşünüyorsunuz?”
Bellydandy Zennou: “Açıkçası bu olayları bana daha önce anlatmıştı. Fakat bu kadarını değil. Sadece peşinde birkaç hasta insanların olduğunu ve sürekli sözlü taciz ettiklerini söylemişti. Fakat bugün hepsini anlatmasını beklemiyordum.”
Ela Devrim: “Diyebileceğim pek bir şeyim kalmadı açıkçası. Üzüldüğüm kadar da şaşırdım diyebilirim. Peki bu adamlar hakkında yeni bir planınız var mı Danilo?”
Danilo Ghioccio (Göz yaşını silerek): “Var. Dün ‘B’ ligindeki iki kişiyi hastanelik ettiklerini ve o lige çıkarsam benimle daha beter uğraşacaklarını söylediler. Artık gerçek anlamda kendimi yarışa vermemin zamanı geldi. Bekle beni ‘A’ ligi.”
Ela Devrim: “Anlaşılan heveslisiniz. Benjamin Bey, sizin sesiniz pek çıkmıyor. Biraz da sizinle konuşayım. Bugüne kadar hep kilolu muydunuz, yoksa sonradan mı kilo aldınız?”
Erika Rose: “Bu hep kiloludur kesin.” (İçinden: Ben küçükken çok zorbayla karşılaştım çok zorlukla da karşılaştım ve hep geri çekildim hiç üstesinden gelemedim ve kendimin güçsüz olduğumun kanısına vardım ve eğer ben herkese böyle davranırsam herkes kendisini küçük görecek ve bende rahatça herkesi geçeceğim, onlar ise yarışta tam performans sergileyemeyecekler.)
Benjamin Anderson: “Ben kilolu değilim aslında… Sadece biraz fazla kilom var.”
Ela Devrim: “Benjamin Bey, emin misiniz? Kilonuz almış başını gidiyor.”
Benjamin Anderson: “Evet Ela Hanım.”
Benjamin Anderson’un, ses tonunun aşırı değiştiğini hissetti herkes.
Ela Devrim: “Benjamin Bey, internette sizinle alakalı bir haber daha var. Haber başlığıysa şöyle: Şok şok şok! Benjamin Anderson hastaneye kaldırıldı. Bizden sakladığınız bir hastalığınız mı var?”
Benjamin Anderson: “Evet. Benim akciğer yetmezliği hastalığım var. Ben zar zor nefes alabiliyorum. Kilolarımın nedeniyse sürekli acıktığımı hissediyorum. Şu an bile acıktım. Bu hastalığımın yan etkisi olarak kendimi yemeğe verirken buluyorum. Kendime geldiğimde ise 1 günde 4000 kalori yemek yemiş oluyorum.”
Ela Devrim: “Seni anlıyorum Benjamin Bey. Şimdi ise Chev Hanım, yapboz seviyorsunuz bildiğim kadarıyla. En son ne zaman yapboz çözdünüz?”
Chev Mozorella: “Yarıştan önce ve onu bitirdim bile.”
Ela Devrim: “Cette Hanım, siz sanırım çiftçi bir ailenin kızısınız. Tarladaki işler nasıl ve RC araba ile nasıl tanıştınız?”
Cette Mer: “Evet ben bir çiftlikte doğup büyüdüm orda klasik çiftçi işleri yapıyorduk saat 6 da kalkar saat 10 a kadar çalışırdık. RC araba ile şöyle tanıştım; Ben 10 yaşındayken işlerimiz çok çok iyi gidiyordu ve en verimli tarla bizim tarlamızdı. Bu sebeple de çokça para kazanıyorduk. Babam da bana sürpriz yapıp binilen oyuncak araba almıştı. Arabaları çok sevmem aslında ama babam sayesinde arabaları sevmeye başladım. Daha sonra, babamla beraber çok çalıştık. Bir gün, ben o evden hem onlara çokça para bıraktım ve hem de yeni bir iş bulduğum için ayrılmıştım. O işte de çokça çalışıp para kazanmıştım o paralarla da kendime bir araba tasarladım işte tasarladığım araba RC arabasıydı.”
Ela Devrim: “Vov, hayata bak. Sizin adına çok sevindim Cette Hanım. Bugün Belldandy Hanıma soru soramadım. Belldandy Hanım, siz Japonya’dan, Amerika’ya taşındınız. Anlatsanıza, bu ülkeyi sevdiniz mi?
Belldandy Zennou: “Evet, Ela-san! Burası çok iyi bir ülke. RC dünyasının ana kalbi diyebilirim. Ayrıca bugünlerde yavaş yavaş yasadışı işlerden elimi çekiyorum. Sevgilimle beraber yepyeni bir hayat kuracağım.”
Ela Devrim: “Çok güzel. Peki Cette Hanım, çiftliğin yerini hala hatırlıyor musunuz?”
Cette Mer: “Eski adresini hatırlıyorum ama çiftliğin adını söyleyebilirim. Çiftliğin adı: Corn Connection Farm. ”
Chev Mozorella: “Cette’ye bak. Çok çabuk reklam yaptı. Bana yapbozun adını bile soran olmadı. Kimse ilgilenmiyor bile.”
Ela Devrim: “Kıskançlık hissi alıyorum sizden Chev Hanım. Size bir soru soracağım birazdan ama önce Alperen Bey Türkiye’den çok ani bir şekilde İngiltere’deki yarışa katıldınız, nasıl hissediyorsunuz?
