- 931 Okunma
- 3 Yorum
- 3 Beğeni
Biz Katliam Yapmadık
Ön bilgi:
1927 Yılı nüfus sayımına göre Türkiye’nin nüfusu 13.648.987 iken bu rakam bu gün yani 05.02.2021 tarihinde açıklanan TÜİK verilerine göre Türkiye’nin nüfusu 83.614.362 ‘dir.
Yani Türkiye’nin nüfusu 1927 yılından bu yana 6,13 kat artmıştır.
Bu günkü Ermenistan nüfusunun ise 2019 yılı sonu itibariyle 2.965.000 kişi olduğu belirtiliyor.
Ermenistan’ın şimdiki nüfusunu yukarıda bulduğumuz 6,13 oranına bölersek o zamanki Ermeni nüfusu 483.686 çıkar. Eğer biz katliam yapmış isek, 1,5 milyon Ermeni’yi öldürmüş olmak için o tarihteki her Ermeni’nin 3’er defadan fazla ölmesi gerekirdi.
Nasrettin Hoca’nın kedi bu ise ciğer nerede, ciğer bu ise kedi nerede hesabı..
**
“Ermenian On Web” (team-aow.discuforum.info/t3802-Dunyada-Ermeni-Nufusu.htm) sitesinde yayınlanan bir istatistiki bilgiye göre tüm dünyadaki Ermeni sayısı 12 milyon olarak verilmektedir. Bu rakamların gerçeklik payı oldukça düşüktür. Örneğin Türkiye’deki Ermenilerle ilgili şöyle bir tablo var:
Turkey Christians [Hristiyan Ermeniler-Ermeni asıllı Türkiye vatandaşı]
80.000
Hamshens (Hemşinliler / ne demekse)
[Hamshen - Համշենի - Hemşin]
820.000
Other Muslims [Müslüman Ermeniler]
(Müslüman Ermeni kavramı??? Türkiye’de Müslüman Ermeni var mı?)
1.200.000
TOPLAM: 2.100.000
Dünyadaki toplam 12 milyon Ermeni’yi de varın siz düşünün işte..!
Neyse konumuza dönecek olursak bugün Ermenistan, Türkiye, Lübnan ve Suriye’de olmak üzere (Eski Osmanlı topraklarında) yaşayan toplam 4 milyon civarında Ermeni nüfusu vardır.
Yukarıda 1927’den günümüze Türkiye’deki nüfus artışından bulduğumuz 6,13’lük katsayımızla hesap yapalım: 4 milyon Ermeni nüfusunu bu katsayıya böldüğümüz zaman 1920’li yıllardaki Ermenilerin toplamı olan 652.528 sayısını bulmuş oluruz.
Şimdi aşağıdaki haberi okuyalım:
’Türklerin 1.5 milyon Ermeni’yi katletmesi imkansız’
haber.gazetevatan.com/turklerin-1-5-milyon-ermeniyi-katletmesi-imkansiz/642410/1/gundem
DHA | 29 Mayıs 2014 Perşembe - 17:32
Amerikalı profesörden çok konuşulacak açıklama!
AMERİKA Birleşik Devletleri Loisville Üniversitesi Öğretim Üyesi tarihçi yazar Pof. Dr. Justin Mccarthy, Türklerin Ermenileri katlettiği yönündeki iddialarla ilgili olarak, "Böyle bir şeyin olması imkânsız. O dönemde yaşayan 1,5 milyon Ermeni yoktu" dedi.
Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) tarafından Edirne’de düzenlenen 3’üncü Dünya Türk Forumu toplantısında katılan ABD Loisville Üniversitesi Öğretim Üyesi tarihçi yazar Pof. Dr. Justin Mccarthy, ‘Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne Türk-Ermeni İlişkilerine Tarihsel Bakış’ konulu oturumda konuştu. Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nurşen Mazıcı’nın yönettiği oturumda ABD’li profesörle birlikte Azerbaycan Milletvekili Prof. Dr. Musa Gasımlı, KAFKASSAM’dan Gevorg Kalloshyan, İpek Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kemal Çiçek, İstanbul Üniversitesi’nden Mehmet Perinçek ve Coastal Carolina Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Christopher Gunn birer konuşma yaptı.
Toplantıda ilk sözü alan Amerikalı tarihçi yazar Justin Mccarthy, 1,5 milyon Ermeni’nin ölmesinin mümkün olmadığını anlatarak, "Bu sayının toplam Ermeni nüfusundan daha fazla. Bu soykırımın gerçek olması durumunda her bir Ermeni’nin iki kere ölmüş olması gerekir. 1912 ile 1921 yılları arasında 3 milyon Müslüman ve 100 bin Ermeni öldü. "dedi.
