EL KIZI
İnsan düzeltin dünya düzelir
Bu gün sizlere hemen hemen her aile de bilhassa
erkek çocuklarına annelerinin söylediği sözlerden
bir kaçını paylaşmak istiyorum.
Çoğu anneler erkek çocukları evlendiği zaman
el kızı oğlunu ondan uzaklaştırıp kendine bağlayacak diye düşünür.
Oğlu daha evlenmeden gelininin hıncını oğlundan çıkarmaya başlar.
Esas problem de tam bu noktada başlıyor zaten.
Gelin isterseniz size bugün birkaç örnek vereyim de
birçok aile içinde bunlar oluyor mu,
olmuyor mu bir bakalım ne dersiniz.
Anne şu gömleğimi ütülesene
Bu gün sizlere hemen hemen her ailede bilhassa
erkek çocuklarına annelerinin söylediği sözlerden
bir kaçını paylaşmak istiyorum.
Çoğu anneler erkek çocukları evlendiği zaman
el kızı oğlunu ondan uzaklaştırıp kendine bağlayacak diye düşünür.
Oğlu daha evlenmeden gelininin hıncını oğlundan çıkarmaya başlar.
Esas problem de tam bu noktada başlıyor zaten.
Gelin isterseniz size bugün birkaç örnek vereyim de
birçok aile içinde bunlar oluyor mu,
olmuyor mu bir bakalım ne dersiniz.
Anne şu gömleğimi ütülesene
Ütülü gömleklerinden birini giysen olmaz mı oğlum?
Olmaz bunu giyeceğim.
Evlen de karın ütülesin. Tabi benim gibi ütülerse
Bal gibi ütüleyecek.
Göreceğim ben seni o zaman ah oğlum ah
el kızı adama ütüsüz gömleği giydirir de gıkın bile çıkmaz.
Oğlum bu dolabın hali ne böyle?
Dün düzelttim daha.
Alttaki kazağı alırken dağıldı anne.
Alttaki kazakmış,kazak örsünler başına emi oğlum.
Anne o çorap değilmiydi ?
Sen annenle geç dalganı geç,
bir evlen de görecem seni o zaman.
Ah oğlum ah el kızı myle bir düzene sokar ki adamı,
sen o zaman görürsün.
Anne çoraplarım nerede ?
Çoraplarını hep sağdan soldan toplayıp yıkıyorum.
Ondan sonrada çekmecene koyuyorum al. oradan giy.
Bulamadım anne.
Nasıl bulamadın bakmıyorsun ki,al işte.
Anne bunların biri siyah biri lacivert gibi duruyor.
Bak oğlum bu dağınıklıkla seni hiç bir kız almaz.
Almasın evde kalırım o zaman.
Ya öyle söylemesi kolaydı.
Alanda zaten sana ikigün bile tahammül etmez,
babasının evine kaçar gider.
Oğlum elin kızı sana biri siyah,biri beyaz çorap giydirir de
ne olduğunu bile anlayamazsın.
Ha sahi sen nerde kaldın dün gece söyle bakıyım ?
Üç beş arkadaş Suatların evinde kaldık.
Arayıp söyledim ya anne.
Refik teyzenler evde yoktu.
Ne haltlar karıştırdınız kim bilir.
Artık senin başını bağlamanın vakti geldi geçiyor bile.
Evlen bak bakalım sekizden sonra eve gelebiliyormusun ?
Ah oğlum ah el kızı kapıyı bile açmaz adama.
Anne bu yemeğin tuzu eksik.
Başına tuz kadar taş düşsün emi.
Anne eline sağlık düşünüp benim sevdiğim yemeği yapmışsın
demiyorsun da tuzu eksik diyorsun.
Anne ben kapuska sevmem biliyorsun,
senin gönlün olsun diye yiyorum.
Yeme oğlum yeme,yemek zorunda değilsin ki.
Evlen göreceğiz seni o zaman.
Elin kızı dayasın önüne üçöğün makarnayı da bak o zaman
en sevdiğin oluyormu,olmuyormu.
Bak güzel oğlum.Bak hastayım yerimden kalkamıyorum,
kalkta bir bardak su ver.
Tamam anne maçtaki şu gol pozisyonu bir geçsin vereyim.
Düzgün vursana lan şu topa.
Oğlum yarım saaat oldu bir bardak su istedim hala getirmedin.
Getiriyorum anne.
Kalsın kalsın ben alırım kendi suyumu.
Ah benim dertli başım ah.
Besle büyüt ondan sonra bir bardak su getirmesin sana.
Anacığım özür dilerim Kalkma sen yat hemen getiriyorum
suyunu.
İstemiyorum senin suyunu kalsın.
Evlenince karına getirirsin.
Azcık başım ağrıyor dese doktor,doktor dolaştırırsın el kızını.
İstersen götürme.Onlar ne cindir sen bir bilsen.
Parmağında seni oynatır vallahi.
Hadi gelin şimdi bunlar bizim evde olmuyor deyin de görelim sizi.
Eminim bu yazdıklarımın çoğu birçok evde oluyordur.