Alperen Güneş: “Çok stresliyim herkes herkese yabancı, bu da beni tuhaf hissettiriyor o nedenle çok sessiz kalıyorum.”
Ela Devrim: “Size önerim insanlarla konuşmak için biraz çabalamanız olacaktır. Şimdi sıra size geldi bayan Chev. Yapboz oynamak için artık gereken yaşı geçmediniz mi?”
Chev Mozorella: “Geçmedi, ayrıca yaşımda bir sorun da yok. Bu yarışmacılar arasında en büyüğü benim.”
Chev hariç herkes şok oldu ve Erika dayanamadı.
Erika Rose: “Bak sen şu cadıya, ben 18’im. Sen nasıl en büyüksün? Boyun 1.56. Ben ise 1.65. Hadi yaylan.”
Chev sinirlendi ve ayağa kalkarak;
Chev Mozorella: “Bana bak bücür! Ben 24 yaşındayım ve büyüklerine karşı diyalog kurarken, kelimelerini düzgün seç! Oh, rahatladım.”
Ela Devrim: “Chev Hanım, boyunuzun küçük olmasının bir sebebi var mı?”
Chev Mozorella: “Ben küçükken bir trafik kazası geçirdim. Bu kazadan dolayı, tüm kemiklerim kırılmıştı ve doktor aileme ‘Onarsak bile asla boyu büyüyemeyecek.’ demişti. Kemiklerim için daha sonra benimle hep alay ettiler ve beni küçük saydılar. Fakat sonra konuştuğum zamansa hepsi korkuyordu. Çünkü sesim kalınlaşıyordu ve de tavırlarım tam bir genç gibiydi. Yani cidden yaşımın hakkını veriyordum.”
Ela Devrim: “Hepinize çok teşekkür ederim. Umarım, sonraki yarışınızı izlerken çok keyif alırım. Artık ben gidiyorum.”
Belldandy Zennou ve Danilo Ghioccio hariç herkes oradan ayrıldı.
Belldandy Zennou: “Buraya nasıl geldin?”
Danilo Ghioccio: “Arabamla.”
Belldandy Zennou: “Bu adamlar neden hep seninle uğraşıyorlar hiç düşündün mü aşkım?”
Danilo Ghioccio: “Hayır.“
Belldandy Zennou: “Anladım. Yine susacaksın.”
Danilo Ghioccio: “Seni anlıyorum ama seni korumak istiyorum.”
O sırada Chev Mozorella ve diğer 3 kızın olduğu yerde sağ elini çantasına götürdü sonrasında çantasını almadığının farkına vardı.
Chev Mozorella: “Çantamı masada unutmuşum kızlar.”
Cette Mer: “Anladım, hadi al biz bekleriz. Ayrıca arkamızdan gelmeyen aşıklar ne yapıyor?”
Robbia Flamme: “Bir de sana zeki derler.”
Chev Mozorella o cümleyi duyamadan ayrılır ama onu duyan tüm herkes kahkaha attı. Chev Mozorella içeri girdiğinde Belldandy Zennou ve Danilo Ghioccio’yu gördü. Çantasını tam almak üzereyken Belldandy Zennou‘nun gözüne çarptı. Danilo Ghioccio ise onu istese bile göremez çünkü masaya karşı sırtı dönüktür.
Belldandy Zennou: ”Chev Mozorella, sen sevgilimle benim aramı düzeltirken millet nasıl görüyor hala aklım almıyor?”
Danilo Ghioccio’da arkasına döner ve o da meraklı bir şekilde dinler.
Chev Mozorella: “Açıkçası birisi dedikleri kişi çok yakında tanıdığımız gazetecimiz. Kendi kafasında olayları kurguluyor ve eğer gerçekten şüphelenirse herkesin peşine düşüyor.”
Danilo Ghioccio (İçinden: Acaba, RC araba lisansı var mı?)
Belldandy Zennou: Anladım, acaba gerçekten kendisi Türk mü, yoksa kimliğini gizliyor mu?
Chev Mozorella: Gizliyor olabilir ama şüphelenmek için çok erken.
Chev Mozorella arkadaşlarına karşı bakarken sağ gözüyle gözünü kırptı. Ardından çantasını alıp oradan uzaklaştı.
Belldandy Zennou: “Beni sır saklayarak mı koruyacaksın? Adamlar baş belası, haberin var mı?”
Danilo Ghioccio (Keşke babamın o adamlardan para aldığını söyleyebilsem.)
Belldandy Zennou: “Anlaşılan yine susacaksın. Evsiz kaldın diye bugünlük üstelemeyeceğim. Peşimden gel hayatım.”
Belldandy Zennou ve Danilo Ghioccio ile birlikte oradan ayrılır. Mekanda kimsecikler kalmamış. Onları gizlice takip eden birisi var ama o kişi kendini göstermiyor. Ayrıca mikrofonu açık bir şekilde patronuna bildiriyor.
???: “Patron dediğin kişinin peşindeyim.”
Patron: “Anlaşıldı. Sakın gözden kaybetme ve sakın kendini ele verme. Eğer kendini ele verirsen harakiri metoduyla kendini öldür.”
???: Anlaşıldı.
2. Bölüm Sonu
Bu bölümü yazmamda bana yardımcı olan Feyzullah Işık, Enes Köse’ye ve tabii bugüne kadar sürekli yazım hatalarımı düzelten, redakte yapan arkadaşıma çok teşekkür ediyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.