İĞNE KENDİNE

• 24 Nisan 2021 Cumartesi 00:04:42

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu, bir yılı aşkın bir süreden beri Covid19 ile yattık, Covid19 ile kalktık. Her şeyde olduğu gibi Covid19 ile mücadelemiz de mış gibi oldu. Covid19 ile mücadelenin en büyük kahramanları hiç şüphesiz sağlık görevlileri. Sağlık görevlileri ellerinden gelen her şeyi yapıyor ama siyasilerin aynı duyarlılığı göstermediğine şahitlik yaptık hala da yapıyoruz. Siyasilerin davranışları ve tutumları Covid19 mücadelesinin gerçek anlamda yapılmasını engellemekte. Hani hep terörist örgütleri destekleyen emperyalist güçler için kullandığımız bir söz var, ‘Senin teröristin iyi benim teröristim kötü mantığı çok aldatıcıdır. Terör yılan gibidir vakti zamanı gelince seni de ısırır.’ Bu söylemlerden yola çıkarak şu sonucu çıkarmak mümkündür, bazı siyasi partiler pandemi sürecinin bulaş riskine bakmaksızın kongrelerini yaptı, sonra da her türlü toplantının yapılmasına yasak getirildi. Be hey kardeşim sen kongreni yaparken her gün vaka sayıları artarken bu kongreleri niçin yaptın diye soran ya da sorgulayan olmaz mı? Cenaze namazlarına otuz kişilik sınırlama getirildi ama bir bakıyorsun oy potansiyeli yüksek olan birisinin cenaze namazına siyasi partiler tam kadro katılıyor acaba sizin Covid19 virüsünüz akıllı mı da size bir bulaş yapmıyor? Bir şey biliyordum ama hep yanılmayı istiyordum ama ne yazık ki yaşanan olaylar düşüncelerimi haklı çıkarıyor. Kanun ve kanun uygulamalarının insanı rahatlatan tarafı herkese eşit uygulanıyor olduğunu bilmeniz, acıtan tarafı ise adamınız var ise tereyağından kıl çeker gibi sessizce işinizi yapıyorsunuz, kimse de bir şey söyleyemiyor.

Cumartesi günü merhum Turgut ÖZAL’ın 28. ölüm yıl dönümüydü. Turgut ÖZAL Türkiye Cumhuriyeti’nin dönüşüm ve değişimini başlatan insandı, onu rahmetle anıyorum, Allah makamını cennet eylesin. Ben rahmetli Muhsin YAZICIOĞLU gibi onun da şehit edildiğini düşünenlerdenim. Bu isimlere daha birçok isim eklenebilir. Bir kaza sonucu rahmetli olan Adnan Kahveci, Isparta da düşürülen uçakta bulunan bilim insanları, uçağının düşmesi sonucu şehit olan Jandarma Genel Komutanı Eşref BİTLİS, bir kaza sonucu rahmetli olan vali Recep YAZICIOĞLU, bir suikasta kurban giden Uğur MUMCU, Ahmet Taner Kışlalı, faili meçhul olarak cinayete kurban giden Aselsan mühendisleri aklıma ilk gelen bu isimler, ne yazık ki bu değerlerimizi koruyamadık.

Rahmetli ÖZAL’ın anıt mezarında yapılan töreni gördüğümde evet devlet erkânının orada olmasından daha doğal bir şeyin olmadığını söylemeye gerek yok ancak orada devlet erkânı dışında bulunan zevata ne demeli hani kısıtlama vardı, nerde bu kısıtlama. Ben yaptım oldu mantığıyla yapılan ve diğer insanları tu kaka yaparak Covid19 ile mücadele yapılmaz.

Bir işim icabı pandemi ile mücadele birimine gittim, orada sağlık örgütünde çalışan insanların ne kadar zor şartlar altında çalıştıklarına bizzat şahit oldum. Sağlık örgütünde çalışan, çabalayan insanların emeklerine yazık, onların çektiği eziyete yazık. Bu insanların mücadelelerine saygı amacıyla en azından pandemi sürecinde kısıtlamalara uyulması gerektiğini şiddetle tavsiye ediyorum. Kısıtlama sürecinde işini bilenlere değil de işini bilemeyen sadece halka ve kimsesizlere sokağa çıkma yasağını reva görerek mücadelenin yapılmayacağının da bilinmesini istiyorum.

Sözün özü her olayda ama her olayda iğneyi önce kendine sonra çuvaldızı başkasına reva görmek gerekmez mi? Yani empati kurmak gerek, bencil olmamak gerek, bencillik insanın içini kemirir bitirir, hayatın çekilmez olmasına vesile olur. Hangi makam ve mevkide olunursa olunsun duygular, insan sevgisiyle ya da sevgiyle doldurulabilmeli, yaşam felsefesinin temelini sevgi oluşturabildiği ölçüde insanlık ve dünya bir denge bir ahenk içinde olabilir. Sevginin olduğu yerde bencillik, hırsızlık, adaletsizlik, hukuksuzluk, başkalarının malına ve canına kast etmek olmayacağı gibi sevgi aynı zamanda adaletin tecellisinin de mihenk taşı olacaktır.

Sevgi o kadar ulvi bir duygu ki bütün değişim, dönüşüm, buluşların ana kaynağını teşkil etmekte. Sevginin ulviliğiyle insanlar değerleri için gözünü kıpmadan gecesine gündüzüne bakmadan hizmet etmeye çalışmakta, çabalamakta, kendini bu yolda edata feda etmekte. Sevginin bütün yaşam alanlarımıza hâkim olması dileğimle.