"OSMANLI BİR VALİSİNİ ERMENİLERE KARŞI SUÇ İŞLEDİ DİYE ASTI"
Osmanlı döneminde Ermenilere karşı suç işleyen bir valinin idam edildiğini, bir diğerinin ise idam edilmek üzereyken intihar ettiğini anlatan Pof. Dr. Justin Mccarthy, "O dönemler orada kaç tane Ermeni veya Rus işledikleri suçlardan dolayı mahkemeye çıktı veya ceza gördü. Osmanlılar Müslümanlara kıymış olan kaç tane Ermeni ve Rus bunu böyle gördü. Bir tanesi bile mahkemeye çıkartılıp cezalandırılmadı. Birinci dünya savaşında sonra 1,5 milyon Ermeni’nin öldüğü söyleniyor. Bu tamamen yanlış. Bu sayı tüm Ermeni nüfusundan bile daha fazla. Dolayısıyla 1,5 milyon Ermeni’nin olması mümkün değil. Böyle olsaydı herkesin iki kere ölmesi gerekiyordu. Kaç tane Ermeni’nin öldüğü tabi ki yanıltıcı. Tabii ki, birçok Türk de öldü. Açlıktan, susuzluktan ya da hastalıktan öldü. Bütün ölenlerin Türkler tarafından öldürüldüğü söyleniyor ama hastalıklar, enfeksiyonlar ortaya çıktı. Bu hastalık ayırım yapmaksızın herkesi öldürebilir" dedi.
ABD’li Tarihçi Mccarthy, 1912-1921 arası yaklaşık 3 milyon Müslüman ve 100 bin de Ermeni’nin öldüğüne anlatarak, "Tarih burada her zaman belli başlı noktalarda kimi ulusların masum olduğunu kimi zaman ulusların da suçlu olduğunu ön plana koyabilir. Kimi tarihçiler bunu ortaya koyabilir ama böyle bir çözüm getirmek taraflı bir araştırmadır. Burada tartışmanın iki tarafı yok demektir. Çünkü, burada tek bir tarafın olması lazım. Tarihçilerin araştırmalarını serbest bir şekilde özgürce yapmaları lazım. Politikadan ve siyasetten etkilenmemeleri lazım. Tartışmaları lazım. Bulguların mukayese edilmesi lazım. Bu şekilde tarihi bilginin doğrularından emin olabiliriz. Türkler de Ermenistan durumu araştırdığımız zaman da bunu görüyoruz. Ama maalesef ki, tarih böyle olmamıştır. Siyaset tarafından güdülmüştür. Çeşitli etkiler var. Aynı şekilde yasaklamalar gelebiliyor. Sansür gelebiliyor. Kimi insanlar doğruyu söylediği zaman hapse girebiliyor. Burada serbest ve özgür araştırmanın ortaya konulması lazım akademide. Aslında buradaki özgürlük insanları cezalandırmakta o kadar korkutmuştur ki, insanlar doğru bildiklerini söyleyememişlerdir." dedi.
ERMENİSTANLI YAZARLARIN SORGULAMAYA HAKKI YOK
Ermenistan akademik yayınlarına bakıldığında hiçbir profesör ve hocanın Ermenistan sorununu sorgulama hakkının bile olmadığını vurgulayan Mccarthy, "Sorgulayanlar kovuluyor, cezaya, yaptırıma çarptırılıyor. Ya da hapse atılıyorlar. Doğru bir şey değil ahlaki olmayan tabii ki, sansürdür. Aynı şekilde fikir özgürlüğünün de önüne geçmektedir. Bunlar savaş ve isyanlar sırasında gerçekleştirmiştir diye düşünüyorum. Askerin de aynı şekilde açlıktan, hastalıktan öldüğünü düşünüyorum. Her iki tarafça da gerçekleştirilmiş olan belli başlı ölümlerin, kıyımların savaş sırasında gerçekleştiğini düşünüyorum. Bizim burada gerçeklere tarafsız bir şekilde bakmamız ulusalcı, milliyetçi tanımları ve ifadeleri bertaraf etmemiz lazım diye düşünüyorum. Gerçek tarihçiler hareket etmemiz lazım. Elimizde olan araçları tüm gerçek tarihçilerin kullanacağı araçları kullanmamız lazım. Tartışmalı, görüşmeli ve tarihin her tarafına bakmalı, tüm gerçekleri düşünmemiz gerekiyor. Bizim tarihçiler olarak işimiz budur. Tartışma yapmayı reddeden kişilere ben direkt olarak “Neden korkuyorsunuz” diye soruyorum. Çünkü kişiler ancak ve ancak dürüstçe yapılmış olan tarihi çalışmaların onları yanıltacağını göstermelerinden korktukları için konuşmuyorlar." diyerek konuşmasını tamamladı.
..
Pof. Dr. Justin Mccarthy’de doğru bir tespitte bulunarak o zamanki Ermeni nüfusunun 700-750 bin civarında olduğunu şöyle vurguluyor:
“1,5 milyon Ermeni’nin katledilmesi için her birinin ikişer kez ölmüş olması gerekir. 100 bin civarında Ermeni, 3 milyon Müslüman ölmüştür.”