Çünkü bizde az önce gözlemlerimize dayanarak yazıyoruz bunları
Diyeceğim şudur ki El kızlarının nedir bu kayınvalidelerinden çektiği
Bakın kayınvalide olacak analar ne olur gelecek gelinlerinize
el kızı diyeceğinize ona canım kızım deseniz de
onada candan sarılsanız onlarda size canım annem deyip sarılsa.
daha güzel olmaz mı ?
O garib kuş anasını babasını yuvasını bırakıp senin evine gelmiş,
senin yurdunu şenlendirmiş..Oysa Onun anne babası bakamadığı
için senin evine gelmiş değiller.
Allahın emri diye verdiler,sizinde kızınız bir başka erkekle evlenip
ele gelin gidecek.Kızınızın gittiği yerde aynı muameleye maruz
kalmasına siz razı gelirmisiniz ki,siz gelininize böyle el kızı
diyerek hot bakarsınız.
Ne yazıkki çoğu aileler böyle davranıyorlar.
Birbirini seven iki genç evleniyor,
kızın annesi kızını kaptırmamak için,oğlanın annesi de oğlunu
kaptırmamak için iki genci bir o tarafa,diğeri bu taraf çekiştirip
duruyorlar.
Ondan sonrada başlıyor hır gür.
Yazık değil mi bu gençlere,gençleri bırakın kendi hallerine,
hayatı paylaşmayı,zorluklara göğüs germeyi birlikte öğrensinler.
Çünkü her zaman başlarında siz sağ olacak değilsiniz.
Sonra sizde bir zamanlar gelin değilmiydiniz ?
Gelindiniz,o halde size kaynananız aynı şeyleri yapsaydı
hoşunuza gidermiydi,yada yaptıkların da sizler
ne kadar üzülmüştünüz bir hatırlayın bakalım.
Bırakın gençleri kendi hallerine kendi hatalarını yaparak
öğrensinler hayatı,siz sadece gölge olun yeter,
oturun oturduğunuz yerde,torunlarınızı sevin yeter.
Bu yaştan sonra yapacağınız en güzel şey bu olsa gerek.
Malesef yaşarken bunlar çabuk unutuluyor,
Hiç olmazsa bundan sonra unutmamanız dileklerimle..
EL KIZI DÖNDÜRÜR..!!
Aldanma kadının,iş-ve nazına,
Soldurur yaprağın,ömrün söndürür
Bel bağlayıp asla,kanma yazına
Gülleri kurumuş dala döndürür
Temkinli olasın,gönlünü serme
Her olur olmaza,meylini verme.
Kıymet bilmeyenin,gülünü derme
Bu aşkın çarkında sala döndürür
Bir başkadır sevda,böyle biline
Ateşten libastır,sarar diline
Mecnuna çevirir,salar çölüne,
Bir meçhule giden yola döndürür
Bu umarsız derde,bulaman çare
Bir yuva kursan’da,söz geçmez yâre
Gönle hüzün düşer,acılar sere
Yaşamı şerbetli bala döndürür
Sevip de sevelim,demeyin keşke
Sevdaya düşenin,derdi bir başka
Sevgi özde gerek,güvenme aşka
Riyakârlar haldan hala döndürür
Durak YİĞİT derki,dert beni seçti
Gönlümün bağını,kurutup geçti
Bir nadan dalımdan,goncamı biçti
Yolunu şaşıran kula döndürür
Durak YİĞİT ((BATU_41))
Gönüllerin şairi
KOCAELİ
EL" KIZINDAN" NAZİREDİR..!!
ELOĞLU
EL"OĞLU" değilmi temkinle bakın
Yemin bile etse inanma sakın
Ayrılık dediğin her zaman yakın
Haldan hala koyar seni EL’OĞLU
Ölüm haktır, miras helâl diyorlar
Kadın neler çeker hiç bilmiyorlar
Biraz para görse istemiyorlar
Al’dan, ala koyar, seni EL’OĞLU
Gün gelir gülşende ötmez bülbüller
Sararıpta solar o pembe güller
Lâl olur konuşmaz, gör şeyda diller
Daldan dala koyar seni EL’OĞLU
Çile tarlasının her bir karışı
Dertler ile yapar hergün yarışı
Yaşatmazlar huzur ile barışı
Yoldan yola koyar seni EL’OĞLU
Aşığın gözü kör kulağı sağır
Olur dediğinle başın çok ağrır
Günü gelir felek seni’de çağrır
Koldan kola koyar seni EL’OĞLU
Kapanıp gitmeden gönül gözleri
Silinmesin kalsın sevgi izleri
Anı olur kalır sevda gizleri
Saldan Sala koyar seni EL’OĞLU
Kan doğratır hergün ekmek aşına
Dar eder dünya’yı yıkar başına
Der DURAK’ım bakmaz gözün yaşına
Şaldan şala koyar seni EL’OĞLU
Durak YİĞİT ((BATU_41))
Gönüllerin Şairi
KOCAELİ
Dilerim düşmezsin böyle huysuza
Edepsiz ahlaksız öyle soysuza
Dost düşman içinde sıska boysuza
Defe koyar çalar seni EL’OĞLU