Doğru bir tespit…
Biz katliam yapmamışız, yapsaydık bugün yeryüzünde BİR TEK ERMENİ KALMAZDI... Aynı zamanda Yunan, Bulgar, Sırp gibi pek çokları da tarihten silinirdi.
Biz bunu dünya ülkelerine neden anlatamayız ki..!
Suat Zobu
.
NOT: Biz Joe Biden’ın ve başkalarının iddia ettiği gibi katliam yapmadık. Onların yaptığı katliamları internet ortamında bol miktarda bulabilirsiniz.
Sağlıklı günler.
YORUMLAR
Hocalı katliamı yürek yakar. Onu dumanı tüten bir acı olarak şuraya koyalım.
Ermeni soykırımı evrensel bir yalanın politik kırımızı kartıdır. Aslında mesele biz noktaya nasıl geldik? Haninin Istanbuluna Konstantinapolis dene cüretini biz birilerine nasıl verdik? Ülkemizi bu derece itibarsız ve güçsüz düşüren adımlar kim tarafından, nasıl atıldı? Rusya, Azerbaycan, Kıbrıs, Yunanistan, Suriye, Filistin konusunda ve en çok da terör örgütleri hakkında gerek bilerek, bilmeyerek gerek kandırılarak ardı arkası kesilmez hataları neden ve nasıl yaptık? Arabın işine karışıp nasıl Ortadoğu münafikı olduk. Daha da Davos bize gelmez efendiler! Orudusu linç edilmiş, adeleti erke terkedilmiş, ulusal değerlerinin içi boşaltılmış bir ülke varsa bu hangisidir?
Acaba hedefimiz Biden mı? Acaba Dünya bizi ne kadar kıskanıyor?
Sevgilerimle...
Suat Zobu
Sarı öküz desem.
Çuval desem yeter sanırım.
Sağlıklı günler dilerim.
Saygımla.
Suat Zobu
Aslında kendilerinin yaptığı soykırımlar saymakla bitmez. Bizim de bunları devlet olarak her yıl yayınlayıp kınamamız lazım.
Sağlıklı günler sevgili dost.
Saygımla.
İlk önce tüm dünyada "sözde ermeni soykırımı" hakkında konuşan köklü devletlere bir bakmak lazım. Köklü devletler diyorum çünkü diğer ufak tefek ülkeler o dönemlerde büyük devletlerin sömürgesi altında idi. Bu konuda bizler bile (Edebiyat defterinde) defalarca yazılar yazdık, minicik araştırmalarla bile bu olayın her yönden olasılığını çürüttük.
Soykırım ya da katliamlar konusunda da, her konuda olduğu gibi (bu gün için) ( ilim, bilim, gelişmişlik, çağdaşlık gibi...) dünya sıralamasının en sonlarında yer alıyoruz. Bunu bilmeyen yok elbette.
Ancak, hem iç hem dış siyasette (bazen de danışıklı olarak birlikte) gündem saptırmak amacıyla bazı olaylar kullanılmaktadır. Bunlar, ihtiyaca ve konumuna göre; savaş dalaşmaları, (tehditleri) terör eylemleri, soykırım iddiaları, uluslar arası anlaşmalar veya kendi içinde, çakma darbe girişimleri, uçuk anayasa değişikliği kalkışmaları vs...
Aksi halde, bu tür diplomatik saldırılar, yine diplomatik yollarla kesin argümanlar konularak cevaplandırılır, bertaraf edilirdi. Hemen topluma servis edilip, gündeme yerleştirilmezdi. Her şey bilgi ve belgelerle ortadayken, sadece mikrofona geçip, ortalık bulandırmanın başka bir gerekçesi yoktur.
Dünyada gerçekten soykırım ve katliamlara uğramış ve halen devam eden Afrikalılar, ikinci dünya savaşında Yahudiler, 19. yy'da Kızılderililer... Her birinin on milyonlarca insanının katledilmesine karşı hiç hiç birinin sesi duyulmazken, uydurma bir buçuk milyon Ermeni'nin soykırıma uğraması şamatası yirmi yıldır başımızda demoklesin kılıcı gibi sallandırılıyor.
Sonuçta bu terane daha uzun yıllar gündeme servis edilecek gibi görünüyor. Bu da abim gibi duyarlı yürekleri üzüyor ve yaralıyor ne yazık ki.:((
Emeğin ve duyarlılığın adına teşekkür ederim koca yürekli abim.
Sonsuz saygılar kardeşinden.
Suat Zobu
Esas katliamların kralını yapanlar kendileri. Kör kendini görmezmiş derler ya kendilerini görmüyorlar.
Onların yaptığı soykırımlar saymakla bitmez. Bizim de bunları devlet olarak her yıl yayınlayıp kınamamız lazım.
Sağlıklı günler diliyorum sevgili Kardeşim. Sağol.